Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca Kızılcahamam Eliz Otel'de düzenlenen "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan ve toplantının hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, AK Parti'nin belediyelerdeki başarısıyla milletin gönlüne girmiş ve oradan merkezi yönetime yürümüş bir parti olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın tarihin, belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezi yönetimde de tutunamadığını gösterdiğini dile getirerek "Anavatan Partisinden SHP'ye kadar bunun pek çok örneği vardır. Bizim belediyecilikteki müktesebimiz 1994 yılında, Başbakanlıktaki müktesebimiz 2003 yılında, Cumhurbaşkanlığındaki müktesebimiz 2014 yılında başladı. Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca belediye hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı." diye konuştu.
Türkiye'nin 81 vilayetinin tamamındaki belediyeleri, özellikle de kendi belediyelerini yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün de ülkemizin 30 büyükşehrinin 15'i, 51 ilinin 25'i, 519 büyükşehir ilçesinin 304'ü, 403 ilçesinin 238'i AK Parti'li kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar, büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye, büyükşehir ilçelerinde 361 belediyeye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde nüfusun yüzde 64'üne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041'inin Cumhur İttifakı'nda olması, milletimizin ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanına ve onun ittifakına olan güvenini de göstermektedir. Bu başarıyı artırarak sürdürmemiz şarttır. Merkezi yönetimde ne kadar güçlü olursak belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi, tüm hesaplarınızı 2024'te yapılacak mahalli idareler seçimine değil 2023 Haziran'ındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum."
"Hep birlikte daha çok çalışacağız"
Son seçimlerde CHP'ye geçen belediyelerin şehirlere nasıl ağır maliyet getirdiğini hep birlikte takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Ne ülkemizi ne milletimizi ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Genel merkezimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla, belediyelerimizle, mahalle temsilciliklerimizle, sandık müşahitlerimizle adeta 'bünyan-ı mersus' yani bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini asla akıllarından çıkarmadan işlerine bakacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
"Teşkilatlarımızla belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum söz konusu olamaz. Nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo karşımıza çıkıyor. AK Parti'de siyaset yapan, görev üstlenen herkes kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek, ona göre davranmak mecburiyetindedir. Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil, birbirimizle el ele, kol kola, gönül gönle vererek çalıştığımızda hayırlı bir iş yapmış olur, büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını görmek için tarihe bakmak yeterlidir."
"Biz tevazu ehli olmaya mecburuz"
Bu konuda en büyük görevin, şehirlerdeki uç beyleri olarak gördükleri belediye başkanlarına düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bir şehirde belediye başkanımız kucaklayıcı olursa teşkilatımızın diğer birimleri de ona uyacaktır. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür. Neyiz ya? Kuluz, kul. Eninde, sonunda gideceğimiz yer neresi? Toprak. Topraktan geldik oraya gideceğiz. Ben 1,85 boyundayım, dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak, diğerleri düşünsün. Takdiriilahi ne ise o olacak, onu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman, "Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik." dediklerini aktararak "Onun için sizlerden ricam, teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hiçbirinizin size olan güvenimi, itimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum." dedi.
Belediyelerin ülke yönetimine giden yoldaki önemini sadece kendilerinin görmediğini, muhalefetin de aynı gerçeği tespit ettiği için var gücüyle bu alana yüklendiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizden farklı olarak onlar yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleriyle bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin lira daha kazandım. Adamın işi gücü yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargı da sağ olsunlar onlar da kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer ajans dikmişler, az önce Mehmet kardeşim söyledi ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin haddi, hesabı yok. Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle uğraşmıyorlar. Kağıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir müddet yüzdürebilirsiniz ama bir süre sonra kağıt, suyun ağırlığını taşıyamaz hale gelecek ve o gemi batacaktır. Muhalefet belediyelerinin durumu da böyledir. Bir yıl yalanla, cila ile bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler. İstanbul'da bunu yaptılar, Ankara'da bunu yaptılar, aklınıza neresi gelirse. İkinci yıl artık makyajlar dökülmeye, hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunların artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi 'balık baştan kokar' misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek mümkündür."
Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2021, 01:41