İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

"Bürokraside tıkanıklıklar yaşandığını biliyoruz. İnşallah kısa sürede aşacağız. En çok ders çıkarmamız gereken hadiselerden biri Birinci Dünya Savaşı'dır. Paris ziyaretinden bir şey çıkarma gayreti boşunadır.

"NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ"

Lafla çevrecilik olmuyor. Gezi Parkı olaylarında bu olayları yapanlar bu olayları yapanların finansörü konumunda olan ve şu anda cezaevinde olan bu kişi ile iltisaklı olanlar gözaltına alındı. Malum çevreler, hatta batı dünyasından birileri açıklama yapıyor. Bizim bildiğimiz birçok şey var. Türkiye’de bu işlerin finansörü olduğu kişiler var. Bunlar içeri alındığında niye rahatsız oluyorsunuz? 

Bizim varımız yoğumuz her şeyimiz insanımız ülkemiz için. Buna gayret ediyoruz. Gündemlerinde hala ‘Biz Türkiye’yi nasıl karıştırırız’ var. Ülkemizi karıştıramayacaksınız, ülkemizi bölemeyeceksiniz. Milletperver topluluk olarak inşallah sandıkta milletimizle bütünleşmemiz 31 Mart’ta bir başka olacak. 1 Nisan’dan itibaren adeta yeni dönem başlayacaktır.

Türkakım, ülkemiz için önemli ive stratejik bir enerji projesidir. 2019 sonunda bitiyor ve tedarik başlıyor.

"BUNUN ADI GERİCİLİKTİR"

Eski Türkiye’de bıraktığımızı umduğumuz bir takım kavgaların içine çekildiğini görüyoruz. Yapılmaya çalışılan işe bir isim verilecekse bunun adı gericiliktir, çağ dışılıktır. Tek parti dönemini özleyenlere söylenecek başka ne söz olabilir. Milletimiz tek parti dönemini vicdanında hak ettiği yere oturtmuştur.

“SİYASETTE HORTLAYAMAYACAK”

Türkiye’nin tarihinde adı yasaklarla, yoklukla, faşizan baskıyla, zulümle adeta özdeşleşmiş olan bir partinin hala aynı kafada gidiyor olmasını ülkemizin talihsizliği olarak görüyoruz. Adımını devlet düşmanlarıyla birlikte atanlar artık siyasette hortlayamayacak. Millet yerli ve yerli siyasetçi istiyor.

Kaybettikleri mevzileri yeniden kazanmak için yeni taktikler üretecek gayretleri olmayanlar eski yöntemleri tedavüle sokuyorlar.

“YOLUNU ŞAŞIRANLARI YA ISLAH YA TASFİYE EDECEĞİZ”

Gece gündüz çalışacağız. Noksanlarımız varsa tamamlayacağız. Daha çok yatırım yapacağız. Yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceğiz.

ERDOĞAN'DAN FLAŞ UYARI

Bir göreve kimi zaman iki, kimi zaman 12 hatta kimi zaman çok daha fazla kişi talip olur. Sonuçta bir kişi o işi üstlenir. Adayımız belli olduğunda diğer tüm arkadaşlarımız onun yanında saf tutar. Seçim gününe kadar kendisi adaymış gibi canla başla çalışır.

Her kim ki, 'ben aday gösterilmedim' diyerek partimize sırtını dönüyor, hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa o kişi zaten hiçbir zaman AK Partili olamamış demektir. 

Her kim ki aynı şekilde 'benim istediğim kişi aday gösterilmedi' diye benzer tavırlara giriyorsa yanlış yerdedir. Veya 'ben niye şuradan değil de buradan gösterildim' diyorsa, o da kusura bakmasın nefis muhakemesine kendisini çeksin. 

Biz bir davayız teşkilatız. Biz de değerlendirme yapılır bunun sonunda da sen filanca yerden adaysın denildiği zaman o da eyvallah der, çalışmaya başlar.

"AK PARTİ 'BEN' DEĞİL, 'BİZ' PARTİSİDİR"

Yaklaşık 11 milyon üyesi olan cumhurbaşkanlığı seçiminde 26 milyon 330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin 'ben' demeye hakkı yoktur. AK Parti 'ben' partisi değil, 'biz' partisidir. Bu böyle bilinmelidir.  Üzerinde en küçük şaibe olan kimseden ikaz beklemeden bu kapıdan çıkmalıdır. Bireysel olarak gaflete düşme yanlış sapma iradeniz size aittir, AK Parti davasının neferi olarak böyle bir lüksünüz yoktur. Teşkilat ve adaylar kendilerini gözden geçirmeli. Ölçümüz ‘acaba millet bana ne diyor’ olmalıdır.