Kadına yönelik şiddet Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
Bianet’in Erkek Şiddeti Çetelesi’nin medya takibiyle belirlediği verilere göre 2018 yılının ilk 10 ayında en az 203 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi.
Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi‘nin birlikte yürüttüğü 2014’te yayımlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması da ağır derecede şiddete maruz kalan kadınların durumunu ortaya koyar nitelikte.
Ülkedeki kadınların en az üçte birinin fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldığı belirtilen araştırma kadınların sadece yüzde 11’inin bunu resmi kurumlara bildirdiğini gösteriyor. Üstelik bu sayılar sadece evli kadınlar için geçerli. Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların resmi sayılardan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
Ancak uzun yıllar erkek şiddeti çetelesini tutan Çiçek Tahaoğlu da öldürülen kadın sayısı hakkında sağlıklı bir veri elde etmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
AĞIR ŞİDDET VAKALARI ARTIYOR
2012 yılında yürürlüğe giren Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca yaşamsal tehlike arz eden acil durumlarda şiddete uğrayan ya da tehdit altındaki kadın doğrudan polis, jandarma gibi kolluk kuvvetlerine başvurabiliyor. Kolluk kuvvetleri de 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma talep eden kişinin gördüğü şiddet sonucu hayati tehlikesi bulunduğuna hükmederse, sonradan aile mahkemeleri tarafından onaylanmak koşuluyla koruma kararı çıkartabiliyor. Ancak nüfusu 100 bini geçmeyen ilçelerde aile mahkemesi bulunmaması halinde asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla faaliyet gösterebiliyor.
Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2018, 19:08