Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, halk arasında nefes darlığı olarak bilinen dispne hastalığı hakkında önemli uyarılarda bulundu.
EN SIK GÖRÜLEN ŞİKAYET
Prof. Dr. Akkoyunlu, nefes darlığının en sık görülen şikayet olduğunu belirterek "Kırık, çıkık, travmalar hatta kesici ve delici alet yaralanmaları dahil olmak üzere bütün acil başvurularını ele aldığımızda bunlar arasında yine en sık nefes darlığını yani dispneyi başvuru nedeni olarak görüyoruz. Nefes darlığının bu şekilde sık semptomlarla görülmesinin nedeni birçok organ ve hastalığın birlikte olmasından kaynaklanıyor. Yani santral sinir sisteminden tutunda kalp ve akciğer hastalıklarına kadar hatta kansızlık gibi birçok hastalığa kadar şikayet ve belirtiler genellikle nefes darlığıyla ortaya çıkar. Bunların yanında psikolojik rahatsızlıkların büyük bir kısmının nefes darlığıyla bulgu vermesi açıkçası dispne şikayetinin çok sık bir şekilde ortaya çıkmasını sağlıyor" diye konuştu.
PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIK DA ETKİLEYEBİLİR
Sağlık çalışanları açısından da nefes darlığı şikayetinin hem psikolojik hem de önemli organ ve dokuların hastalık belirtisi olmasının tanıyı zorlaştırdığına işaret eden Prof. Dr. Akkoyunlu, şöyle devam etti: "Bu türbülans içinde bir şey yok diyebilmek, en azından nefes darlığına psikolojik diyebilmek, gerçekten sağlıkçıların en fazla zorlandığı şeylerden bir tanesidir. Psikolojik veya ağır organ yetmezliklerinin dışında eğer çok fazla hareket edip, efor sarf etmiyorsanız hareketle beraber normal insandan daha hızlı bir şekilde nefes darlığı yaşayabilirsiniz. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde nefes darlığı yaşayan hasta, basit psikolojik bir durum olacağı gibi hayati tehdit oluşturan bir organ yetmezliği veya hayatı boyunca sakat bırakacak organ hasarı tablosunda göstermesi nedeniyle bu durumu ciddiye almalı."
BU BELİRTİLERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUN
Prof. Dr. Akkoyunlu, bazı belirtilerin dikkate alınması gerektiğine işaret ederek, "Mesela sırt üstü yattığınızda nefes darlığı ortaya çıkıyorsa muhtemelen kalple veya kalple ilgili olan bir organın problemini yaşıyor olabilirsiniz. Islık çalar gibi bir hırıltı varsa beraberinde astım, KOAH gibi bir akciğer hastalığı yaşıyorsunuzdur. Batma tarzında ani veya ezilme şeklinde göğüs ağrısı söz konusuysa akciğere pıhtı atmış olabilir ya da kalp krizi durumu söz konusu olabilir. Bunların hepsi birebir doğru olan şeyler değil sadece ihtimaller bazında ifade ediyoruz. Bu nedenle eğer bir nefes darlığı tablosuyla karşı karşıyaysanız kesinlikle daha önce tekrarlayan ve belirli bir nedene bağlı değilse bir sağlık kurumuna başvurmalısınız" ifadelerini kullandı.
DEPRESYONUN BELİRTİSİ OLABİLİR
Prof. Dr. Akkoyunlu, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Yaş grubuna göre değişmekle birlikte çok sigara içen ve nefes darlığı uzun zamandır devam eden kişilerde KOAH´ı en sık neden olarak görüyoruz. Yavaş yavaş kilo kaybeden, ileri yaşta sigara içen kişilerde kanserin bir belirtisi olarak görüyoruz. Yine bu kişilerde kalp yetmezliği, koroner veya damar rahatsızlığı gibi durumları ortada görüyoruz. Ama yaş marjını biraz geri çekersek, eğer ataklar şeklinde geliyorsa polenlerle, parfüm, yemek ve deterjan kokularıyla tetikleniyorsa yine astımı ya da alerjik durumları ön planda görebiliyoruz. Ani batma tarzında göğüs ağrıları meydana geliyorsa bunlarda yine göğüste ya da akciğerde ani damar tıkanmaları ön plandadır. Genç yaşlarda eforla birlikte ortaya çıkan durumlar ise kalp kapacıklarında ya da kalp duvarlarında delik ve kaçaklara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Bunlar çocukluk çağında da çok sık gördüğümüz nefes darlığının nedenleri arasındadır. Eğer herhangi bir nedene bağlanamıyorsa nefes darlığının özellikle depresyonun bir belirtisi olarak bazen ileri yaşlarda da hassas kişilerde depresyonun bir belirtisi olarak ortaya çıkabiliyor" dedi.