Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nizami Duran ve ekibi tarafından yapılan araştırmayla, içerisindeki probiyotikler sayesinde yüksek düzeyde mikroorganizma barındıran yoğurt ve suyunun, grip veya soğuk algınlıklarına karşı koruma sağladığı tespit edildi.
Prof. Dr. Duran yaptığı açıklamada, üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen "Probiyotik Mikroorganizmaların Önemli İnsan Patojenlerine Karşı Etkinliklerinin Araştırılması" projesiyle grip öncesi korunmalara ilişkin önemli bulgular elde ettiklerini söyledi.
Proje kapsamında içerisinde çok sayıda bakteri bulunan yoğurt ve yoğurt suyu üzerinde çalıştıklarını belirten Duran, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
"Yoğurt bakterilerinde hayvan deneyleri üzerinde yaptığımız bulgularda çok çarpıcı sonuçlar elde ettik. Enfeksiyonlardan korunmanın en önemli kolundan biri bağışıklık sistemimizin ürettiği immunoglobulinlerdir, yani antikorlardır. Yaptığımız çalışmalarda kontrol grubuna nazaran 2 ila 10 kata kadar koruyucu antikorların (koruyucu sıvılar), yoğurt bakterileriyle düzenli olarak beslenen hayvanlarda yüksek olduğunu tespit ettik. Bu, yoğurtla beslenen canlıların, grip başta olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı 10 kata kadar daha yüksek oranda korunduğu anlamına gelmektedir."
Gribin ciddi bir solunum yolu hastalığı olduğunu aktaran Duran, yaptıkları çalışmayla özellikle içerisinde yüksek sayıda bakteri bulunan, en az 24 saat mayalanmış yoğurt ve yoğurt suyu tüketiminin, grip başta olmak üzere benzeri solunum yolu enfeksiyonlarından koruduğunu belirlediklerini kaydetti.
Duran, grip gibi viral enfeksiyonlardan korunmanın en önemli yolunun bağışıklık sistemini güçlü kılmak ve dengeli beslenmek olduğunu söyledi.
Dengeli beslenmenin en önemli koşulunun ise içerisinde faydalı mikroorganizmalar bulunan fermente gıdaların tüketilmesi olarak niteleyen Duran, bunların başında yoğurdun geldiğini vurguladı.
Duran, yararlı bir yoğurdun bakteri sayısı yüksek mayayla mayalanarak, en az 24 saat sıcak bir ortamda hatta ekşimtrak tada kadar bekletilmesi önerisinde bulundu.
Yoğurdun tadının ekşimtırak bir hal almasının içerisindeki faydalı bakterilerin çoğaldığı anlamına geldiğini aktaran Duran, ne kadar çok bakteri üremesi gerçekleşirse, tüketilen yoğurdun da o kadar faydalı olacağını kaydetti.
Üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan virüsler veya bakteriler gibi etkenler tarafından oluşturulan hastalıklara karşı korunmak için evde mayalanmış yoğurdun mümkünse her öğün tüketilmesi gerektiğini anlatan Duran, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için yoğurt suyunun da sabahları çocuklara içirilmesi önerisinde bulundu.