CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, TRT’ye ödenen elektrik katkı paylarının yanında halktan kesilen ve TRT’ye aktarılan bandrol ücretlerinin de kaldırılması için kanun teklifi verdi. 

Cumhuriyet Halk Partisili vekil Sertel, halktan kesilerek yalnızca TRT’ye giden bandrol ücretlerinin Türkiye’de yayın yapan tüm televizyonlara hakkaniyetli bir şekilde dağıtılması gerektiğini vurguladı.

TRT’nin elektrik katkı payından daha çok bandrol ücretleri ile beslendiğini ifade eden Sertel, “TRT halkın cebine elini sokmuş, çekmiyor. Elektrik hasılat paylarından, bandrol ücretlerinden besleniyor ve oluşturduğu devasa bütçeyi yandaş şirketlere har vurup harman savurur şekilde dağıtıyor. Elektrikten kesilen TRT payları kaldırılıyor. Ancak bu yetmiyor. Şimdi TRT’ye ödenen bandrol ücretlerinin kaldırılmasına yönelik bir kanun teklifi verdim. Çünkü TRT elektrik payından çok bandrol için halktan kesilen ücretlerden daha çok gelir elde etmektedir” dedi.

ÜÇ YILLIK BANDROL GELİRİ 6 MİLYARI AŞTI
TRT’nin halktan kesilen vergilerle ayakta durduğunu ancak halk yararına yayıncılık yapmadığını ifade eden CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
“TRT devasa bir bütçe ile halk aleyhine yayın yapan bir kurum haline gelmiştir. Halkın cebinden parayı alan ama halkın aleyhine yayın yapan bir kuruluştur. Kamu yararına yayıncılıktan uzaklaşan, iktidarın borazanı haline gelen TRT’nin yalnızca halk yararına yayıncılık yapması lazım. Sadece son üç yıla baktığımızda bile rakamların ne kadar büyük olduğunu görebiliriz. Şöyle ki; bandrollerden dolayı 2018 yılında TRT’nin kasasına 1 milyar 703 milyon 800 bin TL, 2019 yılında 1 milyar 757 milyon 170 bin TL, 2020 yılında ise ciddi bir artışla 2 milyar 619 milyon 573 TL’ye çıkmıştır. Bu paraların hepsi de vatandaşın cebinden çıkmıştır. TRT’nin gelirlerinin sadece yüzde 10’u ilan ve reklam gelirlerinden oluşuyor. Yani ilan ve reklam alamıyor. Ama bunun için hiçbir çaba da göstermiyor. Çünkü sırtını halka yaslamış vaziyette. TRT’nin halktan kesilen vergilerden elde ettiği gelirle oluşan bütçenin yüzde 50’den fazlası ise dış yapımlara gidiyor. Bu dış yapımlara ödenen ücretler kesildiği takdirde, ilan ve reklam gelirleri de artırılarak TRT kendi yağıyla kavrulabilir noktaya getirilebilir. Çünkü TRT topladığı devasa bütçeyi har vurup harman savuruyor. Bu bütçeyi yüksek rakamlı dizi filmlere ve dış yapımlara harcıyor. TRT bandrol ücretlerine gerekçe olarak; alınan telefon, tablet ve bilgisayarlardan televizyon izlenmesi, radyo dinlenmesi olarak gösteriyor.  Oysa ki vatandaş aldığı bu elektronik cihazlardan sadece TRT’yi izlemiyor. Belki de TRT’yi hiç izlemiyor. Öyleyse tüm elektronik cihazlardan kesilen bandrol ücretleri sadece TRT’ye verilmesin. Bu para reyting veya başkaca kriterlere göre tüm kanallar arasında eşit ve adaletli şekilde dağıtılmalıdır.”