İşte Soylu'nun açıklamalarından satırbaşları;

"Emniyet teşkilatında da koronavirüs testi pozitif çıkan arkadaşlarımız var. Sayısı 20 civarında. Örnek bir çalışma sistemi uygulamaya çalışıyorlar. Yaklaşık 2 milyonun üzerinde maske, 3,5 milyon eldiven Polis teşkilatına dağıtıldı. Bu rakamların yarısı kadar da Jandarma teşkilatına dağıtıldı. El dezenfektanları da verildi. Günde 100 bin maske üreten bir atölye kurduk. Burada üretilen maskelerin tamamı teşkilatlarımıza ulaştırılıyor.

Koronavirüs ilk olarak ortaya çıktığı günden bugüne gelişmeleri yakından takip ettik ve önlemlerimizi almaya başladık. Biz bu virüsün Türkiye'ye yurtdışından geleceğini bildiğimiz için ilk vaka görüldükten sonra sınır kapılarımızı kapattık. 

Koronavirüse karşı hiç ürkek davranmadık. Aksine en cesur önlemleri alan ülkelerden birisi de biziz. Yayınladığımız genelgelerle aldığımız tedbirleri büyük bir kararlılıkla uyguluyoruz. Bizim dünyadan farkımız şurdadır. Biz şeffaf bir sistem ortaya koyduk ve bu şeffaflığa devam edeceğiz. Her gün güncel rakamları açıklıyoruz. Dünyayı yakından takip eden insanlarız. Avrupa’da korona meselesi patlayınca direkt olarak uçuşları engelledik. Umreciler ve yurt dışından gelenler konusunda geç kaldığımızı düşünmüyorum. Gelen herkesi karantinaya aldık. 

Türkiye’de hayat yüzde 80 durmuştu. Güvenlik, sağlık, gıda sektörlerinin dışında neredeyse tüm sektörler durmuş durumda. Belki yüzde 2-3 oranında daha aktiftir ama Türkiye’de hayat durmuş durumda. İstanbul’da toplu taşıma Mart ayının başında sadece bir günde 2 milyon 747 bin 735 kişi toplu taşıma kullanmış. Bugün 6’da 1 oranda azalmış durumda. 18 büyükşehirde benzer tablolar görüyoruz. Hatta neredeyse yüzde 10’lara düşmüş durumda. Halkımızı görüyoruz ki evde tutabiliyoruz. Bizim alamayacağımız hiçbir tedbir yoktur. Buna sokağa çıkma yasağı da dahil. Ama şu an için böyle bir yasağı uygulamayı düşünmüyoruz. Gelişmeleri takip ediyoruz. Yüzde 95 civarında vatandaşlarımız eve çekilmiş durumda. Ekonomik problemler yaşamak gibi bir tereddüt içerisinde de değiliz.

Toplumu tahrik etmeye ve tedirgin etmeye çalışan 2 bin 252 farklı sosyal medya hesabı sosyal medya hesabı tespit ettik. Çok şükür bu paylaşımları yapanları tespit edebilen bir sisteme sahibiz. En yoğun da ABD ve Almanya’dan bu tarz paylaşımlar yapılıyor. Mesela Gaziantep’te toplu mezar kazısı ile alakalı bir video çekiliyor. Her bahar döneminde Gaziantep’te o bölgede toplu mezar açımları yapılır. İnsanlar vefat ettikçe de oralara defnedilirler. Vatandaşın birisi gidip koronalar için toplu mezar hazırlıyorlar, gerçekleri bizden saklıyorlar diye paylaşım yapıyorlar. Bolu’da bir öğrenci yurdunda, yurt dışından getirilmiş bir öğrenci benim hükümetime küfür edip sosyal medyaya yüklüyor. Ben bunu gözaltına almayayım mı. Ben bu memleketi karıştırmaya çalışan herkesi gözaltına aldırırım. 

Biz sosyal bir devletiz. Bu memlekette kimseyi aç veya açıkta bırakmayız. ABD’de sosyal güvencesi olmayan insanların tedavi edilmediğini dahi görüyoruz. Bizim ülkemizde böyle tabloları görmeniz mümkün değil.

Birkaç gün önce Pazarlar ile alakalı bir karar aldık. Bizim Pazarlar konusundaki düşüncemiz farklıydı. Ama ortak akıl düşüncesiyle herkesle görüşüyor ve en doğru kararı almaya çalışıyoruz. İşinin ehli insanlar ile sektör hakkında görüşmeler yapıp kararlar alıyoruz.

Bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak Tarım ve Hayvancılık üretimine ihtiyacımız var. Gerekli çalışmalar büyük bir titizlikle yapılıyor. Bu üretimlerin kesinlikle devam etmesi gerekiyor. Mevsimlik işçilerin sağlığına kadar her türlü planlamalar yapılıyor.

Yunanistan sınırında bulunan mültecileri hepsini geri gönderme merkezimize aldık. 9 şehrimizde bulunan merkezlerde binlerce mülteciyi ağırlayacağız.

Ticari taksilerde tek-çift plaka uygulaması yapılacak. Bir gün tek plakalar diğer günde tek plakalar trafiğe çıkacak. Bu uygulama bütün şehirlerde uygulanmayacak. İsteyen şehirlerin Valilikleri bu kuralı uygulamakta özgür bırakıldı. Toplu taşımanın da aksamaması gerekiyor. Bu uygulama sadece ticari araçlar için geçerli."