CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boztepe'deki bir otelde STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Adıgüzel'in çalışkan birisi olduğunu ve doktorluğu döneminde toplumun her yerine dokunduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, herkesin oyuna talip olduklarını belirterek "Çünkü toplumu ötekileştirirseniz, toplumun bir kesimini dost, bir kesimini düşman olarak görürseniz bu doğru değil. Bugün geldiğimiz nokta maalesef bu. Ülkenin yarısı terörist, yarısı vatansever. Nasıl oluyor bu? Böyle bir şey yok. Bu ülkede kim bayrağını seviyorsa, vatanını seviyorsa, insanını seviyorsa benim başımın üstünde yeri vardır. Hangi partiye oy verirse versin. Sonuçta demokrasidir." diye konuştu.
Vatandaşların en rahat ulaştığı kişinin, belediye başkanı, milletvekili ve bakandan ziyade muhtar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kapısı her zaman açık olanın muhtar olduğunu vurguladı.
Toplantıda esnaf odalarının başkanlarının da bulunduğunu anımsan Kılıçdaroğlu, "Esnaf. Kan kaybına uğrayan esnaf. Binlerce kişinin kepenk kapattığı esnaf." dedi.
"Esnaflık mesleği yok oluyor"
"Esnafın günahı nedir, esnaf niye kepenk kapatıyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Esnafın en büyük özelliği devlete yükü olmaz. Tam tersine vergi verir. Tam tersine bir kişiyi alır yanında çırak olarak yetiştirir. Onun da aynı mesleği sürdürmesini ister. Ama esnaflık mesleği yok oluyor. Kim yok ediyor? Büyük alışveriş merkezleri kurdular. Alışveriş merkezlerine karşı değiliz. Ama bu ülkede yaşayan esnaf da var. Bu esnafının da evine ekmek götürmesi lazım. Bu esnafının da siftah yapması lazım." değerlendirmesini yaptı.
Diğer ülkelerden örnekler veren Kılıçdaroğlu, "O ülkelerde esnaf da var, büyük alışveriş merkezleri de var. Ama oralarda büyük alışveriş merkezleri haftanın bir günü tümüyle kapalıdır. O gün vatandaşlar gider esnaftan alışveriş yaparlar. Bizde ise günün 24 saati, her gün açık. Vatandaş esnafa gitmiyor, alışveriş yapmıyor." dedi.
Esnafın siyasal iktidara karşı artık daha uyanık olmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Bu seçimin bir özelliği var. Düşünerek sandığa gideceksiniz. Elimizi vicdanımıza koyarak sandığa gideceğiz." şeklinde konuştu.
Bir siyasal partinin 17 yıldır iktidarda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Özellikle geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy vermiş kardeşlerime seslenmek isterim. 17 yıl omuzunda taşıdın. 17 yıldır ne istediysen verdin. 17 yılda Allah'a aşkına bu fındık sorunu çözülmez mi? Bir yılda çözülecek olaydır, altı ayda çözülecek olaydır. 17 yıldır niye çözmüyorlar? Yakında fındık ithal ederlerse hiç şaşmayın." görüşünü dile getirdi.
"Fındık sorunu ben bildim bileli var, bir türlü çözülmüyor"
"Aklınıza gelir miydi hiç saman ithal etmek?" diye soran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Akılınıza hiç gelir miydi nohut, mercimek ithal etmek? Aklınıza gelir miydi bu memleket bir gün soğan ithal edecek, 200 bin ton sıfır gümrüksüz patates ithal edecek? Bademin yüzde 96'sı ithal ediliyor. Bir devlet planlama ile yönetilir. Devlet liyakat ve adaletle yönetilir. Fındık sorunu ben bildim bileli var, bir türlü çözülmüyor. Çözmüyorlar. Fındık üreticileri de sorununu çözmeyen iktidara sahip çıkıyor. Ağustos ayında fındığı topluyorsunuz, ağustosun sonunda eylülde de satıyorsunuz. Ekimin de sonunda fındık fiyatları açıklanıyor. Zaten vatandaş fındığını sattı. Düşünerek sandığa gitme zamanı."
"Devleti güçlü kılan üretmektir"
Ülkücü ve milliyetçilere de seslenmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ne diyorlardı? 'Vatan, bayrak, ordu, devlet'. Hepsi tamam. Başımın üzerinde yeri var. Devleti devlet yapan nedir? Devleti güçlü kılan nedir? Üretmektir. Üretirseniz o devlet güçlüdür. Japonya niye büyük bir devlet? Dünyanın her tarafına gelişmiş ürün ihraç ediyor. Güney Kore? Güney Kore'den önce bizim otomobilimiz vardı. Biliyor musunuz? Anadol marka. Bugün Güney Kore'nin dünya çapında 4-5 tane markası var, bizim bir markamız bile yok. 'Otomobil üreteceğiz.' diyorlar. Nerede kaldı bu? Hani oturdular, büyük gösteriler yaptılar, iş adamları bir araya geldi. Bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanları bir araya geldi. 'Otomobil üretiyoruz.' dediler. Nerede? Milleti kandırmak için. Türkiye otomobil üretir. Otomobil üretmek artık sıradan bir olay. Mesele nedir? Ürettiğin otomobili kime satacaksın?"
Kılıçdaroğlu, vatandaşlara sandığa elini vicdanına koyarak gitmeleri çağrısında bulunarak "Bayrak sadece benim bayrağım değil hepimizin bayrağı. Vatan sadece benim vatanım değil hepimizin vatanı. 82 milyon kişinin vatanı. O zaman bu güzel vatanı cennete döndürmek zorundayız. Beraber huzur içinde yaşamak durumundayız." dedi.