“Merkez bankasının kasasını boşalttılar, fabrikaları, limanları, madenleri, rafinerileri, barajları, santralları sattılar, Arap emlakçılar reklamla İstanbul'u satıyor, Türkiye'yi Avrupa'nın çöplüğü yaptılar, bizim çocuklarımızı Suriye'ye savaşmaya gönderip, dokuz milyon Suriyeliyi buraya doldurdular, bir yandan din-iman tweetleri atıp, beri yandan revü kızlarıyla jakuzide poz verip, elektrik süpürgesi gibi kokain çekiyorlar, memleket karapara tabakhanesine döndü, Güney Amerika'dan şehir hatları vapurları gibi vızır vızır uyuşturucu gemileri geliyor, servetinin kaynağı belirsiz oligarklar, küresel baronlar, casinocular, çantacı gazteciler, suikastlar gırla gidiyor… Karar vermesi için daha ne olması gerekiyor acaba?” diye soran Özdil, ayrıca şunları kaydetti:
“Türkiye'nin kredi notu Uganda seviyesine indirildi, Ruanda'yla Tanzanya'yla aynı sınıfa konulduk. Dünya demokrasi listesinde Bangladeş'in Senegal'in El Salvador'un Sri Lanka'nın altındayız. Dünya eğitim kalitesi sıralamasında, İran'ın Pakistan'ın gerisinde yeralıyoruz, Nikaragua'yla Kamboçya'yla aynı seviyedeyiz. Hukukun üstünlüğü sıralamasında, Burkina Faso'nun Kolombiya'nın Guatemala'nın altındayız, Sudan'ın altındayız, Mali'yle birlikte son 10 yılda bütün dünyada özgürlükleri en çok gerileyen iki ülkeden biriyiz. Karar vermekte fazla aceleci davranmayıp biraz daha kararsız kalırsa, karar vermemizi gerektirecek bir ülke kalmayacak zaten!”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
İstemezükcü işkembeden atmış.