Lif ne kadar çoksa tehlike de o kadar çok

Op. Dr. İhsan Oruk, “Bağırsak kanserinin en büyük etmenlerinden bir tanesi de lifli gıda tüketiminin az olmasıdır. Lif ne kadar çok olursa bağırsak muhteviyatı o kadar fazlalaşacak, bağırsak içeriğinin durma süresi kısalacağı için çabuk boşalacaktır. Böylelikle kanserojen maddeler bağırsakta çok birikmeyecektir” dedi.

Lif ne kadar çoksa tehlike de o kadar çok
banner127

Türkiye’de bağırsak kanserinin fazla görülmesindeki sebepler arasında beslenme alışkanlıklarının yer aldığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İhsan Oruk, etin fazla pişirilmesi sonucunda kanserojen maddelerin açığa çıktığını belirtti. Lifli gıda tüketimiyle birlikte kanserojen maddelerin bağırsakta birikmeyeceğini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Oruk, “Bağırsak kanseri, dünyada en çok gördüğümüz kanserlerden bir tanesi. Özellikle erkeklerde çok daha fazla görülüyor. Türkiye’de de en çok görülen 5 kanserden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi de maalesef coğrafi faktörler. Kendi coğrafyamıza baktığımız zaman, daha çok et tüketimi var. Baharatlı gıda tüketimini çok ve eti seviyoruz. Et tüketiminde de özellikle ızgara ve mangalı çok seviyoruz. Kültür olarak eti çok pişirerek yiyoruz. Orta derecede bir pişirmeye sahip değiliz. Neredeyse yanacak kadar pişiriyoruz. Bunlar kanserojen maddelerin açığa çıkmasına sebep oluyor. Her ne kadar tarım toplumu olsak da ete göre sebze ve meyve tüketimimiz az. Bağırsak kanserinin en büyük etmenlerinden bir tanesi de lifli gıda tüketiminin az olmasıdır. Lif ne kadar çok olursa bağırsak muhteviyatı o kadar fazlalaşacak, bağırsak içeriğinin durma süresi kısalacağı için çabuk boşalacaktır. Böylelikle kanserojen maddeler bağırsakta çok birikmeyecektir. Et ve et tarzı tüketim yaptığımız zaman, bunlar bağırsakta çok posa bırakmayacağı için proteinler direkt emilecekler, lif bırakmadığından bağırsak yavaş çalışacak. Bu da kanserojen maddelerin açığa çıkmasına ve daha fazla olmasına sebep olacak” diye konuştu.

“Yarım saat veya 1 saat tempolu yürüyüş yapmamız gerekiyor”
Bağırsakların düzgün şekilde çalışması için hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. İhsan Oruk, konuyla ilgili olarak şunları aktardı:
“Egzersiz yapan bir toplum değiliz. Neredeyse markete bile arabayla gidecek hale geldik, eskiden böyle değildik. Bağırsakların en büyük ilaçlarından bir tanesi de harekettir. Ne kadar çok hareket ederseniz bağırsak da o kadar çalışacaktır. Yarım saat veya 1 saat tempolu yürüyüş yapmamız gerekiyor. Bağırsakların iyi bir şekilde çalışması için hareket halinde olmamız gerekiyor. Obezite ne kadar artarsa, bağırsak kanseri riski de o kadar artıyor. Bu dönemde ciddi bir sigara ve alkol tüketimi olmaya başladı. Bunlar yan yana geldiği zaman bağırsak kanserinde ciddi olarak artış olacaktır.”

“Her insanın günlük bir alışkanlığı vardır”
Bağırsak kanserinin belirtileri hakkında da açıklamalarda bulunan Op. Dr. Oruk, “Bağırsak kanserindeki belirtiler, gerçekten üzerinde durulması gereken belirtilerdir. Her insanın günlük bir alışkanlığı vardır. Bazıları günde bir defa bazıları iki defa tuvalete çıkar. Yumuşak kıvamda olması gerekiyor. Eğer rutin işlerinizi devam ettirdiğiniz halde çıkışlarda farklılık varsa, her gün tuvalete çıkarken 2-3 günde bir çıkmaya başladıysanız, yumuşakken katılaşmaya yaşanıyorsa, normalken ishal şekline döndüyse, kanlı çıkmaya başladıysanız, halsizlik, yorgunluk, şişkinlik, karın ağrıları ve kilo kayıpları hızlanmaya başladıysa bunlar kansere öncü olabilecek belirtilerdir. Burada dikkatli olmak gerekiyor. Hızlı bir şekilde uzmana başvurup, tetkiklerin yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Güncelleme Tarihi: 22 Aralık 2021, 15:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30