Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Bugün itibarıyla Hak-İş'e bağlı sendikalarımızdan baskıyla, tehditle, zorlamayla, sürgünlerle istifa ettirilen üye sayımız 14 bin 900. 'Baskılarla, tehditlerle bizden kopartılanların uğradığı zulümler son bulsun.' diyerek buradayız." dedi.
Hizmet-İş Sendikasının Bolu Belediyesindeki işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla düzenlediği "Emek ve Adalet Yürüyüşü"nün 12'nci günü, TCDD 2. Bölge Müdürlüğü önünden başladı.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın öncülüğünde yürüyen sendika üyeleri, "Adalet istiyorum" yazılı önlükler giyip çeşitli sloganlar attı. Polis, Anadolu Bulvarı'nda yürüyen grubun geçtiği güzergahta geniş güvenlik önlemleri aldı. Yaklaşık 4 kilometre yürüyen grup, yürüyüşün 12. gününde CHP Genel Merkezi'ne ulaştı.
"Üyelerimize baskı yaptılar"
Hak-İş Genel Başkanı Arslan, CHP Genel Merkezi yakınındaki bir alanda toplanan gruba otobüsün üzerinden hitap etti.
Arslan, 31 Mart'taki yerel seçimden hemen sonra CHP ve HDP'li belediye başkanlarının henüz mazbatalarını almadan saldırıya geçtiğini belirterek "Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmadan sendikalarımıza yönelik bir operasyon başlatıldı. Kendilerine 'sendika' diyen bir kısım taşeron örgütler işbirliği yaptılar. Üyelerimize baskı yaptılar, üyelerimizi tehdit ettiler, sürgün ettiler. Bununla beraber sendikamızdan koparamadıkları arkadaşları işten attılar." dedi.
"Bu süreçlere susacak mıydık?" diye soran Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla Hak-İş'e bağlı sendikalarımızdan baskıyla, tehditle, zorlamayla, sürgünlerle istifa ettirilen üye sayımız 14 bin 900. 'Baskılarla, tehditlerle bizden kopartılanların uğradığı zulümler son bulsun.' diyerek buradayız. Bu kavgamız, bizi yok sayan zihniyete karşı. Biz bir emek örgütüyüz. Emek örgütü emekçilerin yanındadır. Satılmış bir kısım sözde sendikacılar, zalimlerle işbirliği yapıyor. Onların maskelerini indireceğiz."
Bugün Bolu'daki direnişlerinin 61. günü olduğunu anımsatan Arslan, alandakilere, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın seçilmesi halinde işçileri işten çıkartmayacaklarını söyledikleri açıklamaları izletti.
Bolu'dan yürüyüşe 12. gün önce başladıklarını belirten Arslan, şunları söyledi:
"Yola çıkmadan 24 Mayıs'ta Bolu'daydık. Oradan bizi duymayan CHP'ye şunu söyledim, 'Sayın Belediye Başkanım, Sayın Kılıçdaroğlu, bugün 24 Mayıs. Bayram'a kadar bekleyeceğiz. Bayram sonuna kadar üyelerimiz iş başı yapmazsa Bolu'dan Ankara'ya kadar yürüme planı yaptık. Bizi duyun, anlayın.' dedik. Duvardan ses var, CHP'den ses yok. Bolu Dağı, Azap Deresi, Kızılcahamam, Kazan, Gerede, Yeniçağ duydu, sadece CHP duymadı."
"Sözünüzü yerine getirin"
Hak-İş'in bir işçi örgütü olduğunun altını çizen Arslan, "Biz iktidarın alternatifi değiliz. Biz emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için varız. Bizim işimizi geri verin, sendikal baskıları durdurun, toplu sözleşmelerimizi yapalım, sürgünleri durdurun. 'Masa burada gelin' dedik." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun, "Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz. Ben bütün işçilere namus sözü veriyorum" ifadesini anımsatan Arslan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bolu Belediye Başkanına taahhütlerini hatırlattım. 'Dün dündür, bugün bugündür.' demeyin, 'Sözünüzü yerine getirin.' dedik. Sayın Kılıçdaroğlu ile kişisel hiçbir sorunumuz olamaz, gerektiğinde oturur, tartışırız. Namus sözü verdi. Bütün bunlara rağmen 'Bir sıkıntınız olursa bana gelin, beni bulun.' dedi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözü yerine getirmesini istiyoruz. Kılıçdaroğlu çağırdı, biz de geldik. Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum: Biz geldik. İşimizi, ekmeğimizi istiyoruz. Lütfen sözünüzün arkasında durun. Sözünüzü yerine getirin."
Yeni gelen belediye başkanlarının, sendikalarının yetkilerini düşürmek için her türlü tezgahı yaptığını ve her türlü oyunu oynadığını iddia eden Arslan, "Diyoruz ki CHP'ye, emekten işçiden yanasınız, namus sözü verdiniz. Baskılar sona ersin, sözleşmeler yapılsın, sürgünler dursun, işten çıkanlar işe dönsün size teşekkür etmezsem namerdim." dedi.
Arslan, "Hak-İş bu yürüyüşü seçimi manipüle etmek için yaptı." denildiğini belirterek şunları kaydetti:
"Ayıptır. Bizi birileriyle karıştırmayın. Biz bu şekilde bir hesap yapacak, tezgah kuracak sendikal anlayışa hiç sahip olmadık. Asla da böyle bir şey yapmıyoruz. Biz sadece ekmeğimizi istiyoruz. İşten çıkarmasaydınız, sendikalarımıza müdahale etmeseydiniz, sürgün etmeseydiniz biz de bunları yapmasaydık. Hem bunu yapıyorsunuz sonra da bizim mücadelemizi küçümsüyorsunuz. Yemezler. Bugün yürüyüşümüzü tamamladık, birinci aşamayı geçtik. Bu yürüyüş sendikal mücadelemizin bir başlangıcıdır. Yarından itibaren pazartesi günü iş başı yapmazsak yeni sendikal mücadele yöntemleri oluşturacağız. Bu arkadaşlar işe dönene kadar devam edeceğiz."
"Gelin dedin, geldik"
Arslan, konuşmasının ardından CHP'nin yakınlarındaki barikatın önüne "Söz namustur 'Gelin' dedin, geldik." yazılı siyah çelenk bıraktı.
Bu sırada Arslan, Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözü yerine getirmesini istediklerini yineleyerek "Bunu sonuna kadar takip edeceğiz. Sosyal diyalog masası hazır. Bizim kimseyle düşmanlığımız, kavgamız yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizi duymasını istiyoruz. 'Gel' dedi, geldik." ifadelerini kullandı.
