Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla gazeteci Murat Yetkin'e açıklamalarda bulundu.
Yetkin'in aktardığına göre ulusal bayramların kutlanmasının ikinci plana atılmasından söz edildiği sırada Ortaylı, bunu 'ihmal' sözcüğüyle tanımladı. "Milli bayram karşıtlığının karşısındayım" diyen Ortaylı, ulusal bayramlara karşı ihmalkar tutumu protesto ettiğini söyledi. Yetkin, Ortaylı ile gerçekleştirdiği görüşmeyi şöyle aktardı:
"Cumhuriyet değerlerinden, söz ettik. Laiklik, kadın ve erkeğin hukuk önünde eşitliği, parlamenter sistem, reformlar… Medeni Kanun’un önemi üzerinde özellikle durdu; asıl meselenin o olduğundan ama artık bundan geri dönülemeyeceğini vurguladı. Cumhuriyeti '90 yıllık reklam arası gibi' görenlerin yanıldığını, geriye dönüşün olamayacağını söyledi.
Harf reformu üzerinde durdu. Arap harflerinden Latin harflerine geçişi hâlâ sindiremeyenlerin 'Eski metinleri okuyamıyoruz' yakınmasını eleştirdi. 'Eskiler de eskileri okuyamıyordu' sözlerini özellikle not ettim.
'Kasabalı zihniyet, Türkiye’nin yolunu aydınlatamaz'
Ortaylı, günümüzde ülkeye verilen en büyük zararlardan birisinin, hatta çevreye verilen en büyük zararın da 'köylülüğün yok edilmesi' olduğunu söyledi. Böylelikle tarımın, tarımsal üretimin ve hayvancılığın zarar gördüğünden, şehirlere hızlı göçün ise şehirleşme ve şehir kültürünün değil 'kasaba zihniyetinin', bir kasabalı kültürün egemenliğini getirdiğini söyledi. 'Kasabalı zihniyet, Türkiye’nin yolunu aydınlatamaz' dedi.
İlber Hoca, 'yeni nesile', gençlere çok güveniyor. Çoğu aydının aksine, bu konuda iyimserlik içinde. Ancak gençlere önemli bir öğüdü de var. 'Dışarıya göçmeyin', diyor. Türkiye’deki zorluklarda yılıp ABD’ye Avrupa’ya gidenlerin çoğunun aradığını bulamadıkları dışında, başka bir boyutu vurgulayarak söylüyor bunu. 'Vatanınızda kalın, Türkiye’de kalıp işleri düzeltmeye katkıda bulunun' diyor. Sanırım bu 19 Mayıs gününde gençlere, özellikle eğitimli gençlere verilecek en önemli öğüt, bu ülkede kalıp 'işlerin düzelmesine katkıda bulunmak' öğüdü."