CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 86. yıl dönümü nedeniyle CHP'nin bazı kadın milletvekilleri ve kadın kolları başkanları ile video konferans görüşmesi yaptı.

Bugün, Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından hazırlanan "YaşamHak" projesinin tanıtımını yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu projenin büyük önemi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Saldırıya uğrayan, haksızlığa uğrayan kadınların yanında olmak, dolayısıyla kadınların hakkını savunmak onların adalet taleplerini yerine getirmek gibi bir proje. Hukuki destek, psikolojik destek verilecek." dedi.

Kadının haksızlığa uğraması ve derin bir yoksulluk yaşamasının birden fazla nedene bağlı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, kadının ve kız çocuklarının çok iyi eğitim alması gerektiğini aktararak şöyle devam etti:

"Bu sorunun temel çözüm alanlarından birisi bu. Geçmişte özellikle Doğu ve Güneydoğu'da aileler kız çocuklarını okula göndermezlerdi veya belli bir eğitimden sonra örneğin ilkokuldan sonra ortaokula veya liseye göndermezlerdi. Ama şöyle bir tablo var artık 21. yüzyılın Türkiyesi'nde, bütün anneler kız çocuklarının okumasını istiyorlar. Her halükarda kadının, erkeğe muhtaç olmadan ekonomik bağımsızlığını elde etmesinin yolunun eğitimden geçtiğini görüyorlar. Kız çocukları okuyor ama yoksul ailelerde bu çocuklara destek vermek gerekiyor. O konuda da işte Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi kız çocuklarının, özellikle ihtiyaç sahibi ailelere ait kız çocuklarının üniversitede en azından kendi sorunlarını çözebilecek kadar bir burs sağlamaları önemli ve bu yapılıyor."

Bugünkü toplantıda iki konunun üzerinde durduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunlardan birincisin Aile Destekleri Sigortası olduğunu hatırlattı. Bu sigorta dalının CHP'li kadınlar tarafından bütün kadınları anlatmasını isteyen Kılıçdaroğlu, aile destekleri sigortasının Uluslararası Çalışma Örgütünün kabul ettiği 9 sigorta dalından birisi olduğunu anlattı. Bugüne kadar yaşlılık, hastalık, işsizlik gibi 8 sigorta dalının Türkiye'de uygulandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, 9. sigorta dalı olan aile destekleri sigortasının da uygulanması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Aile destekleri sigortasının özü şu: Eğer bir aile, belli bir gelirin altında aylık geliri varsa ve gelir onun sağlıklı yaşamasına olanak vermiyorsa ya da veremiyorsa aile destekleri sigortası o aileye destek sağlıyor. Bazı ülkelerde bu aileler, bir yerden bir yere taşınacaksa taşıma masrafları karşılanır, çocukların süt masrafı karşılanır, eğitim masrafı karşılanır. Aile, eğer diyelim ki asgari ücretin altında gelir elde ediyorsa geliri asgari ücrete çıkarılır, buna benzer pek çok uygulamalar var. Aile destekleri sigortasının temel mantığı şu: Kişiye yapılacak yardımların onun onurunu koruyarak yapılması gerektiğidir. Kişinin yoksulluğu, ailenin yoksulluğunu toplum bilmez toplum görmez ama onu sosyal devlet bilir ve sosyal devlet banka hesabına para yatırarak gidip kişinin ya da kadının yardım almasını sağlar. Sosyal devlette kişi belli bir gelirin altında gelir elde ediyorsa yani asgari ücretin altında gelir elde ediyorsa bu kişiyi sosyal devlete 'Benim gelirim düşük geçinemiyorum sen bunu karşılamak zorundasın ve bunu talep etme benim hakkımdır.' kavramı çıkıyor ortaya. Yani devletin yapacağı yardımı yurttaş, hak olarak talep edecek ve sosyal devleti o hakkı yerine getirmiş olacak."

CHP'li kadınların belli bir rakamın altında veya hiç geliri olmayan ailelere ulaşmak ve o ailelerin hakkını savunmak gibi bir görevleri olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun da kadınların sorunlarının çözümündeki en temel aktör olduğunu söyledi.

Yüzde 33 cinsiyet kotası
Kadının siyasette güçlü olması durumunda hem sorunu dile getirme hem de sorunu çözme konusunda çok daha güçlü olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP tüzüğünde yüzde 33 cinsiyet kotası olduğunu ve bunun organ seçimlerinde uygulandığını aktardı. Kılıçdaroğlu, "Şimdi bizim yapacağımız, yine CHP'li kadınların yapacağı bir şey daha var. 306 kadın örgütüne de bunu söyledim. Cinsiyet kotasının Siyasi Partiler Yasası'na girmesi lazım. O zaman kadın siyasette daha güçlü olacak." dedi.

CHP iktidarında bu ülkede hiçbir çocuğun yatağı aç girmeyeceğini ve her ailenin asgari bir gelir güvencesi olacağının altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Hiçbir aile, hiçbir kadın, gidip çöp konteynırlarından, pazar artıklarından beslenmeyecek sosyal devletin gereğini yapacağız. Neyle? Aile destekleri sigortasıyla. Biz siyasette güçlü olmak istiyoruz siyasette varsak, sandığa gidip oy kullanıyorsak ve bize Yunanistan'dan, İsviçre'den, Fransa'dan çok önce seçme seçilme hakkı verilmişse o zaman parlamentoda bizim sesimiz olmalı. Biz olmalıyız parlamentoda. Hep beraber bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz. Taşeron işçileri gündeme getirdiğimde 5-6 yıl geçti. Sonra taşeron işçilerin tamamı birleştiler onları biz örgütledik. Erzurum'dan İstanbul'a kadar. Tek tek örgütledik. Önce dernek kurduk, sendikalar bile bunlara sahip çıkmıyordu biz sahip çıktık. Sonra ne oldu? Taşeron işçilere kadro verildi. Çünkü taşeron işçiler şunu söylediler: 'Bize kadro vermeyene biz oy vermeyeceğiz. Bize siyasi partiler yasasında cinsiyet kotasını getirmeyen partiye biz oy vermeyeceğiz.' Aile destekleri sigortası, 1974 yılında çıktı. '2020 vermeyen, getirmeyen siyasi partiye oy vermeyeceksin' dediğiniz andan itibaren zaten gücünüz ortaya çıkar. Yeter ki bu gücü Türkiye coğrafyasında ortak seslendirme haline getirelim."

Kadın kolları başkanlarıyla kadın milletvekilleri de kadının seçme ve seçilme hakkı konusunda, Siyasi Partiler Yasası'na, eşit temsil ve fermuar sistemi ile girmesi konusunda ısrarcı olunmasını istedi. Bu talep üzerine Kılıçdaroğlu, "Güzel, kanun teklifini öyle verin o zaman. Kanun teklifinde, 'yüzde 50 cinsiyet kotası' diyoruz ama oraya fermuar sistemi, ben hukukçu olmadığım için onu bilmiyorum ama onu da yazabilirsiniz." dedi.