Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yaklaşık 2,5 aylık aradan sonra TBMM'nin çalışmaya başlamasından memnuniyet duyduğunu, yeni yasama yılının, başta egemenliğin sahibi Türk milletine, milletvekillerine ve parti gruplarına hayırlı olmasını diledi.
Devlet Bahçeli, MHP'nin, Türk milletinin sesi, Türkiye'nin beka siperi, Cumhur İttifakı'yla birlikte Türkiye'nin muazzam sinerjisi, akıl ve gönül enerjisi olduğunu aktardı.
TBMM'nin yeni yasama yılında Cumhur İttifakı olarak Türkiye'ye kazandırılacak pek çok yasal düzenlemenin olacağını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her defasında kükremiş sel olup bendimizi çiğneye çiğneye, dikilmiş korkulukları devire devire, korku tacirlerinden hesap sora sora mücadelemizi müthiş bir seciye ve selametle süsleyeceğiz. Karşımıza geçip 'yapamazsınız' diyenler çıkacak, onlara gülüp geçeceğiz. Yine ve yeniden önümüzü kesmek isteyenler olacak, bir kez daha onları bomboş hayalleriyle baş başa bırakacağız. Nefesi yetişmeyenlere, nefsi elvermeyenlere, kötü niyeti ve nimet bilmezliği gizlenemez düzeyde bulunanlara fırsat vermeyeceğiz, fitneyle örülmüş tuzaklarına düşmeyeceğiz. Doğru duracağız, dürüst davranacağız, düzgün yaşayacağız, dengeli olacağız, milletimizin derdiyle dertlenip, sevinciyle serpileceğiz. Nerede bir mazlum varsa elinden tutacağız, nerede bir garip varsa yanında bulunacağız, nerede bir hain çıkmışsa tam karşı cephesinde yerimizi alacağız."
"Patolojik siyasi zihniyetlerin ne dediğinin ehemmiyeti yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gerçekleştirdiği Soçi Zirvesi'nin, verimli ve yararlı neticelere kapı araladığının gün gibi aşikar olduğunu dile getiren Bahçeli, zirvenin, Türkiye ile Rusya arasındaki netameli konuların en azından yumuşama ümitlerini ve mevcut statükoyu canlı tuttuğunu kaydetti.
Bahçeli, Rusya ile iş birliği alanlarının uçak motorları, savaş uçakları, uzay çalışmaları, gemi ve denizaltı yapımı hedeflerini kapsayacak şekilde genişleyecek olmasının, her iki ülkenin de çıkarına uygun olduğuna işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, Suriye’de kalıcı, nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vakti gelmiştir. Ülkemizde misafir bulunan Suriyeli sığınmacıların evlerine ve yurtlarına güvenle dönebilmeleri, İdlib merkezli yeni bir göç dalgasının sınırlarımıza yığılmasına mani olabilmek için bahse konu çözüm ikliminin gerçekçi bir şekilde yeşermesi şarttır." değerlendirmesini yaptı.
ABD yönetiminin, Rusya’dan silah ve askeri malzeme alan ülkelere muhtelif yaptırımları devreye soktuğunu hatırlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amerika yaptırım kartını masaya çıkardı diye devletimizin egemen vasfından vazgeçeceğimizi bekleyenler, bunu dileyenler, aldığımız füze ve hava savunma sistemini depolarda çürümeye terk edilmesini tavsiye edenler ya iş birlikçi mahluklar ya da iradesiz mankurtlardır. Türkiye olarak neyi alacağımızın, ne zaman alacağımızın, nasıl alacağımızın, hangi vasıtaları kullanacağımızın ihtiyaç duyulan hesabını yalnızca büyük Türk milletine vereceğimizi herkesin bilmesinde yarar vardır. Palavracı tiplerin, histerik kişiliklerin, patolojik siyasi zihniyetlerin ne dediğinin, ne söylediğinin, neyi önerdiğinin hiçbir ehemmiyeti yoktur. ABD yönetimi yeni yaptırımlarla bizi tehdit ediyormuş.
Varsın etsinler, nasıl olsa alıştık, yaptırım var diye Türkiye Cumhuriyeti'nin şeref ve haysiyetini hiç kimseye çiğnettirmeyiz, hiç kimseye de böylesi bir teşebbüs şansını vermeyiz. Yağlı kuyruk gördüler mi ağızlarının suyu akan içimizdeki emperyalist kalıntıların Türkiye’de hatırı sayılamaz, hükmü geçemez.
ABD, 'silah almayın' diye ülkemize yaptırım gözdağı verirken, aynı anda Suriye’nin kuzey doğusunda ne işler çevirdiğini itiraf edecek dürüstlüğe sahip midir? PKK’ya, YPG’ye suikast ve saldırı silahlarını bedelsiz vermeyi kendisine hak görüyor da milli güvenliğimizi korumak amacıyla temin ettiğimiz silahlar mı gözüne batıyor? Teröristlerle ittifak içinde olan bu ülkenin şaşkın ve şuursuz yöneticileri Türkiye’yi ne sanıyorlar? Hainlere gelince mubah olan, Türkiye’ye gelince ne hakla günah sayılıyor?"
"Türk milleti birdir, kardeştir, büyük bir ailedir"
Bahçeli, "zillet ittifakı"nın ana ortaklarını ikaz ettiğini, "sözde Kürt sorununu tartışmak" demenin, milleti tartışmak anlamına geleceğini söyledi.
Milletin tartışılmasının, devleti tartışmaya açmakla eş anlamlı olacağını belirten Bahçeli, "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimi sorun olarak gören CHP vardır, İP vardır, HDP vardır, köşesiz köşe yazarları vardır, karanlığın teşrifatçısı satılmış aydınlar vardır. Türk milleti birdir, kardeştir, büyük bir ailedir. Bu büyük millet gerçeği, sadece Türkiye'yi değil, haksız bir yenilgiye uğramış soylu bir medeniyetin tüm coğrafyasını kucaklayan, onun onurunu, onun haysiyetini, meydan okuyan bir kahramanlıkla müdafaa eden güçlü bir irade şahikasıdır." diye konuştu.