CHP'den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in ilanının 97'nci yıl dönümünde, gençlerle buluştu.
Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen buluşmada, gençlerin Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçları nedeniyle yaşadıkları sorunları ve taleplerini dinleyerek notlar alan Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, gençlerin Kredi Yurtlar Kurumundan aldıkları kredilerin ne olacağına ilişkin sorusu üzerine, görüşlerini şöyle paylaştı:
"İktidar diyorsa ki 'bizim mutlaka bir miktar paraya ihtiyacımız var.' O zaman faizi silersin, ana parayı da taksitlendirirsiniz ve insanlar belli bir zaman dilimi içinde bu taksitlerini ödeyebilirler. Ama bunların içinden gerçekten iş bulamayanlar, herhangi bir şekliyle gelir elde edemeyenler için bu uygulamanın iş buluncaya kadar sürdürülmesi lazım. İşi olur, iş bulur ondan sonra siz faizi silerseniz, ana parayı taksitlendirebilirsiniz bu birinci çözüm. Eğer bir devlet 'benim mutlaka paraya ihtiyacım var ve ben mutlaka para almalıyım' diyorsa faizi silmeli ve devam etmeli."
Kılıçdaroğlu, bir gencin "Neden krediye mecbur kalıyoruz?" şeklindeki sorusu üzerine, krediye genelde ailelerin belli bir gelir düzeyinin altında gelir elde etmeleri durumunda, öğrencilerin doğal olarak üniversiteyi bitirmek için kredi almak zorunda olduğunu anlattı.
Gelişmiş ülkelerde de başarılı öğrencilere bazı paralı okullarda kredi verildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Düşük gelirli ailelerin çocuklarına hemen hemen bütün ülkelerde devlet yardım yapar. Çünkü her halükarda okumak yani çocuğun üniversiteyi bitirmesi, bir topluma, ülkeye sınıf atlatır. Eğitimli bir toplumun geleceğinin parlak olduğunu aslında bütün dünya biliyor." ifadelerini kullandı.
KYK'deki faiz yüküne ilişkin Kılıçdaroğlu, gençlerin görüşlerine katılarak faiz yükünün çok fazla olduğunu dile getirdi.
Gelir durumu iyi olmayan veya işi olmayan birisi için ana paranın ödenmesi sorunken, faiz ödemesinin de başlı başına bir sorun olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bunun kalkmasını zaten söylüyoruz, CHP olarak da dillendiriyoruz. Eğer KYK borçları silinirse vatandaş şuna itiraz edecek, 'ya arkadaş ben vergimi ödedim, sen de devletten para aldın o zaman sen de vergini ödeyeceksin, yani borcunu ödeyeceksin.' Şunun altını çizelim; vergiyi ödeyen kişi çalışan ve gelir elde eden kişi. Siz çalışmıyorsunuz ve gelir elde etmiyorsunuz dolayısıyla böyle bir eleştirinin size gelmesi haksızlık. Siz eğitiminizi tamamlıyorsunuz, üniversiteyi bitiriyorsunuz. Türkiye'ye katkı vermek istiyorsunuz ama siyasal iktidar sizin verdiğiniz çabanın gereğini yerine getirmiyor. Yani size iş bulamıyor. size iş vermiyor. Dolayısıyla borcun silinmesi kadar doğal bir şey olamaz."
Kılıçdaroğlu, sosyal devletin düşük gelirlilerin yanında olan devlet demek olduğuna işaret etti.
Sosyal devletin "gelir dağılımını dengeleyen, herkese istihdam alanı yaratan devlet" demek olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Anayasamızda değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen madde; 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir.' Yani sosyal devlet kavramını hiç kimse değiştiremez. Soru şu, Türkiye Cumhuriyeti devleti sosyal bir devlet mi? Fakirin fukaranın yanında olan bir devlet mi? Kredi borcunu yüksek faizler nedeniyle ödeyemeyen ve ödemediği için icraya verilen veya bankadaki hesabına el konulan devlet mi o zaman sosyal devlet? Sosyal devleti sorgulayacaksınız."
"Siz oy verirseniz yüzde 100 iktidara geliyoruz"
Gençlerin "umutsuz" olduklarına ilişkin görüşlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Niye umutsuzsunuz? Önümüzde seçimler gelecek mi gelecek, niye örgütlenmiyorsunuz? 'Beni işsiz bırakan siyasi iktidara oy vermem' diye kampanya açın. Niye böyle bir kampanya açmıyorsunuz? Milyonlarsınız siz, CHP iktidara gelecek mi, gelsek bunları yapacağız. Peki nasıl geleceğiz iktidara? Siz oy verirseniz yüzde 100 iktidara geliyoruz. Gençler, önümüzdeki seçimlerde kendilerine işsiz bırakan iktidara değil de kendilerine iş vadeden iktidara oy verirlerse o zaman bu sorun çözülüyor. Aklınıza şu soru gelebilir ya iktidar bana iş bulmak zorunda mı? Devlet bana iş bulmak zorunda mı? Evet, devlet size iş bulmak zorunda."
Anayasa'nın 49'uncu maddesinde yer alan "çalışma hakkı ve ödevi" başlığında, "çalışma herkesin hakkı ve ödevidir." hükmünün yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, gençlere bu çalışma hakkının verilmediğini öne sürdü.
13 milyon gencin, bir partiye oy verdiği zaman o partiyi tek başına iktidara getirebileceğini vurgulayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Siz oy verdiğiniz zaman 'biz size şu koşulla oy veriyoruz. Türkiye'de herkese istihdam yaratacaksınız' diyeceksiniz. 'Beni işsiz bırakana oy yok' kampanyası açın, benim sizden isteğim bu. Bu kampanya çok değerli bir kampanyadır. Milyonlar bu kampanyaya destek vermek zorundadır." ifadelerini kullandı.
"Lütfen gücümüzü fark edin"
Gençlerin güçlerinin farkında olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Lütfen, gücümüzü fark edin. Çok güçlüsünüz, bütün siyasi partiler size muhtaç biliyor musunuz? El avuç açacaklar size yarın öbür gün, 'ne olursunuz bize oy verin' diye. Güçlü olmanız için bir arada olmanız lazım, ortak karar vermeniz lazım. KYK ile ilgili son düşüncem şu; tamamının silinmesi lazım. Niçin silinmesi lazım; devlet sizi işsiz bıraktı ya, bana iş bulması gereken devlet beni işsiz bıraktıysa benim bir seferlik borçlarımı sileceksin. Ben bunları, bu borcu niye aldım? Okuyayım diye aldım. Okuma konusunda her türlü desteği vermesi gereken siyasi iktidar o da anayasada var."
Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri ile birçok belediyenin öğrencilere karşılıksız burs verdiğini hatırlattı.
Kayyum atamalarına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kayyum için baştan beri düşündüğüm şu; seçimle gelen seçimle gider, demokrasidir. Demokrasiyi bu ülkede kabul ediyorsak halkın seçtiği bir belediye başkanını görevden alacaksın yerine bir kayyum atayacaksın bu yanlıştır. Hiç bir demokraside böyle bir şey olmaz. Bir daha söyleyeyim şunu da ifade edeyim; 20 Temmuz OHAL sürecine girdikten sonra Türkiye'de bir sivil darbe oldu. Şu anda bir sivil darbenin içindeyiz zaten. Dolayısıyla kayyum bu sivil darbenin oluşturduğu hukukun gereği olarak ortaya çıkıyor. Biz ayrıca kendi hukuk sistemimizin darbe hukukundan arındırılmasını, düşünce özgürlüğünü, gençlerin düşüncelerini özgürce ifade etmelerini, siyasal partileri diledikleri kadar en sert söylemlerle eleştirmeleri gerektiğini bütün bunların hepsini savunuyoruz. Yani diyoruz ki bu ülkenin insanı neden 3. sınıf bir demokrasiye mahkum neden 1. sınıf demokrasi bizim ülkemizde olmasın? Bunu istiyoruz."
Kılıçdaroğlu, gençlere teşekkür ederek, bu düşüncelerini yeri geldiğinde kamuoyuyla da paylaştığını ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gençlerle buluşmasına, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Lale Karabıyık, Fethi Açıkel ve Gökçe Gökçen, Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz ile Parti Meclisi Üyesi Deniz Demir de eşlik etti.
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2020, 14:46