ESOGÜ’de 4 yıl önce yetiştirilmeye başlayan çeşitli tıbbi aromatik bitkiler farklı sektörlerin bir çok fayda sağlıyor. Doğal olması sebebiyle insanlar için tercih edilmeye başlayan bu bitkiler, sentetik ürünlerin olumsuz etkilerini de azaltıyor. ESOGÜ’de Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Katar öncülüğünde öğrenciler tarafından yetiştirilen adaçayı ve baharat nanesinin de hasadı yapılmaya başladı. 20 çeşit bitkinin ıslah çalışmalarının yürütüldüğü Eskişehir’de ise hedef en az 50 tıbbi aromatik bitkilerin yetiştirilerek incelenmesi.
“Tıbbi aromatik bitkiler üzerine araştırmamızı 3-4 yıldır yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz”
Doç Dr. Katar, 3-4 yıldır yoğun bir şekilde tıbbi aromatik bitkiler üzerine çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyledi. Sentetik ürünlerin yerine kullanılmaya başlayan tıbbi aromatik bitkiler, Son yıllarda dünyada yaklaşık 150-200 yıldır devam eden sentetik ürünlerden hem çevre olumsuz yönde, hem de insan sağlığı hızlı bir şekilde etkilenmeye başladıktan sonra bunların yerine daha doğal ürün arayışları hız kazandı. Bu çerçevede tıbbi aromatik bitkiler başta olmak üzere bir çok doğal ürün insanların gündemine taşındı. Bununla birlikte ziraat fakültesi olarak biz tarla bitkilerinde tıbbi aromatik bitkiler üzerine araştırmamızı 3-4 yıldır yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Bunlardan en önemlisi ada çayı ve nanelerimiz var burada. İki farklı ada çayı ve 2 farklı nane türümüz var. Bunların bugün gördüğünüz gibi tam çiçeklenme dönemi. Aynı şekilde ada çayının da hasat zamanı. Bunları ayrı ayrı hasat ederek uygun bir şekilde kurutup kullanılmak üzere hem karşılaştırma amaçlı verilerimizi alıyoruz, hem de kullanmak üzere yine ürünlerimizi değerlendiriyoruz” dedi.
“Bölgenin iklimine uygun olan tıbbi aromatik bitkiler yetiştirilmesi lazım”
Yetiştirilen tıbbi aromatik bitkiler hakkında bilgiler veren Doç Dr. Katar, tıbbi ada çayının sadece tedavi amaçlı ve bir süre kullanılması gerektiğini ifade ederek, fazla kullanılmasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sanayi alanında kullanılmaya başlayan bitkiler hakkında da bilgi veren Katar, “Buradaki nane, baharat nanesi olarak bildiğimiz türdür. Bir de onun yanında mentol oranı yüksek sanayide en çok tercih edilen ve kullanılan mentol sanayinin önemli bir ürünü. Bunlar aynı zamanda herbal çay olarak da önemli ve mutlaka insanlarımız bunların herbal çaylarından faydalanarak özellikle sonbahar ve ilkbahar döneminde soğuk kaynaklı hastalıklara karşı kendilerini korumaları gerekiyor. İki tür de ada çayımız var. Birincisi tıbbi adaçayı dediğimiz Salvia officinalis. Salvia officinalis tüjon etkisinden dolayı antibiyotik etkili bir ada çayı ve yine boğaz iltihaplanmaları ve üst solunum yolu hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılan bir ada çayıdır. Ama Salvia officinalis normal herbal çay olarak kullanılmaması gerekiyor. Çünkü yoğun bir şekilde kullanıldığında zararlı olabiliyor. Sadece tedavi amaçlı bir süre kullanılıp kesilmesi lazım. Özellikle bu bölgenin iklimine uygun olan tıbbi aromatik bitkilerin yetiştirilebilirliğinin, kültür koşullarının ne olduğunu araştırıp da bunlarla ilgili bilgi üretirken, ya da üretici ve sanayicilerle bu bitkileri tanıştırırken, bir taraftan da bu bitkilerin ıslahı gerekiyor. Çünkü bu bitkilerin kullanıcı olan, özellikle sanayiye dönük üretim yapacağımız için önümüzdeki dönemde, sanayi belli bir kalitede, belli bir ürün garantisi istiyor. Bu belli kalitede ve miktardaki ürünü ancak ıslah edilmiş, üzerinde çalışılmış ve geliştirilmiş bitkilerle sağlanabilir” şeklinde konuştu.
“Eskişehir’in iklimi, toprağı bu işleri yapmaya uygun”
Eskişehir ikliminin tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi konusunda avantajlı olduğunu aktaran Doç. Dr. Katar, “Bizim bu konuda en önemli çalışmalarımızdan biri de ıslah, yeni bitki çeşitleri geliştirmek ve yüksek kalitede, yüksek verimdeki yeni ürünleri üreticilerimize ve çiftçilerimize ulaştırmak için de bu çalışmaları yürütüyoruz. 20’ye yakın tıbbi aromatik bitki türünü Eskişehir’de hem kültür çalışmalarını hem de ıslah çalışmalarını yürütmeye başladık. Zaman içerisinde bu sayının 40’a, 50’ye ulaşması gerekiyor. Çünkü Eskişehir’in iklimi, toprağı bu işleri yapmaya uygun. Artı olarak Eskişehir’in en büyük avantajlarından birisi de bu bitkilerin, ürünlerin tüketildiği bu şehirlere yakın olması, ulaşımın yakın olması da Eskişehir’i bu konuda avantajlı kılıyor” diye konuştu.