MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Grubu'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
"Uygarlıkla özdeşleşmemiş, halen barbar eğilim taşıyan toplum ve ülkeler vardır... Utanmadan medenilik pozu verirler, husumetle süslenmiş mızraklarını çuvala sokamazlar. Batı'nın durumu budur. Türkiye - Yunanistan sınırında yaşananlar, insanım diyen herkesi ürkütmüştür... Masumları durdurup söven, döven hatta öldürenler ortadadır. Bu ülke insanlık değerlerini alenen çiğnemektedir...
Yunan zihniyetinin ipliği pazara çıkmıştır. Yazık, ayıp, rezalet değil midir? Bu barbarlık değilse o halde barbarlık nedir? Avrupa masumlara kapalıdır... Türkiye'nin göç meselesini siyasi amaçla kulandığını iddia etmek asılsız ve ahlaksız bir yakıştırmadır. Avrupa, Türkiye'yi anlamaktan uzaktır. İnsan haklarını yok sayan, sınırlarını gelen mazlumlara düşmanca saldıran Yunanistan'a arka çıkılması, barbarlıkla ortaklıktır...
"HANİ İNSAN HAKLARI"
Yunanistan'ın sığınmacılara ateş açması, ölümlere neden olması haydutluk, hayasızlık ve hukuksuzluktur. Uluslararası sözleşmeler, zulüm karşısında başka ülkelere sığınma hakkı tanımaktadır; hani insan hakları...
Bu tabloya sessiz kalamazdık, bebeklerin ve çocukların durumlarını atıl şekilde seyredemezdik. Geçen hafta Edirne'de 0-10 yaş gurubu için kreş kurmak amacıyla devreye girdik. Tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını Edirne'ye gönderdik. Türk milletinin gıpta edilecek vasfını gösterdik... Zalimin zulmü bir gün mutlaka kedisine dönecektir, zalimin düşmanı Allah'tır... Çocuklar örselenmesin, bebekler ölmesin!..
"TÜRKİYE YOL GEÇEN HANI DEĞİLDİR"
Tarih boyunca göçler sonucunda bir yanda yeni devletler kurulurken, diğer yandan imparatorluklar yıkılmıştır. Bugünkü çağda sorunlar artarak devam etmektedir. Binlerce insan Avrupa topraklarına sığınabilmek amacıyla hayatlarını kaybetmiştir... Açlık, kıtlık, yoksulluk ve güvenlik tedbirleri, milyonlarca insanın başka yerlere gitmek amacının temel motivasyondur... Allah yaşananların hesabını mutlaka bir gün soracaktır. Bizim duamız, dünya gözüyle dileğimiz kesinlikle budur...
Sınır kapılarının açılmasından önce ülkemizde yaklaşık 5 milyon sığınmacı bulunuyordu. Sadece 2019 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 373.468'dir... 27 Şubat'ta İdlib'de yapılan kanlı saldırı sonrası, isabetli şekilde sınır kapıları açılmıştır... Türkiye taahhütlerini her zaman yerine getirmiştir. Sözünü tutmayanların kimler olduğu ortadadır.
Türkiye sığınmacı deposu, göçmen barınma alanı değildir... Külfet tamamen Türkiye'nin sırtına yüklenmiştir, buna kimsenin hakkı yoktur. 18 Mart mutabakatı kapsamında vatandaşlarımıza vize serbestisi sağlanacaktı, Gümrük Birliği için resmi müzakereler başlayacaktı, Suriyeli göçmenlere 6 milya euro destek olunacaktı. Bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Avrupa Birliği bir kez daha aldatmıştır. Türkiye açık kapı politikası ile gereğini yapmış, laftan anlamayan Avrupa ülkelerinin paçası tutuşmuştur. Türkiye yol geçen hanı değildir, bizim başımızı sokacağımız başka yuvamız yoktur. Mazlumları sahipsiz bırakmayız ama Türk milletinin geleceğini yabana atamayız.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan diğer bölümler şöyle:
- (Erdoğan - Putin zirvesi) Çıkan kararlar bizim açımızdan olumludur... Bölgesel huzur ve güvenlik için önemli bir adım atılmış, bir pürüz ortadan kaldırılmıştır...
- Şehitlerimizin kanlarının yerde kalmayacağından imanımız kadar eminiz. Rusya'nın, Türk askerlerinin yerini bilmediğini söylemesi kuyruklu yalandır. Ateşkese uyulursa ne ala, uyulmazsa kaldığımız yerden yeniden başlarız. Karşımıza çıkanları da doğduklarına pişman ederiz...
- Bir olursak dağları deviririz, birbirimize düşersek devriliriz. Fakat CHP yönetimi dur durak bilmiyor. Ne sözden anlıyor ne de halden. Hep aynı çirkinlik... Aziz Atatürk'ün mirasını hiç eden, Türkiye'nin karşısına geçen CHP yönetimi iflasını yakında açıklayacaktır. Esad ve Putin ile aynı safa giren CHP yönetimi bilya dağıtmıştır...
- Türk heyetinin, Rusya'da ayakta bekletilmesini eleştirdiler. Aslında Türkiye zora girdikçe sevinçten duramıyorlar, gülmelerini de saklayamıyorlar. Dün medyaya düşen videonun peşine düştüler. Rus Devlet Televizyonu'nun Sayın Erdoğan'ın bekleme anlarını yayınlaması gündem olmuştur. Zirve toplantılarında bunlar yaşanabilecek durumlardır. Eğer Rusya yönetimi bunu bilerek yapmış ve kayda almışsa, bu küstahlıktır, saygısızlıktır... Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hakaret, hepimize hakarettir..."
