Bostancı, "Tartışmaları kuvvetlendiren unsur, bazı yerlerde çok başa baş olması. Bir de İstanbul gibi çok büyük bir kentte çok yakın oy oranlarının teşekkülü ve bazı yerlerde sandığa yansımamış, mevcut ortaya çıkan iradeyi çok da teyit etmeyen birtakım tutanakların bulunması. İtirazları ve bunun üzerinden birtakım tartışmaları gündeme getirdi. Asıl olan demokrasi ve sandıkların namusu" dedi. Seçim sonuçlarına bakıldığında, partilerin genel anlamda bir başarılarının olmadığını söyleyen Bostancı, partilerin seçim sonuçlarından çıkarması gereken dersler olduğunu söyledi.
'Kaybeden İYİ Parti'
Siyasi ittifaklar sonucunda partiler açısından ortaya çıkan sonuçları değerlendiren Bostancı, Millet İttifakı'nın ortağı İYİ Parti'nin gerekli başarıyı göstermediği, Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'nin ise seçimlerden başarıyla çıktığını savundu.
Bostancı, "İYİ Parti ile CHP ittifak etmişlerdir ve HDP de ortak olarak destek vermiştir. Bu şimdi daha açık bir şekilde ifade ediliyor. Bu ittifaktan, İYİ Parti faydalı çıkmadı. Yürüttüğü siyasetin neticesine ilişkin, İYİ Parti'nin ittifak siyasetine ve kendi geleceğine ilişkin birtakım sonuçlar çıkarmasını bekliyorum. Çünkü İYİ Parti'nin, sosyo-kültürel zemini ile CHP'nin sosyo-kültürel zemini bir araya gelebilecek çevreler değildi. Bu işbirliği karşılıklı siyasal çıkarlar esasında yürütülmüştü. Şimdi bu çıkarın, İYİ Parti açısından gerçekleşmediğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.
'HDP farklı bir yere savruldu'
HDP'nin yürüttüğü geleneksel siyaset tarzına dikkat çeken Bostancı, şöyle dedi:
"Türkiye'yi en rahatlatacak olan durum, HDP'nin reşit bir demokratik irade olarak ortaya çıkması olurdu. Ama biz bu reşit demokratik iradeyi dün göremedik, bugün de göremiyoruz. Bu gölgeli, bu vesayet altında gibi görülen, esasen halktan almış olduğu demokratik yetkiyi siyasete taşırken, bir kırılmaya uğrayan siyaseti ve stratejilerini de değerlendirmeleri lazım. Bu aynı zamanda Türkiye'yi de zora sokan HDP'nin, bir Türkiye partisi olma iddiası ki geçmişte vurgularlardı. Şimdi daha farklı bir yere savrulmuş durumdalar. HDP için bu seçim, Doğu ve Güneydoğu'da kaybedilen yerleri ve düşen oy oranlarına yönelik bir sonuç doğuruyor. HDP türünden ideolojik bir partinin, sürekli Türkiye'deki sistem dolayısıyla yüzde 10 baraj esasında düşünmesi gereken bir siyasi partinin, bu yüzde yüzde 10'u her defasında seçmene göstermesi gerekirken, bu defa yüzde 4 civarında bir oya ulaşmıştır. Üstündeki oylar ise CHP'ye geçmiştir. CHP'ye baktığımızda; Ankara ve İstanbul'da hala YSK'nın ve il, ilçe seçim kurullarının kesin olmayan verilere göre fevri çıkışları bir teselli ikramiyesi gibi görülebilir."
'AK Parti'nin düşünmesi gereken hususlar var'
AK Parti'nin de "Niye metropollerde oylarım düştü?" diye düşünmesi gerektiğine dikkat çeken Bostancı şöyle dedi:
"Ankara ve İstanbul gibi metropollere ilişkin durum, geçmişte kesin başarılar kazanırken, şimdi bir tür itirazlarla uzayan sürece tabi olması mutlaka düşünülmesi gereken bir durum ve değerlendirilecektir. Burada bakacağımız iki temel unsur var; genel seçimler ve yerel seçimler. Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin, halkın bir kez daha referandum ve 24 Haziran'da olduğu gibi bütün bu şartlara rağmen sistemi teyit ettiğini, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğini, Cumhurbaşkanlığını onayladığını görüyoruz. Cumhur İttifakı'nın oy oranı bunu gösteriyor. Mahalli yönetimlere ilişkin kendine has niteliklerden dolayı adaylardan tutun mahalli figürlerin toplumla kurduğu genel siyasetin dışındaki sözleşmelere varıncaya kadar geniş bir alanda düşünmemiz gereken bazı parametreler var."
'Amaç hizmetlerin vatandaşa daha iyi intikal etmesi'
Bostancı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Öyle bir sistem inşa edilsin ki, sadece büyükşehir belediye başkanını seçelim, o da üstlendiği görev ve yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin" önerisini de değerlendirdi. Bostancı, şöyle devam etti:
"Sayın Bahçeli, büyükşehirlere ilişkin, kamu hizmetinin daha iyi verilmesi ve büyükşehir belediye başkanı ile ilçe belediye başkanı arasında, hizmet etme çalışmalarını, çabalarını sekteye uğratacak siyasal farklılıkların olmaması için, bu değerlendirmeyi yaptığı kanaatindeyim. Amaç, burada hizmetlerin vatandaşlara daha iyi intikal etmesi. Formülün nasıl olacağı, nasıl yapılacağının arkasındaki asli unsur olarak son derece kıymetlidir. Sadece MHP'nin değil, bütün siyasi partilerin düşünmesi gereken bir husustur. Sayın Bahçeli, bir öneride bulundu. Bu çok kıymetlidir. Büyükşehirler üzerine bizim geçmişte de değişik müzakerelerimiz vardı, 'daha iyi nasıl bir hizmet verilir?' diye. Buna ilişkin çalışmalar yapılabilir ama bunlar ortak mutabakat ile yapılır."
Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2019, 22:21