AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Gelinen noktada kararlılık en üst düzeydedir. İdlib'deki çatışmaların, Türkiye'nin sınırlarına güvenliği sağlamak için TSK üzerine düşeni uzun zamandır gerçekleştirmektedir. İdlib'deki gözlem noktalarının görevi, burada durumu gözlemlemektedir. 

Hedefler tahrip edilmiş, şehitlerimizin kanları yerde kalmamıştır. TSK, İdlib'deki saldırlara misliyle karşılık vermiştir. 

İdlib'de rejim şu ana kadar yapılan bütün mutakabatlara karşı gelmiş, İdilib'de insanı felakete neden olmuştur.

Türkiye'nin kararlılığı tamdır. Gözlem noktalarımız görevine kararlılıkla devam edecektir. Türkiye'nin gözlem noktalarından çekilmesi söz konusu değildir. Bu noktalara takviyeler gerçekleştirilmiştir. TSK kendisine karşı yapılan her saldırıya misliyle karşılık verecektir. Bunun için her türlü kapasiteye ve teçhizata sahiptir. 

Sınırlarımızın içine doğru, Hatay'a doğru syapılan atışları bu saldırganlığı hepimiz hatırlıyor. Terör örgütleri sınırmıza geldiği zaman bizim insanımız zarar görmektedir.

Sınırlarımızı korumamız son derece elzemdir. Buna karşıo çıkanlar bundan bihaberdardır. 30 km derinlik yaratılması Türkiye'nin sınır güvenliği açısından zorunludur.

Bugün de TSK bu görevine devam ediyor.

Burada Türkiye herhangi bir şekilde yeni tavır almayacak, pozisyonun kararlılıkla sürdürecektir. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığımı,, amacımızın sınır güvenliğimizi sağlamak olduğu ve terörle mücadele olmak olduğu defalarca anlatılmıştır. 

Soğukta herhangi bir vatandaşımız sıkınıtlı bir durumla karşılaşması durumda valiğe başvurmasını istiyoruz. Diyarbakır'da HDP'nin çocukları kaçırmasına yönelik eylemlere katılan ailerimizi 160. güne geldi. Onlara sevgilerimizi yolluyoruz. 

"LİBYA'NIN İKİNCİ SURİYE HALİNE GELMESİNE İZİN VERİLMEMELİDİR"

Libya konusundaki hassasiyetlerimizin de altını çiziyoruz. Hafter'e bağlı ordular Berlin Konferansı'ndan sonra saldırgan eylemleri devam ediyor. Bazı ülkelerin Hafter'e silah göndermeye devam etmesi buradaki siyasi süreci baltalamaktadır.

Dünya Suriye meslesindeki kaos yüzünden tüm insanlığı etkileyen bir durumla karşı kaşıya. Libya'nın ikinci bir Suriye haline gelmesine müsade edilmemelidir.

Elazığ'da yaraların sarılmasına ilişkin İçişleri Bakanımız, Aile Bakanımız çalışmlarına devam ediyor. Halen oradan ayrılmadılar.

Türkiye depremden sonra bir de Van'da çığ felaketi yaşadı.

"REJİME VERİLEN KARŞILIK KESİNTİSİZ VE SÜRESİZ OLACAKTIR"

Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile görüşmesi her zaman mümkündür. Geçtiğimiz günlerde de bir görüşme yapıldı. Gelen heyetle bugün ikinci bir görüşme yapıldı, henüz somut bir sonuç ortaya çıkmadı. Ancak Türkiye'nin bu konuda kararı nettir. Rejiimin kendisi de terör örgütleriyle işbirliği içerisinde. Rejimin belirli bir bölgeye kadar çekilene kadar kararlığımız sürecektir. Rejim ihlal ettiği çizgiden çekilene sahada sükuneti sağlayana dek bu bölgede faaliyetimiz devam edecek.

Gözlem noktalarımıza yapılan saldıra ilişkin operasyonlarımız sürüyor. Ancak biz bunu meşru müdafaa hakkımıza uygun yapıyoruz. Rejime verilen karşılık kesintisiz ve süresiz olacaktır. 

Kudüs ile ilgili tezimizi savunmak için 24 saat buyunca çalışma yürütüyoruz. Gerek Golan tepesi,ne ilişkin kararlarda, gerek yerleşim birimlerinin ilhakı konularında uluslarası toplumu bilgilendirmek için çalışma yapıyoruz. 

"NATO DOĞASI GEREĞİ TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALIDIR"

Türkiye yapılan bu saldırılar çervesinde sürekli olarak NATO ile istişare ediyor. NATO'nun terörekarşı mücadelde yanımızda olması beklenmektedir. Türkiye NATO'nun tüm güney sınırlarını tek başına korumaktadır. NATO doğası gereği Türkiye'yle dayanışma olmalıdır. NATO'dan buna dair sözler duymak istiyoruz. 

Rejimin saldırısı karşısında rejime yönelik bir karşılık var. Gözlem noktalarımıza, manevra sahalarımıza girenlere düşman olarak karşılık veriyoruz. Rejime de böyle karşılık vereceğiz. Türkiye uluslarası hukuk kuralları ile sınırını çizmiştir. Aynı zamanda hukuki ve diplomatik altyapı çalışmaları yürütülüyor.

KKTC CUMHURBAŞKANI AKINCI'YA TEPKİ

KKTC Cumhurbaşkanlığı makamı son derece saygın bi makamdır. O makamda konuşan kişinin buna uygun davranması beklenir. Sayın Akıncı bunu bir iç siyaset sebebiyle yapıyor diye konuşuldu. Bir kere Türkiye karşıtı söylemler Avrupa'da sağcı gruplara yem veriyor. Sayın Akıncı bunu daha önce de yapıyor. Bunlar tabi bilerek yapılan Türkiye'nin hasımlarından gördüğümüz bir tavır. Biz Rusya'nın Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz. Sayın Akıncı'nın Rusya'yal analoji yaparak Türkiye'nin Hatay'ı ilhak ettiği benzetmesinin siyasetçiler tarafından ne kadar yanlış olduğu görülmektedir. Keşke Sayın Sökmen'in fedakarlığı çerçevesinde açıklmalar yapabilse. Neden Türkiye'nin Hatay'a bağlanması olumsuz bir durum olsun? Hatay'ın Fransız mandasında kalması daha mı doğru olurdu? Sayın Akıncı tüm bunları bile bile, bir atmasyon oluşturuyor. Hatay'ın Türkiye'ye bağlanması son derece doğru bir durumdur. Hatay'ın Türkiye'ye katılımı aynı zamanda Atatürk'ün vizyonuyla gerçekleşmiştir. 

Türkiye Kıbrıs'ta iki devletli bir çözümden yanadır. Sayın Akıncı neden Türkiye karşıtlığı yapar, ülkenin kazanımlarına saldırır bilinmiyor. Saldırganlık içine girmesi, rencide edici cümleler kurması başka cevapları da gerektirecektir.