Sosyal medya sitelerinde sahte hesaplar açan dolandırıcılar, zaaflarını keşfettikleri kadınları, güzel sözler ve evlilik vaadiyle kandırarak maddi ve manevi açıdan zarara uğratıyor.
Sosyal medyanın yaygın hale gelmesi, farklı yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen dolandırıcıları da bu alana yönlendirdi.
Sahte isim ve fotoğraflarla sosyal medya sitelerinde hesap açan dolandırıcılar, hedef olarak belirledikleri kadınları, bir süre sosyal medya üzerinden takibe alıyor. Hedefteki kadınla iletişime geçen sosyal medya dolandırıcısı, daha sonra "aşk tuzağı" oyununa başlıyor.
Kadınlarda, "değer verdikleri, sahiplendikleri, önemsedikleri ve gelecek planları kurdukları" hissi yaratan dolandırıcılar, evlilik vaadiyle bir süre daha bu oyunu sürdürüyor.
Dolandırıcılar, iletişim halinde olduğu kadının güvenini kazanıp, duygusal ilişki ağına düşürdükten sonra çeşitli bahanelerle para istemeye başlıyor.
Kimi "Evlilik hazırlıklarına başlayacağım, para gönder", "Arabam bozuldu, seninkini alabilir miyim?", "Telefonum bozuldu, yenisini almam için para gönderir misin?", "Sen parayı gönder, ben emlakçıya öderim" diyerek iyi niyet göstergesiyle kimi de kadınları kandırarak elde ettikleri fotoğraflarıyla şantajla para sızdırmanın yolunu arıyor.
Dolandırıcılara inanan kadınlar da paralarını, evlerini, arabalarını gözlerini kırpmadan teslim ediyor. Kadınlar, kendileriyle iletişimin kesilmesinin ardından mal varlıklarının elden gittiğini, dolandırıldıklarını anlıyor.
"Sahte hesapla şantaja uğradım"
Bakırköy Adliyesindeki Müracaat Savcılığına kadınlar tarafından yapılan başvurular, dolandırıcıların kadınların hayatını nasıl kararttığını gözler önüne seriyor.
Sosyal medyada tanıştığı kişi tarafından dolandırılan bir kadının dilekçesinde anlattıkları şöyle:
"Uzun yıllar yurt dışında bulundum. Bankacılık alanında dünyanın en prestijli üniversitesinde yüksek lisans ve master eğitimi yaptım. Ülkeme döndüm bir bankanın da şube müdürüyüm. Ailenin tek evladıyım. Ailemin 'Ne zaman evleneceksin de torunumuzu kucağımıza vereceksin?' sözleri karşısında eziklik yaşıyordum. Sosyal medyada gezinirken bir 'doktor-subay' profili dikkatimi çekti. Şansımı denemek istedim ve özelden kendisine tanışmak istediğimi ifade ettim. Tanıştık. Bana Doğu'da görev yaptığını, sürekli operasyonda olduğunu beyan ediyordu. Zamanla aramızda duygusal bir yakınlaşma oldu. Sadece internet üzerinden görüşüyorduk. Artık evlilik gözüyle baktığım birisi haline gelmişti. Bana sürekli duygusal mesajlar vererek, gururumu okşuyordu. 6 ay sonra beyaz eşya, mobilya ve diğer masraflar için benden katkı istedi. Kendisine belli aralarla toplamda 170 bin TL gönderdim. Paraları gönderdikten sonra eskisi gibi ilgisi ve sevgisi kalmadı. Mesajlarıma sürekli 'Operasyondayım, kusura bakma sana dönüş yapacağım.'diyordu. Ben yazmasam o hiç yazmıyordu. Derken bir gün bu insanın profilini yakınım olan bir polise sordurdum. Bir süre sonra bana görev yaptığı yerde böyle bir isimde doktor- subay olmadığını ve sahte bir profil olduğunu söyleyince büyük bir hüsrana uğradım. Aileme ve bana karşı çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Şu anda psikolojik destek alıyorum."
"Tanışma uygulaması kurbanı oldum"
Üniversite öğrencisi olan ve internet uygulaması üzerinden tanıştığı erkek tarafından istismara uğrayan başka bir kadının savcılığa sunduğu dilekçesinde, şu ifadeler yer aldı:
"Üniversite son sınıf öğrencisi bir kızım. Günümün önemli bir bölümü sosyal medyada ya da internette geçiriyorum. İnternette bulunduğunuz konumda size en yakın insanları buluşturan ve lokasyon olarak yer belirten arkadaşlık uygulamasını cep telefonuma indirdim. Bir gün ders çıkışı bir kafede uygulamayı açtım. Uygulamada aynı kafede oturan genç bir erkekle tanıştım. Oldukça kendinden emin ve beni sürekli güldürüyordu. O da başka bir üniversitede okuduğunu söyledi. Bir gün kafede otururken cep telefonunun şarjının bittiğini, bir yeri acil araması gerektiğini söyledi. Ben de cep telefonumu verdim. İçeride gürültü olduğunu dışarıda rahat konuşacağını söyledi. Telefonumla 20 dakika görüştü. Daha sonra oradan ayrıldık. Beni her aradığında nerede olduğumu, kimle yazıştığımı, ne yediğime kadar her şeyi biliyordu. Anladım ki telefonuma casus uygulama denilen virüsler yüklemiş. Whatsapp konuşmalarım dahil her şeyimden haberdar oluyordu. Elinde benim uygunsuz fotoğraflarım olduğunu belirtti. Benimle acil olarak görüşmek istediğini ve bana fotoğrafları geri vereceğini söyledi. Kabul ettim. Bir rezidansta günlük oda kiralamıştı. Beni çağırdı. Korkumdan ve aileme karşı mahcup olmamak için çaresizlikten istemediğim halde gittim. Bana cinsel istismarda bulundu. Fotoğrafları verdi ama iki hafta sonra tekrar elinde bana ait fotoğrafların olduğunu söyleyince bu tehditlerin devam edeceğini düşündüm. Kendisinden davacı ve şikayetçiyim."
"Bütün birikimlerimi kaybettim"
Bütün birikimini sosyal medyadan tanıştığı erkeğe kaptıran ve savcılığa müracaat eden kadın da dilekçesinde şunları anlattı:
"25 sene yurt dışında yaşadım. Aldığım tazminat birikimlerimi ülkemde değerlendirmek istiyordum. Ailemin yıllardır benden para istemesinden bıkmıştım. Aklıma yakınlarımdan yardım almak yerine Facebook'ta uzun zamandır tanıştığım fotoğrafında yunus polis üniformalı bildiğim A.K. isimli kişiden yardım talebinde bulundum. A.K. ile sadece sosyal medyada görüşüyorduk. Bana karşı oldukça ilgili idi. Beni sahipleniyordu. Bu yakın ve sıcak ilgisi beni duygusal olarak da ona bağlamıştı. Güvenmiştim. Bir gün kendisine birikimlerimi değerlendirmek istediğimi söyledim. Kabul etti. Tanıdığı emlakçı olduğunu ve daha ucuza bir konut alabileceğimi belirtti. Bana birçok satılık evin fotoğraflarını gönderdi. Banka EFT havale sistemiyle 300 bin TL gönderdim. Tapu işlemleri için de tekrardan 10 bin TL havale yaptım. Evraklarım elimde. İstanbul'a gelerek kendisiyle görüşmek istedim. Gaziantep'e gittiğini ve hastası olduğunu söyledi. Bir hafta sonra tekrar aradığımda kendisine ulaşamadım. Belirttiği emlakçıya gittim. Böyle bir satışın olmadığını anlattı. Bana gönderdiği dekont da sahte imiş. Yıllardır biriktirdiğim emeklerimi sömüren A.K. isimli şahıstan davacı ve şikayetçiyim."