Teknolojik açıdan sürekli gelişme kaydeden akıllı telefonlarda belki de en çarpıcı ilerleme, telefon kameralarında yaşanıyor. 48 megapiksele kadar çıkan telefon kameralarına göre değeri telefonların neredeyse 10 katı olan profesyonel fotoğraf makinelerinde ancak 25 megapiksellik kameralar bulunuyor. Bazı akıllı telefon kameralarında bulunan çok yüksek megapiksel özelliği nedeniyle profesyonel fotoğraf çekmek isteyen kullanıcıların da kafası karışıyor.
Fotoğraf Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Serkan Bakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fotoğrafın kalitesinin sadece megapikselle anlaşılamayacağını, kaliteyi etkileyen birçok faktör bulunduğunu söyledi.
Bakır, dijital fotoğraf makinelerinde her geçen gün yaşanan gelişmelerle birlikte tek başına megapiksel oranlarının bir anlam ifade etmemeye başladığını ifade ederek, "Fotoğraf makinelerinde optik teknolojileri, vizörler ve LCD ekranlar gelişmeye başladı. Profesyonellerin kullandığı DSLR, kompakt makineler, aynasız makineler belirli bir çözünürlük değerine geldi ve insanlar tek başına çözünürlük değerlerine bakarak bir fotoğraf makinesi almamaya başladı." diye konuştu.
2012 yılından itibaren cep telefonu kameralarının gelişmeye başladığını belirten Bakır, şunları kaydetti:
"Tek başına çözünürlük değeri bir şey ifade etmiyor. Tüm cep telefonlarında ve çeşitli fotoğraf makinelerinde bulunan sensörlerin büyüklüğü çok önemli. Sensör büyüklüğü tırnağınızın yarısı kadar veya daha küçük olan bir telefona, 50 milyon ya da 100 milyon megapiksel yazılsa da pratikte bu çok mümkün değil. DSLR makinelerde kullanılan sensör büyüklükleri cep telefonlarına göre çok daha büyük. Bu sebeple de fotoğraf makinelerinde çok daha detaylı görüntüleri kaydedebiliyorsunuz. Bu, cep telefonları kötü demek değil. Ama telefonlardaki birtakım abartılmış çözünürlük değerleri pazarlama için kullanılmış bir yöntem diyebiliriz."
"DSLR'lerdeki sensörler büyük olduğu için daha kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor"
Ömer Serkan Bakır, cep telefonu kameralarının günlük işlerde kullanılmak için yeterli olduğunu vurgulayarak, günümüzde insanların fotoğrafları neden çektiklerine bakılması gerektiğini söyledi.
Herkesin cebinde artık bir cep telefonu olduğunu, insanların istedikleri fotoğrafı anında çekebildiğini belirten Bakır, "Kişiler, öğlen yediği yemeğin fotoğrafını çekiyor, vapurla karşıya giderken martıların fotoğrafını çekiyor. Bunların hepsini cebindeki telefonla yapıyor. Bunları yaptıktan sonra da bu fotoğrafları genellikle sosyal medyada paylaşıyor. Onun için de cep telefonları yeterli oluyor. Ama kullanıcı, bu fotoğrafı büyük boyutlarda kullanmak istediğinde sorun oluyor. Cep telefonunun ekranına baktığınızda fotoğraf gayet güzel görünüyor ama birazcık onu büyütmeye çalıştığınız zaman ve detaylarına baktığınız zaman o kadar da iyi olmadığını görüyorsunuz." şeklinde konuştu.
DSLR makinelerin profesyonel kullanıcı için pek çok avantaj sağladığına işaret eden Bakır, şöyle devam etti:
"DSLR makinelerde objektifi değiştirerek farklı tip fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Örneğin, 'Serengeti'de leopar fotoğrafı çekeceğim' dediğiniz zaman o fotoğraf makinesinin önüne 400-500 milimetrelik bir objektif takabiliyorsunuz. Ancak bu cep telefonu ile yapılamayacak bir şey. Ya da bir spor karşılaşmasında tenis oynayan birinin fotoğrafını çekmek için teleobjektifler kullanabiliyorsunuz. DSLR'lerdeki sensörler büyük olduğu için daha detaylı, daha kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor. Profesyonel makineler çok iyi renk tonlarını kaydedebiliyor. Kısacası, reklamcılık veya fotomuhabirlik gibi profesyonellik gerektiren bir iş yapıyorsanız ya da fotoğraflarınızı sergilerde yayımlamak istiyorsunuz, yani ileri amatör ve profesyonel işlerle uğraşıyorsanız mutlaka bir fotoğraf makinesine ihtiyacınız var. 'Ben her şeyi cep telefonu ile çekebiliyorum' diyen bir insan, çok da doğru söylemiyordur. Çünkü telefonla muhakkak bir yerde tıkanırsınız."
"Cep telefonu bazı anlarda fark ettirmeden fotoğraf çekmek için çok kolaylık sağlıyor"
Fotoğraf Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bakır, cep telefonu kamerasının özellikle anlık olaylarda çok işlevsel olduğunu söyledi.
Bakır, şunları kaydetti:
"Ben de kamerası olan bir cep telefonu taşıyorum. En son yılkı atlarının olduğu bir fotoğraf çektim. Tek başına atı götüren birisinin su birikintisine bir yansıması oldu. O kadar kısa bir andı ki elimdeki cep telefonunun sadece iki kere deklanşörüne basabildim. Şimdi o anda bir fotoğraf makinesini çıkarıp, ayarını yapıp deklanşörüne basarak o anı yakalamak mümkün değil. Onun için cep telefonu bazı anlarda fark ettirmeden fotoğraf çekmek, daha hızlı video kaydetmek için çok kolaylık sağlıyor. Bir cep telefonunun bizim çektiğimiz fotoğraf makinelerinden en önemli farkı da çektiğimiz fotoğraflar, cep telefonunda yazılımsal bir işlemden geçtikten sonra çok daha iyi gözüküyor. Yani siz zor ışık şartlarında aynı konuyu hem cep telefonu hem fotoğraf makinesi ile çekin, çoğu insan cep telefonu ile çekilen fotoğrafı tercih edecektir."
