Örtü altı tarımda ürünlerindeki kaliteyi ve verimi artırmak isteyen üreticiler, "hormon" denilen ilaçlar yerine doğal işçiler olarak nitelendirilen "bombus arıları"ndan faydalanıyor.
Ülke genelinde sera yetiştiriciliğinde bombus arılarına ilgi her geçen gün artıyor. 1987'de Hollanda, Belçika ve Fransa'da başlanan uygulamayla 1990'lı yılların sonlarında tanışan Türkiye'de seracılığın en yoğun olduğu illerin başında gelen Antalya, bombus arısı kullanımında yaklaşık yüzde 75'lik bir oranla ilk sırada yer alıyor.
Özellikle kış aylarında başta domates olmak üzere biber, patlıcan, kabak, salatalık gibi birçok ürünün serada yetiştirilip, hem iç pazar hem de yurt dışına satışa sunulduğu Antalya'da, seraların büyük bir bölümünde "hormon" olarak nitelendirilen bitki gelişim düzenleyici ilaçlar yerine, "bombus arıları" kullanılarak, doğal tozlanmayla üretim yapılıyor.
Üründe verimi, kaliteyi artırmak ve maliyetleri azaltmak isteyen üreticiler, bombus arılarını tercih ediyor.
Daha sulu, iri ve raf ömrü uzun ürün elde ediliyor
Bombus arısı üreten ve ihraç eden firmanın Satış Pazarlama Müdürü Hasan Hüseyin Altıntaş, AA muhabirine, 1997'de bombus arısı üretimine başladıklarını, 100 bin üretim kapasitesine sahip olduklarını söyledi.
Bombus arılarının bal arılarına göre daha iri, dillerinin de daha uzun olduğunu aktaran Altıntaş, daha kısa uçuş mesafesine sahip oldukları için hizmet ettikleri bahçeden dışarıya çıkamadıklarını, kötü hava şartlarında da kolay çalışabildiklerini dile getirdi.
Altıntaş, arıların ihtiyaç duydukları poleni toplamak için çiçek ziyareti yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Arılar polenleri toplarken tozlaşmayı sağlıyor. Bu sayede kaliteli bir tozlaşma, kaliteli bir döllenmeyi tetikliyor. Daha kaliteli meyve ile sebzeler oluşuyor. Türkiye'de artık çok yaygın kullanılıyor. Artık insanlar daha kaliteli, daha sulu, daha iri meyve ve sebze yemenin yolunun bombus arısından geçtiğini biliyor. Bombus arıları hem üreticinin hem de tüketicinin yüzünü güldürüyor. Çiftçilerimiz çiçeğin bulunduğu her dönemde gönül rahatlığıyla arıları kullanıyor. Ürettiğimiz arıları sadece iç pazarda değil, yurt dışına da satıyoruz. Dünyanın birçok yerine satış yapan bir firmayız. Yurt içi satışlarının yanı sıra Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere 43 ülkeye de ihracat gerçekleştiriyoruz."
Hormon kullanımında bitkinin sık sık ıslandığını, bu durumun bitkide farklı hastalıkların oluşmasına neden olduğunu anlatan Altıntaş, arı kullanımında herhangi bir ıslaklık oluşmadığı için hastalık riskinin de azaltıldığını bildirdi.
İlaç kalıntısının da önüne geçildiğine dikkati çeken Altıntaş, tozlamayı bombusların yaptığı seralarda, kaliteli ve raf ömrü uzun ürünler elde edildiğini söyledi.