AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla ilgili, "AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bey ve eski Başbakanımız Binali Yıldırım beyle ilgili bu iddiaları en güçlü şekilde reddetmektedir. AK Parti MYK'sı bütün bu iftiraların karşısındadır, arkadaşlarımızın yanındadır" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen ve 2 saat süren MYK toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. MYK'da Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı'nın bir sunum yaptığını söyleyen Çelik, toplantıda Meclis çalışmaları ile teşkilat ve yerel yönetim çalışmaları hakkında da sunumlar yapıldığını ifade etti.
'AK PARTİ MYK'SI İDDİALARI REDDETMEKTEDİR'
Ömer Çelik, siyasetin gündeminde illegal mafyatik bir kişinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile eski Başbakan Binali Yıldırım hakkındaki iftiralarının yer aldığını belirterek, "AK Parti MYK'sı, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bey ve eski Başbakanımız Binali Yıldırım beyle ilgili bu iddiaları en güçlü şekilde reddetmektedir.
AK Parti MYK'sı bütün bu iftiraların karşısındadır, arkadaşlarımızın yanındadır. Tabii biz çok güçlü siyaset geleneğine sahibiz. Siyaseti zehirlemek isteyen siyasette toksit alan oluşturmak isteyen, siyaseti dizayn etmek isteyen pek çok çaba ile karşı karşıya kaldık. Bunlara dair güçlü bir tecrübemiz vardır.
Tabii bu illegal mafyatik alanların siyasette bir referans alanı olarak kabul edilmesini, ilk yaptığım açıklamada yanlış olduğunu söyledim. Burada arkadaşlarımıza saldıran siyasetçiler; siyasetin doğasında olmaması gereken, siyasetin sivil dinamitlerle içerisinde olmaması gereken, demokratik siyasetin içerisinde olmaması gereken bir şey yaptılar" dedi.
'ARKADAŞLARIMIZ YARGIYA BAŞVURMUŞTUR'
Suç örgütünün sözlerinin siyasi söylemlere referans edilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Çelik, "Bu iddialara karşı ne yapacağız' diyorlar. Zaten bu çirkinliklere ve iftiralara maruz kalmış arkadaşlarımız bu konuların araştırılmasıyla ilgili olarak yargıya başvuruyorlar.
Dolayısıyla Türk siyasi hayatının referansının hiçbir zaman illegal yapılar, suç örgütleri olmaması gerektiğini ifade ediyoruz. Kendilerinin muhalefet etme biçimi, illegal yapının iddialarını söylemek olursa yaptıkları iş siyasi muhalefet olmaz, suç örgütlerine siyasi aracılık, taşeronluk olur. Bu oyunların, bu kurguların farkındayız. İçişleri Bakanımızın, Başbakanımızın hedef alınmak istendiğinin farkındayız" ifadelerini kullandı.
Suç örgütlerinin söylemlerini referans alanların, görevdeki kişilerin istifasını isteyenlerin siyasetin doğasına aykırı davrandığını kaydeden Çelik, "Hiç kimse illegal alandan yapılan açıklamaları siyasi hesaplaşmanın alanına dönüştürmesin. Elinde bilgi olan, belge olan siyasetini yapsın, yargıya taşısın. Bu kendilerini suç örgütlerine karşı kullandırmaları manasına gelir" diye konuştu.
'TÜRK SİYASİ TARİHİNDE GÖRÜLMÜŞ EN BÜYÜK ÇİRKİNLİKLERDEN BİRİSİ'
Sözcü Çelik, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Netanyahu'ya benzetmesine ilişkin de, "Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye'nin en azılı düşmanlarının bile söylemediği bir şey maalesef Sayın Akşener tarafından söylendi. Cumhurbaşkanımızı bebek katili Netanyahu'ya benzetilmesi gibi bir yaklaşım oldu.
Türkiye Cumhuriyeti bir prensibi şudur; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı hiçbir şekilde bir katille yan yana getirilemez. Bu devlet terbiyesinin devlet adabının gereğidir. Söz konusu olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğu zaman bu zaten imkansız hale gelir. Bu Türk siyasi tarihinde görülmüş en büyük çirkinliklerden birisidir. Filistin davasının, Filistinli çocukların en büyük savunucusu Cumhurbaşkanımızdır. Maalesef bir düzeltme beklerken bu düzeltme yerine ısrarın devam ettiğini görüyoruz" dedi.
'BAKANIMIZLA İLİŞKİLENDİRİLMESİNİ KATEGORİK OLARAK REDDEDİYORUZ'
Ardından basın mensuplarının sorularına cevaplayan Çelik, söz konusu suç örgütü lideri Sedat Peker'in geçmişte bazı mitingler yapmasına izin verildiğinin hatırlatılması ve AK Parti tarafından destek verildiği iddialarının sorulması üzerine şunları söyledi:
"Bu yanlıştır arkadaşlar. Bana geçmişte bir soru soruldu bu mitinglerle ilgili, ‘kan akacak' ifadesi bana sorulmuş. 7 sene evvelki cevabımı söylüyorum; 'Kim olursa olsun, başına 'AK' kelimesini koyarak kendisine 'ocak' diyen, 'dernek' diyen bir takım organizasyonlar var.
Bunlarla AK Parti'nin organik ve kurumsal hiçbir ilgisi yoktur. AK Parti'nin resmi mekanizmaları tarafından yapılmayan hiçbir faaliyetin sorumlusu değiliz. Dolayısıyla biz bu organizasyonları; kişi, isim, yapı zikretmeden reddediyoruz. Kan akmayı ifade eden her ifadeyi kategorik olarak reddediyoruz.' 7 sene önce bahsedilen suç örgütü lideri için bu cevabı vermişim.
Dolayısıyla bir suç örgütü mensubunun partimizle ilişkilendirilmesi, bakanlarımızla ilişkilendirilmesi, hükümetimizle ilişkilendirilmesi, kategorik olarak reddettiğimiz bir husustur. Bu son olayda da İçişleri Bakanımızla ilgili ortaya konulan, eski Başbakanımız ve Genel Başkanvekilimizle ilgili ortaya koyulan bu iftiraları ve hezeyanları tümüyle reddediyoruz."