Dünyanın en saygın ve zorlu kursları arasındaki Özel Kuvvetler İhtisas Kursu'nu tamamlayan 413 kursiyer, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK'nın komuta kademesinin katıldığı törenle bordo berelerini taktı. Başlayanlardan ancak yarısı kursu tamamlayabildi.
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Metin Gürak ile Özel Kuvvetler Komutanlığındaki Özel Kuvvetler İhtisas Kursu Kapanış Töreni'ne katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende, kurs birincisi yaş kütüğüne plaket çaktı.
Dereceye giren personel ile Kosova’dan gelen misafir askeri personelin brövelerinin Akar ve komutanlar tarafından verilmesinin ardından diğer kursiyerlerin bröveleri eğitmenleri tarafından takıldı.
"Şahit timi"nin salondaki yerini almasının ardından kursiyerler Özel Kuvvetler Yemini etti, bordo berelerini taktı.
Törende konuşan Akar, Yeni Zelanda’da cuma namazı sırasında iki camiye yapılan terör saldırısına değinerek, "Bu olayın münferit bir olay olmadığını, ırkçı, örgütlü bir terör olayı olduğunu görmemiz lazım. Eldeki veriler buna doğru götürüyor. Kesin olmamakla birlikte bu konuda bilgiler geldikçe bu şüphelerin kuvvetlendiğini hep birlikte görüyoruz." diye konuştu.
İçinde bulunulan ortamın kritik olduğunu ifade eden Akar, "Türk, Müslüman düşmanlığının ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının arttığını hep beraber müşahade ediyoruz." dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ata yadigarı olan 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları ile 462 bin kilometrekarelik mavi vatan ve semaların korunmasını namus borcu olarak gördüklerini belirterek, "Ölürsem şehit, kalırsan gazi anlayışı içinde yapmamız gereken ne varsa hepsini ciddiyet, samimiyetle en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Türkiye’nin çevresindeki belirsizliklere, çatışmalara ve istikrarsızlıklara dikkati çeken Akar, "Bunlara karşı dikkatli, hazırlıklı olmamız lazım. Bize düşen ne ise bunu en iyi şekilde yapabilecek durumda olmamız lazım." dedi.
Terörle mücadelenin yeni safhasının 24 Temmuz 2015’te başladığını, gelinen noktada bölücü terör örgütü mensuplarının "girilemez" dediği alanlara girildiğini, "ulaşılamaz" dediği bölgelere ulaşıldığını belirten Akar, bu dönemde büyük kahramanlıkların gösterildiğini vurguladı.
Hulusi Akar, çukur operasyonlarıyla teröristlerin kazdıkları çukurlara gömüldüğünü hatırlatarak, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin akamete uğratılmasının hemen ardından Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarının başarıyla tamamlandığını kaydetti.
Operasyonların ardından temizlenen bölgelerdeki 315 bin Suriyeli'nin evlerine döndüğünü dile getiren Akar, TSK’nın sadece askeri değerleriyle değil, insani değerleriyle de dünyaya örnek olduğunu belirtti. Yapılan operasyonlardaki en büyük başarının şehit ve gazilere ait olduğunu aktaran Akar, "Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadık, onların sevdiklerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam ediyoruz." dedi.
“Rusya ile temaslarımız devam ediyor”
Milli Savunma Bakanı Akar, İdlib'de 4 milyon insanın güvenliğinin sağlanması, onların rahat huzuru ve yeni bir trajedinin yaşanmaması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İdlib’deki faaliyetler devam ediyor. Bu konuda Rusya ile temaslarımız sürüyor. Sahada ilgili komutan arkadaşlarım, karargahlarda ilgili personel, gerektiğinde de bakanlar düzeyinde bizler, Rusya ile gerekli konuşmaları yapmak suretiyle ateşkes ihlallerinin önlenerek ateşkesin korunmasına yönelik çalışıyoruz. Buradaki insanların rahat ve huzur içinde yaşaması için çaba harcıyoruz."
“Fırat’ın doğusunda, Münbiç’te ciddi belirsizlikler var”
Fırat'ın batısına yönelik operasyonlarla kontrolün sağlandığını ancak olabilecek olumsuzluklara karşı da gerekli önlemlerin alındığını belirten Akar, "Fırat’ın doğusunda, Münbiç’te ciddi belirsizlikler var. Münbiç de bize daha önce verilen sözler çerçevesinde yapılması gereken hareketler var. Bunlar şu ana kadar yapılmadı. Bunu her seferinde muhataplarımıza hatırlatıyoruz." dedi.
Hulusi Akar, bununla ilgili planlama çalışmalarının en ince ayrıntılarına kadar sürdüğünü vurgulayarak, "Fırat’ın doğusu büyük çoğunluğu Arap kardeşlerimizin yaşadığı bölgeler. PKK/YPG’li teröristler buraya geldiler köylere, kasabalara çöktüler. İnsanlara her türlü ezayı, cefayı yapıyorlar. İnsanlara kadın, yaşlı çocuk demeden her türlü baskı, zulmü yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, komşularının toprak bütünlüğüne saygılı, uluslararası ve ikili anlaşmalardaki taahhütlerinin arkasında olduğunu belirten Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak burada bize karşı bir tehdidin, tehlikenin oluşmasına, ilerleyen zamanlarda da bunun gelişmesine ve başımıza bela olmasına göz yummayacağımızı söylüyoruz. Komşumuz olan bu bölgede oldu bittiye göz yummayacağımızı, izin vermeyeceğimizi bütün dünyaya söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Barışçıl yollarla, diyalogla problemlerin çözülmesini arzu etmekle birlikte gerektiğinde 'ölürsem şehit kalırsam gazi' anlayışı içinde milli planlarımızı da uygulayabileceğimizi bütün dünyaya bildirdik."
Terörle mücadele
Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Hulusi Akar, şunları kaydetti:
"TSK’nın görevi 82 milyonun birlik, bütünlüğü, güvenliğini sağlamak, 780 bin kilometrekarelik vatanımızı, 462 bin kilometrekarelik mavi vatanımızı korumak, kollamaktır. Bazı alçaklar, hainler birtakım çarpıtmalarla, fitneyle milletin içine fesat sokmaya çalışıyor. Sakın ola bu konuda kimse hata yapmasın. Biz biriz, bütünüz, kardeşiz, 82 milyon Türkiye’yiz. Bizim tek hedefimiz teröristler."
Milli Savunma Bakanı Akar, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin ise "Doğu’da, Güneydoğu’da, Irak’ın kuzeyinde artan tempoda devam ediyor, edecek. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu operasyonlar devam edecek. Terör örgütünün sözde liderleri, üstteki alçaklar anladı, kaçacak delik arıyorlar, aşağıdakilerin de bunu bir an önce anlayacağını umuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Göreve hazırlar
Yoğun geçen 32 haftalık eğitimin ardından 413 kursiyer bordo bere takmaya hak kazandı. Fiziki ve psikolojik sınırların zorlandığı eğitimler, her gün bir öncekinden daha zorlu geçti.
Kurs süresince her türlü zorlu arazi şartları ile olumsuz hava koşullarına göğüs geren kursiyerler, havada, karada ve denizde TSK'nın öncüleri olabilmeye hak kazanmak için çalıştı.
Başlayanlardan ancak yarısının tamamlayabildiği kurs, dünyanın en saygın ve zorlu eğitimleri arasında yer alıyor.