İzmir Aliağa’da yaşayan 18 yaşındaki lise öğrencisi S.S., rehberlik öğretmenine, ağabeyi E.S.’nin kendisine 6 yaşından 15 yaşına kadar cinsel istismarda bulunduğunu anlattı.
Öğretmen de durumu polise bildirdi. S.S. polis tarafından alınan ifadesinde ağabeyinin 4 yaşında kendisini taciz etmeye başladığını, 6 yaşında ilk kez cinsel istismarda bulunduğunu, bunun 15 yaşına kadar devam ettiğini söyledi. Babasından korktuğu için yaşadıklarını kimseye anlatamadığını belirten S.S., ağabeyinin kendisine yaptığının cinsel istismar olduğunu, televizyonda gördüklerinden sonra anlamaya başladığını ifade etti. Gözaltına alınan ağabey E.S. ise kız kardeşine cinsel istismarda bulunmadığını, suçsuz olduğunu öne sürdü. Tutuklanan E.S. hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı.
"EVDE YALNIZ KALMAK İÇİN UĞRAŞIYORDU"
Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında tutuklu sanık E.S., mağdur S.S., kardeşlerin anne ve babaları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ve taraf avukatları hazır bulundu. Suçlamaları kabul etmeyen ve kardeşinin kendisinden nefret ettiği için iftira attığını öne sanık E.S., "Kardeşim benden nefret eder. İlk evimizde aynı odada kalıyorduk. Farklı ranzalarda yatıyorduk. Çünkü altı kardeşiz. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben böyle bir şey yapmadım" dedi. Ağabeyi tarafından yıllarca cinsel istismara uğradığını anlatan S.S. ise, "Ağabeyim 4 yaşındayken taciz etmeye başladı. İlk cinsel istismar ise 6 yaşındayken oldu. 15 yaşına kadar sürekli cinsel istismarda bulundu. 12 yaşındayken televizyonda gördüklerimden sonra bana kötü bir şey yaptığını anladım. Evde benimle yalnız kalmak için anneme ve babama bahaneler uyduruyordu. Yalnız kalınca da cinsel istismarda bulunuyordu. Olayı ilk önce arkadaşlarıma sonra da öğretmenime anlattım. Ağabeyime iftira atmayı gerektirecek bir durumum yok. Kendisiyle bana yaptıklarından dolayı anlaşamıyordum" diye konuştu.
BABA VE ANNE, OĞULLARINA İNANDI
Kardeşlerin babası, oğlunun böyle bir şey yaptığına ihtimal vermediğini annesi de iş yerinde eşi ve oğluyla birlikte çalıştıklarını, kızını kendilerine yardım etmemesinden dolayı oğlunun eve gönderdiğini, bunun dışında aralarında herhangi bir problem olmadığını söyledi. Anne, kızıyla oğlunun hiç yalnız kalmadıklarını iddia etti.
SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Duruşmada mütalaa veren savcı, mağdurun, ağabeyine iftara atmasını gerektirecek bir husumeti bulunmadığını, annenin, S.S. ile E.S.’nin ‘yalnız başlarına hiç kalmadıkları’ söyleminin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, evi paylaşan aile fertlerinin her an birlikte olamayacaklarını vurguladı. Savcı, hazırlanan adli tıp raporlarından sanığın, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçunu zincirleme olarak işlediğinin sabit olduğunu belirterek, cezalandırılmasını talep etti.
30 YILDAN FAZLA CEZA VERİLEMEZ HÜKMÜ UYGULANDI
Mahkeme de sanık ağabeye 'cinsel istismar' suçundan 20 yıl hapis cezası verdi. Cezayı suçun kız kardeşe yönelik olmasından dolayı 30 yıla, eylemin zincirleme şekilde olmasından dolayı da 45 yıla yükseltti Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, cezayı, Türk Ceza Kanunu’nun 61'inci maddesinin 'Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, 30 yıldan fazla olamaz" fıkrası gereğince, 30 yıla indirdi.