Kürsüde Eczacıların yaşadığı problemlerden bahseden Ümit Yılmaz, "2004 yılında yapılan sağlıkta dönüşüm projesi ile SSK Eczanelerinin kapanması ve hastaların ilaçlarını serbest eczanelerden almasıyla hem vatandaşlarımızın ilaç alım hizmeti, hem de eczacılarımızın sağlık danışmanlığı vatandaşlarımızın almış olduğu sağlık hizmet standartlarını arttırmıştır. Ancak bu güzel dönem çok kısa sürmüştür. Sağlık bakanlığının ilaç fiyatlandırma politikasındaki değişiklikler eczacıların üzerine vazife olmamasına karşılık muayene ücretlerinin eczanelerden tahsilatı, sağlık uygulamalarında sık yapılan değişiklikler ve benzeri sorunlar eczacılarımızı mesleki açıdan zor durumda bırakmıştır. Her ne kadar Eczacılara verilen reçete hizmet bedeli iyileştirilmiş gibi gözükse de sağlıkta dönüşümün en ağır bedelini maalesef eczacılarımız ödemiştir ve ödemeye devam etmektedir. Özellikle ilaç fiyatlandırmasında Euro kurunun 2,69 TL gibi gerçek kur fiyatının yarısından bile az olması hem eczacılarımızı ekonomik olarak zor durumda bırakmakta hem de özellikle ithal ilaçların bazılarının temininde güçlük çıkartmaktadır. Eczacıların istediği şüphesiz kurdaki fiyatlandırmanın düzenlenmesi şeklindedir. Aksi takdirde işletme maliyetleri her geçen gün artacak ve ekonomik tablolar dayanılmaz hale gelecek ve bir çok serbest eczane kapısına kilit vurmak zorunda kalacaktır.

Eczaneler sadece ekonomik problem çekmiyorlar. Bazı ilaç firmalarının keyfi olarak kamu kurum iskontosunu vermemesi ve kurum tarafından bu firmalar herhangi bir yaptırım uygulanmaması sorunlardan sadece bir tanesidir.

Eczacılarımızın nöbette yaşadığı sıkıntıların başında gelen sağlıkta şiddet sorunu oldukça önemlidir. Bir çok eczacı nöbette saldırıya uğramaktadır. Nöbetlerde eczacıların güvenli bir şekilde kamu hizmetlilerini sunabilmeleri için gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerekiyor.

İnternette ve bazı satış noktalarında satılan ne olduğu belli olmayan ruhsatsız bazı ürünler, bitkisel ve zararsız tedavi altında halkımıza satılıyor. Bu halkımızın sağlığını çok net bir şekilde tehdit etmektedir. Bu şekilde ilaç benzeri ürünleri temin eden bir çok vatandaşımız ağır sağlık sorunları yaşamış ve hatta içlerinden hayatlarını kaybedenler bile olmuştur. Konu ile alakalı daha önce yapılan iyileştirme çalışmalarının yetersiz olduğu çok açık ve nettir.

Serbest eczanelerin yanı sıra kamuda çalışan eczanelerin sorunları da oldukça fazla. Özellikle SGK bünyesinde çalışan eczacılar ile, Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan eczacıların özlük hakları arasındaki farklılıklar bir an evvel düzeltilmelidir. Kamuda çalışan eczacılar için geçtiğimiz haftalarda bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme doğru ancak eksik bir düzenlemedir.

Hekim ve Diş hekimlerinin emekli maaşlarında yapılan fiyat güncellenmesi maalesef eczacılarımıza yapılmamıştır. Bu eksiliğin bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.

Son yıllarda eczacılık fakültelerinin plansız bir şekilde arttığını görmekteyiz. Bu artış önümüzdeki süreçte istihdam sorununu beraberinde getirecektir. Bu çok açık bir gerçektir. Bu sorunun yaşanmaması için ikinci eczacılık ve yardımcı eczalık konuları oldukça önemlidir. Yardımcı eczacılık kanunun meclise gelmesine rağmen yönetmeliğin halen çıkmaması yeni mezun vatandaşlarımızı zor durumda bırakacaktır. Yardımcı eczacılığın kanun teklifinden çıkartılarak, yönetmeliğin bir an evvel iyi bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir " ifadelerini kullandı.