Fiyatların yükselmesinin, faiz-döviz kuru arasındaki ilişkiyle değil, vatana ve millete yönelik ekonomik suikastla bağlantılı olduğunu vurgulayan Bahçeli, Türkiye’nin bu durumdaki dik duruşunu bozmaya kimsenin gücünün yetemeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın meclisteki konuşması sırasında yaşananlara da değinen Bahçeli, sergilenen davranışları nezaketsiz ve terbiyesiz müdahaleler olarak değerlendirdi.
“Türkiye ekonomisi şu anda sert bir kuşatma altındadır”
Ekonomide yaşanan artışlara ve bu durumun temel nedenlerini ele alan Bahçeli, stokçuların, karaborsacıların, fırsatçıların ve ekonomik ByLock’çuların devreye girdiğine işaret ederek, “Kalbi pırıl pırıl, tıpkı dalgasız deniz gibi olan milletimin güzel insanlarına samimiyetle ve inançla hizmet etmek varken; kaba, haşin ve yaralayıcı siyaset üslubunu benimsemek yanlıştır, yozlaşma alametidir. Bugün CHP Genel Başkanı Kayseri’de yine su kaynatmış, yine kayış koparmış, 2022 yılı bütçesinin yoksuldan alıp zengine kaynak aktaran bir bütçe olduğunu utanmadan zırvalamıştır. İzan, irade, itibar ve insaftan mahrum bir siyasetçinin düşebileceği en kötü durumlara bu şahıs düşmüştür. Türkiye ekonomisi şu anda sert bir kuşatma altındadır. Karşımızdaki tablonun hiçbir ekonomik temeli yoktur. Rasyonel mülahazalarla cari gelişmelerin izahı yapılamayacaktır. Ama yalan ve riya siyasetinin orkestra şefi Kılıçdaroğlu’na göre sandık gelirse döviz de inecektir. Kaldı ki fiyatların tırmanışı ekonominin teorik kalıplarına aykırıdır. Döviz yükselirken borsanın düşmesi, üstelik piyasalarda anormal oynaklıkların kısır döngü içinde artış sergilemesi Türk milletinin ve Türkiye’nin düşmanca bir senaryoya maruz kaldığına bariz işarettir. Geçmişte benzerlerine şahit olduğumuz operasyonların bir yenisi daha sahnelenmektedir. Stokçular, karaborsacılar, fırsatçılar, ekonomik bylokçular, iç ve dış ihanetin azılı failleri devreye girmişler, millete ve devlete saldırı üstüne saldırı planlayarak harekete geçmişlerdir” diye konuştu.
Fiyatların yükselmesini faiz ve döviz kuru arasındaki ilişkiyle değil vatana millete yönelik ekonomik suikastla bağlantılı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Oyun büyük, oyun vahşi, oyun düşmancadır. Türkiye spekülatif atakların hedefindedir. Fiyat artışlarının içinde kim varsa, vatandaşlarımızın ekmeğine, sofrasına, cüzdanındaki paraya kimler doğrudan veya dolaylı musallat olmuşlarsa analarından doğduğuna pişman edilmelidir. Anlık fiyat değişimleri, gün içinde defalarca fiyat etiketlerinde yapılan tadilatlar en ince detayına kadar ele alınmalı ve bu vahim sorunun üzerine gidilmelidir. Fiyatların yükselmesi, faiz-döviz kuru arasındaki ilişkiyle değil, vatana ve millete yönelik ekonomik suikastla bağlantılıdır. Türkiye’nin döviz piyasasıyla oynayan kimlerdir? Vurguncular kimlerdir? Yağmacıların merkezi ve milliyeti neresidir? Bunların FETÖ’yle ve emperyalist komployla bağı araştırılmakla birlikte fiyat ve stok bylokçuları da acilen deşifre edilmelidir. Çünkü mesele milli güvenlik meselesi haline dönüşmüştür. Ederi bir dolar olan alçakların dolar üzerindeki oyunlarına teslim olacak bir Türkiye asla yoktur. Dik duruşumuzu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir” açıklamasında bulundu.
“CHP Genel Başkanı ellerini ovuşturmaktadır, dili zehirli, siyaseti de zillettir”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini hatırlatan Bahçeli, “TÜSİAD ve işbirlikçi siyasetçiler karşı çıksa da yeni ekonomi programı başarılı olacaktır. TÜSİAD’ın sorunlu açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun TÜSİAD’la paslaşması, erken seçim dayatması, fiyat ve döviz kuru artışının siyasileştirilip istismar hattının kurulması kararlılıkla mücadele edilmesi gereken ve sessiz kalınmasının fahiş sonuçlara neden olacağı menfur bir durumdur. Ayrıca hayatları boyunca hep eleştiren, kara çalmaktan başka bir şey bilmeyen, ama var olan sorunlara karşı da sadra şifa tek bir çözüm getiremeyen müflis sol ve Marxsist iktisatçılar ahlaksızca felaket tamtamları çalmaktadır. Eşzamanlı olarak CHP Genel Başkanı ellerini ovuşturmaktadır, dili zehirli, siyaseti de zillettir. ‘Bir taraftan kendilerine, ‘biz milliyetçiyiz diyorlar, bir taraftan da Türk Lirası’nın değerini pula döndürdüler’ diyen Kılıçdaroğlu özellikle bilmelidir ki, zihniyetinin bizim nezdimizde gavur puluyla beş kuruş değeri yoktur” ifadelerini kullandı.
“Türk lirası milli itibarımız, ekonomik istiklalimizin ana direğidir”
Devlete ve hükümete güveninin tam olduğunun altını çizen Bahçeli, “Kayseri’de milliyetçilik nutukları atan Kılıçdaroğlu’nun tek umudu ekonomik tetikçiler, terör örgütleri, zalimlerin kumpası, hainlerin eylemleri, Türkiye düşmanlarının projeleridir. Ondan milliyetçi olamaz, olsa olsa emperyalizmin muhbiri, zulmün muhibbi olacaktır. Türk milleti bu badireyi atlatacaktır. Devletimize, hükümetimize güvenimiz tamdır. Ekonomide uygulanan model ve programın her türlü iç ve dış provokasyonu etkisiz hale getirerek Türkiye’yi daha güçlenmiş, daha kalkınmış bir refah seviyesine denge ve disiplinle ulaştıracağına sonuna kadar inandığımızı bilhassa paylaşıyorum” şeklinde konuştu.