AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, gönüllü gençlerle "Cemre" adlı çevre projesi başlattıklarını belirterek, "Gençlerimizin eğitim bittikten sonra sahada çok daha aktif olmasını planlıyoruz. Her biri birer cemre, her biri birer çevre gönüllüsü olacaklar." dedi.
AK Parti Genel Merkez Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı, gençlerin katılımıyla başlatılan ve 6 Mart'a kadar devam edecek, çevre bilinci konusundaki önemli başlıkların masaya yatırılacağı "Cemre" adlı projeyi hayata geçiriyor.
Çiğdem Karaaslan, projeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cemrenin Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Karaaslan, "Cemrenin düştüğü bu zaman dilimlerini yeni bir milat olarak tanımlıyoruz. 'Cemre havaya, suya, toprağa düştüğü gibi bu kez de içimize düşsün' diyoruz. Bu hareketi 'İçimize düşen çevre hareketi' olarak tanımlıyoruz. Gençlerle birlikte çevre gönüllülüğü hareketi başlatıyoruz" diye konuştu.
AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı olarak AK Parti Gençlik Kolları bünyesindeki gönüllü 1000 genç ile projeyi başlattıklarını bildiren Karaaslan, proje kapsamında, 81 ilden ve İstanbul'u ayrı bir bölge alarak, 8 farklı bölgede 1000 genç ile video konferans ile bir araya geleceklerini anlattı.
Çiğdem Karaaslan, katılımcı gençlerin 5 etapta çevre konusunda önemli konularda eğitim alacaklarını ifade ederek, "Eğitimin, durgun bir suya atılan bir çakıl taşı gibi dalga dalga yayılmasını, 1000'lerin yüz binlere ulaşmasını bekliyoruz. Özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin bu kadar yoğun yaşandığı bir dönemde çevreye karşı duyarlı olmak bizim için tercih değil, bir sorumluluk" diye konuştu.
"Katılımcıların her biri birer çevre gönüllüsü olacak"
Çiğdem Karaaslan, eğitimde verilecek "çevre ahlakı" dersi kapsamında gençlere, "çevre bilincinin ahlaki ve vicdani bir mesele olduğu, çevre sevgisinin ve aynı zamanda bütün yaratılmışlara karşı duyulması gereken saygı ve sevgiyi içerdiği" konularının vurgulanacağını dile getirdi.
AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, bugün Kovid-19 salgını dışında dünyayı hızla tehdit eden bir başka küresel tehdidin iklim değişikliği olduğunu vurgulayarak, eğitimde bunun da masaya yatırılacağını kaydetti.
Karaaslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tüm Türkiye'ye yayılan Sıfır Atık projesinin de eğitimdeki bir diğer konu başlığı olduğunu söyledi.
Çiğdem Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gençlerin bir birey olarak kendi hayatlarında neleri değiştirebilecekleri, hangi alışkanlıkları dönüştürmeleri gerektiği ve aynı zamanda aileleri başta olmak üzere çevrelerine bu konuda nasıl öncülük edebileceklerini konuşacağız. Gençlerimizin eğitim bittikten sonra sahada çok daha aktif olmasını planlıyoruz. Katılımcıların her biri birer cemre, her biri birer çevre gönüllüsü olacaklar. Dolayısıyla sahadaki projelerin çeşitlendirilmesi konusunda onlarla konuşacağız. Bir diğer başlığımız ise 'enerji politikaları'. Çünkü çevre artık sadece bir tabiat sevgisi, doğa sevgisinden ibaret bir konu değil. Gençlerle ve bu stratejiler çerçevesinde Türkiye'yi ve dünyayı konuşacağız."
Sosyal medyada projeyi açıkladıktan sonra ciddi sayıda eğitime katılma talebi aldıklarını, bunun eğitimin sürekliliği açısından kendilerine umut verdiğini kaydeden Karaaslan, "Aslında bu eğitimi alan cemrelerin her biri artık bu öğrendiklerini çevreleriyle paylaşır hale gelecekler. Gençler geleceğimiz, bu doğru ama bir açıdan da eksik. Çünkü gençler tam da bu günümüz. Gençler, çok dinamikler, çok aktifler ve çözüm odaklılar." dedi.
Cemre projesinin gençlerin yön vereceği ve onların fikirleri ile şekillenecek bir proje olduğuna dikkati çeken Karaaslan, projede, alanında uzman akademisyenlerin eğitim vereceğini, son cemrenin düştüğü 5-6 Mart tarihinde eğitimleri bitirmeyi planladıklarını, projenin ardından katılımcılara sertifikalarını vereceklerini anlattı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, gelecek 10 yılın, iklim değişikliğinde önlem almak için çok önemli bir zaman dilimi olduğunu vurgulayarak, AK Parti'nin Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığını 2015'de kurduğunu, iklim değişikliğiyle uyum ve mücadele başta olmak üzere çevreye dair tüm projelerin siyasetin merkezinde değerlendirilerek, yol haritalarına dönüştürüldüğü aktardı.
Amerika'da Teksas eyaleti başta olmak üzere soğuk hava dalgasının 4 milyon insanı nasıl etkilediğinin ve elektriksiz bıraktığının görüldüğünü, Avustralya'da 250 günden fazla söndürülemeyen yangınların yaşandığını hatırlatan Çiğdem Karaaslan, "Yani artık dünyanın acilen önlem alması gereken bir dönemdeyiz. Dolayısıyla biz bunu gençlerle başarabileceğimize inanıyoruz." dedi.
"Çevreyi herhangi bir alt başlıktan biri olarak görmüyoruz"
Karaaslan, partisinin 81 il başkanlığının sıfır atık projesine dahil olduğunu ve hepsinin kendi atık üretim planlarını oluşturduğunu aktardı.
AK Parti siyasetinin, topluma dair her yeniliği kendi bünyesinde uygulayan yapıya sahip olduğunu ifade eden Karaaslan, AK Parti Genel Merkez binasının Türk Standartları Enstitüsünce onaylanmış Türkiye'nin ilk iklim dost kuruluşu olduğunu da anımsattı.
Çiğdem Karaaslan, 3 yıl önce karbon ayak izini ölçtürerek, dünyaya karbon salınımında ne kadar etki ettiklerini hesaplattıklarını belirterek, karbon ayak izini azaltmak için kendilerine hedef koyduklarını söyledi.
Karaaslan, "Bunlar Türkiye'de başka hiçbir siyasi partinin kafa yormadığı konular. Liderliğin de ayrı bir sorumluluğu var. İşte bu sorumluluğun hakkını vermek için de gençlerle birlikte bu yeni hedefleri, yeni politikaları hayata geçireceğiz." diye konuştu.
"Geleceğe Nefes Kampanyası", parti üyeleri için "fidan dikme kampanyası" gibi çevre hassasiyetiyle ilgili pek çok çalışmayı yakın zamanda hayata geçireceklerini dile getiren Karaaslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çevreyi herhangi bir alt başlıktan biri olarak görmüyoruz. Çevreyi, son dönemde Türkiye'nin en önemli ve en öncelikli konu başlıklarından biri haline getirdik. Hem Cumhurbaşkanımızın bu konuda yapmış olduğu açıklamalar hem partimizin bu konuda sergilemiş olduğu politikalar bunun göstergesi. Bunun yerel yönetimlerde ve bütün şehirlerde yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Çünkü iklim krizi ile karşı karşıya olduğumuz bu dönemde insanlığı pek çok farklı zorluk beklerken, bu zorlukların değiştiremeyeceğimiz kısımları ile uyum, değiştirebileceğimiz kısımları ile de mücadele etmeyi çok önemsiyoruz."
