CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı, Aydın'ın Kuşadası ilçesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve 81 ilin kadın kolları başkanlarının katılımıyla bir toplantı düzenledi. İki gün sürecek toplantının ardından seçime yönelik yol haritası açıklanacak.
"ÖNCÜ GÜÇ KADINLARDIR"
'Kotalar bize dar, hedefimiz iktidar' sloganı ile düzenlenen kadın çalıştayında konuşan Kılıçdaroğlu, "Kuşadası Belediye Başkanı hepimizin hayallerinden söz etti. Onların hayalleri bizim hedefimiz olacak, gerçekleştirmek için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Öncü güç kadınlardır. 100 bin kadın üye sözünü bir tarafa yazdım. Elbette artırılmalı. Kadınlar hak istiyorsa, kadınlar örgütlü bir mücadele vermek istiyorsa, hakları altın tabak içinde sunulmamalı. Çünkü mücadele ederek alındığında bu hakkı kadınların elinden kimse alamaz. Halk partisine yani halkın partisine ne kadar çok kadın üye kazandırırsanız bizim onların hayalini gerçekleştirmek için o kadar gücümüz olur. Sayın Başkanım hiç üye kaydetmeseniz dahi bu mücadeleyi hayata geçirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ İKTİDARA GELDİMİZ İLK HAFTA YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ"
"Büyükşehir belediye başkanımız kadın kooperatiflerinin sayısını artırılmalı" dedi diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Türkiye genelinde kadının en rahat ekonomik örgütleneceği alan kooperatiflerdir. Ama ürünleri satmada sorun çıkıyor. Bunun için Adana, Mersin, İzmir'den bütün ürünleri biz alacağız. Kadına yönelik şiddet üzülerek ifade edeyim artıyor. İstanbul Sözleşmesini iktidar olduğumuzda ilk haftada yürürlüğe koyacağız. Kadına uzanan her elin beraber karşısında olacağız. Takım elbise giyip hakim karşısına çıktığında indirim uygulamak kabul edilemez. İstanbul Sözleşmesi bu bağlamda son derece değerlidir."
"KADIN İSTİHDAMINI ÖZENDİRECEĞİZ"
Halkın yoksullukla mücadele ettiğini ve asgari ücretin çok düşük seviyede kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle dedi: "Gittiğiniz yerlerde asgari ücretten şikayet gelecek. Geçinemiyoruz diyecekler. Her yerde şunu söyleyin, iktidar olduğumuzda asgari ücretten vergi almayacağız. Adı zaten asgari ücret. Vergileyeceksen 5'li çete orada. Kadın istihdamını özendireceğiz. Kadın işsizliği yüzde 34. Üniversiteyi bitirmiş çift diploması var iş bulamıyor, bu ayıba son vermemiz lazım. Büyük kentlerde merdiven altı atölyelerde kadınlar sigortasız çalışıyor. Büyük bir kısmı kayıt dışı. Seslerini çıkaramazlar. Çıkarırlarsa işlerinden olurlar. Kayıt dışı çalışmayla mücadele edeceğiz.Gelecek güvencesinin kadına sağlanması lazım. Kamunun herhangi bir alanı, vali, kaymakam hakim, savcı, müdür olmalı. Kadın kamu yönetiminde yönetici pozisyonunda çalışabilmeli. Bütün kentlerde özellikle yoksul mahallelerden başlayarak kreş açıyoruz. Kadın güven içinde çocuğunu bırakıp, alışverişe, taziyeye gitmeli. Siz önünü kesiyorsunuz. Güven içinde çocuğunu bırakabileceği, çocuğun sosyalleşebileceği rahatlıkla beslenip uykusunu alabileceği mekanlara ihtiyaç var. Bizim belediyelerimiz bunu yapıyor. Belediye başkanlarına verdiğim ilk talimat kesinlikle yoksul mahallerden başlayarak kreş açın. Yaşlılar için de mekan açmalı. Güven içinde onların bırakılması lazım."
"SOSYAL KİMLİKLERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORUZ"
Kadın üyelere her apartmanda yaşayan görevlilerle birebir temasa geçmelerini öneren Kılıçdaroğlu, sorunları çözmek için birebir iletişime geçmenin önemine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, "Apartman görevlileri sakın unutmayın yaşadığınız her apartmanda bir görevli vardır. Özellikle kadın apartman görevlilerinin sorunlarına kilitlenin. Her gün yüz yüze geldiğimiz ama görmediğimiz bir kitledir. Onların da sorunlarını çözeceğiz. Kadın kardeşlerimin unutmaması gereken bir gerçek var. Siyasetimizi etnik kimlik, yaşam tarzı, inanç üzerinden yapmıyoruz. Bunları yasaklıyoruz. Biz sosyal kimlikleri üzerinden siyaset yapıyoruz. Apartman görevlileri, hakimler, yargıçlar, avukatlar bir sosyal kimliktir. İşsizler, işçiler, asgari ücretliler, yönetici her biri sosyal kimlik. Onların sorunlarını çözmeye talibiz. Bulunduğunuz apartmanda apartman görevlisi varsa yakından ilgilenin. CHP iktidarında mülakat tamamen kaldırılacak. KPSS tek sınav olacak. Kim kazanıyorsa ataması yapılacak. Sadece merkezi yönetim için değil yerel yönetim için de aynı kural geçerli olacak. Fakir fukaranın çocuğu hak ettiği halde, sınavı kazandığı halde 'Niye bizim partiye kaydını yapmadın' diye elenmeyecek. Mevsimlik çalışan işçi ve kadınlar çocuklarıyla geliyorlar. ya pamuk ya fındık topladıkları için çocukları okula gidemiyor. Tuvaleti, banyosu yok. Bizim dışımızda bunları düşünen de yok. Biz halkın partisiyiz. Onlar için de önlem alacağız" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kadın parti üyelerine bulundukları kentlerdeki taziye ziyaretlerine katılmalarını da önerdi.
SURİYELİLERİ NASIL ÜLKELERİNE GÖNDERECEKLERİNİ 4 MADDEDE ANLATTI
Konuşmasında Suriyelilerin gönderilmesi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da Suriyelilerle konuştum. 'Nasıl göndereceksiniz bizi?' Söyleyeyim, anlattım onlara da. Bir; İktidarımızda öyle düşmanca bir dış politika yok. Önce gideceğiz karşılıklı büyükelçiler açacağız. Suriye'de, Türkiye'de büyükelçilikler olacak. Yeter mi? Hayır.
İki; Buradan gidecek olan Suriyelilerin evi yok, okulu yok, hastanesi yok, kreşi yok. Bunları yapacağız. Avrupa Birliği'nden sağlayacağımız fonlarla bunların tamamını yapacağız. Yolunu, okulunu, köprüsünü, kreşini, hastanesini, hepsini yapacağız. Yeter mi? Yine yetmez.
Üç; Bunlar kendi ülkelerine gittiği zaman bunların can ve mal güvenliğini olması lazım, yeni bir saldırıya muhatap olmamaları lazım. Bunun da altyapısını oluşturacağız, sözleşmesini imzalayacağız.
Dört; Bunların çalışması lazım. O zaman diyeceğiz ki bizim sanayicilere, iş dünyasına, 'Gidin kardeşim Suriye'de bu bölgelerde fabrika kurun.' Eskiden fabrikalar vardı zaten. 'Kurun, sizden vergi almayacağız.
Tek şartımız var, kazandığınız parayı Türkiye'ye getirin. O kadar. Emin olun kısa süre içinde fabrikalar kurulur bu teşvikle ve bu insanlar niye Türkiye'de asgari ücretin yarısına ve sefalet içinde çalışsın? Bunu anlattığım zaman Suriyeliler dediler ki, 'Bunlar olursa zaten biz hiç burada kalmayız. Kendi toprağımıza gideriz.' Bizim çözümümüz insani bir çözümdür. Zorla yaka paça tutup da oraya göndermiyoruz. Onları ateşin içine de atmıyoruz. Herkesi insani koşullar altında kendi ülkesine gönderiyoruz. Bunu da gittiğiniz her yerde anlatın."
"ESNAF VE ÇİFTÇİ RAHAT NEFES ALMALI"
CHP lideri Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Sözümüz var bütün dünya duydu. İlk 1 hafta içinde bizim iktidarımızda bankalardan ya da tarım kredi kooperatifinden çektiğin kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Esnafın çiftçinin nefes alması lazım. Kadın kardeşlerimin gittikleri her yerde bunları dillendirmesi lazım. Dini bayramlarda şehit yakınlarını gazileri ziyaret ediyoruz. Şehitler arasında gaziler arasında ayrım yapılır mı? Hepsine aynı hakkı tanıyacağız. Çocuğum üniversite bitirdi işi gücü yok. Okurken kredi yurtlar kurumundan burs aldı. Babasının durumu çok iyi olsa zaten kredi almazdı. Çocuk işe girdikten sonra ancak taksiti öder. Faizi sıfırlayacağız. Söylemlerim zaman zaman anlatılır. Uzun süredir söylediğim bir cümle var. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Aile destekleri sigortasını anlatacaksınız. Her ailenin asgari bir gelir güvencesi olacak. Hiçbir aileyi birisine muhtaç etmeyeceksiniz. Sosyal devlet dediğiniz budur. Soyulması gereken bir organ gibi görmeye başladılar. Devleti nasıl soyalım? 128 milyar doların hesabını vermediler. Endişeniz olmasın bunun hesabını tutacağız. Bu milletin hakkını hukukunu arayacağız."
"ASGARİ ÜCRETİ AÇLIK SINIRI SEVİYESİNE GETİRİN"
Toplantıda yaptığı konuşmada iktidara asgari ücret çağrısı yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"2 bin 825 lira asgari ücret. Açlık sınırı 3 bin 49 lira. Asgari ücret bunun altında. Bütün kadınlar adına, anneler adına çağrı yapıyorum. Asgari ücreti süratle açlık sınırı seviyesine getiriniz. Bu adam kira ödeyecek. Su, elektrik, doğal gaz faturasını ödeyecek. Yiyeceğe içeceğe para kalmıyor. Tam bir sefalet ekonomisi yaşıyoruz. Bundan Türkiye'yi kurtaracağız. 'Yoksullukla mücadele edeceğiz' dediler. Milyonlar yoksul oldu. Derin yoksulluktan bahsediyoruz. Konteynerlerden yiyecek toplayan kadınlar var. 21'inci yüzyıl Türkiye'sinden söz ediyoruz, Ortaçağdan değil. Pazar artıklarından geçinen binlerce aile var. 'Yasaklarla mücadele edeceğiz' dediler. Gençler tweet atmaktan korkuyor. Biliyorum o gençler sandığa gittiklerinde ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Bizim iktidarımızda en rahat bizi eleştireceksiniz. Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Bu iktidar devleti soyulacak organ olarak gördü. Ne kadar soyarsam o kadar kardır. Öyle bir noktaya getirdiler ki devleti soymanın fetvasını aldılar. Böyle bir rezalet olur mu? Sultanlık sofrasına oturan valinin fetvası geçersizdir. Haramla beslenen sofraya oturduysan sen artık fetva veremezsin. Senin böyle bir yetkin yok. Kara kış geliyor. Daha millet baharında. Daha kış gelecek. Yeni faturalar gelecek. '3 Y' ile geldiler, '3 Z' ile bunları göndereceğiz inşallah. Ahlakımızla, edebimizle geleceğiz. Bütün vatandaşların sorunlarına kilitleneceğiz. Halka çalışacağız. Unutmayın geliyor gelmekte olan."
Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021, 21:12