Tekirdağ'da yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen yoğun bakım hemşireleri Çiler Deniz Ocakcı ve Orhan Kuş, hastalıkla mücadelede yaşadıkları zorlu süreci anlattı.
Pandemi ve yoğun bakım servislerinde görev yaparken yakalandıkları salgını atlattıktan sonra göreve dönen hemşireler, Kovid-19 hastalarını sağlıklarına kavuşturmak için mücadelelerini sürdürüyor.
Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesinde görevli 25 yaşındaki hemşire Orhan Kuş nöbetteyken ateşinin olduğunu fark ettiğini, ardından sağlık durumunun kötüye gittiğini anlattı.
Testi pozitif çıktıktan sonra 17 gün evde tedavi gördüğünü belirten Kuş, "Karantinaya girdikten sonra belirtilerim iyice artmaya başladı. Yorgunluk ve özellikle sırt ağrısı çok oldu. Geçmeyen baş ağrısı oluyordu. Baş ağrısı 17 gün boyunca devam etti. Salgını atlatmama rağmen hala etkileri devam ediyor. Şu an nefes darlığı bile sürüyor." ifadelerini kullandı.
Herkesin sevdiğini düşünerek tedbirleri ihmal etmemesi gerektiğini anlatan Orhan Kuş, şunları kaydetti:
"Ben ailemden uzak olduğum için tedirginlik yaşadım. Salgına yakalandığımda telaş etmesinler diye aileme haber vermedim. Kendim için değil de daha çok ailem için endişelendim. Salgını atlattıktan sonra hemen görevime döndüm. Vatandaşlar evde kaldığı için çok sıkılıyor olabilir ama bizler de bu süreçte çok yorulduk. Üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. Herkes üzerine düşeni yaptığı sürece salgından kurtulacağımızı düşünüyorum. İnsanlar salgına yakalanan hastaların durumlarını görseler bırakın dışarıyı, odalarından çıkmazlar."
"Bu hastalığın şakası yok sevdiklerimizi bizden alabiliyor"
Hemşire Çiler Deniz Ocakcı (44) ise 22 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak çalıştığını söyledi.
Bir süre önce yoğun bakımda çalışırken yorgunluk hissettiğini ancak salgına yakalandığını tahmin etmediğini anlatan Ocakcı, "Çalıştığım için sırtım, bacaklarım ağrıyordu. O yüzden ilk başlarda ağrılar normal geldi. Test yaptırınca Kovid-19 olduğumu öğrendim. Diğer arkadaşlarımdan da pozitif olanlar vardı ve diğer arkadaşlarımıza daha fazla iş yükü binmesi bizi çok üzdü." dedi.
Hastalığı süresince şiddetli sırt ve baş ağrısı hissettiğini vurgulayan Ocakcı, tedavi sürecini evinde ilaç alarak ve dinlenerek geçirdiğini ifade etti.
Ocakcı, "Evde hastalığı diğer aile bireylerine bulaştırma endişesi yaşadım. 'Bana bir şey olsun da onlara olmasın' diyordum. Lütfen herkes çok dikkatli olsun, maskesini taksın. Birbirimizi, sevdiğimiz insanları koruyalım. Bu hastalığın şakası yok sevdiklerimizi bizden alabiliyor." diye konuştu.
