Kovid-19’a bağlı ölümlerin erkeklerde kadınlara kıyasla yüzde 20 daha yüksek seyrettiğini, hastalığı ağır geçirme oranının da yüzde 50 daha yüksek olduğu uyarısı yapan uzmanlar aşıyla ilgili önemli tespitlerde bulundu. Öte yandan vaka sayıları düşmemesi durumundan yeni tedbirler devreye alınacak!
Bilim insanları Kovid-19’a bağlı ölümlerin erkeklerde kadınlara kıyasla daha yüksek seyrettiğini, hastalığı ağır geçirme oranının da yarı yarıya fazla olduğu uyarısında bulundular. Erkeklerde, kadınlara oranla Kovid-19 hastalığını ağır geçirme oranının yüzde 50 daha fazla olduğunu söyleyen Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez, “Ölüm oranları da erkeklerde, kadınlara kıyasla yüzde 20 yüksek seyrediyor.
Yeni teori ve son araştırmalara göre bağışıklık sistemimizin proteinleri olan sitokinler X kromozomuyla kontrol ediliyor. Kadınlarda iki X kromozumu bulunurken, erkeklerde sadece bir X kromozomu bulunuyor.
Bağışıklık sistemi proteinlerimiz, antiviral savunmada çok önemli. Kadınlarda östrojen hormonu olması da yüksek antiviral etkinlik sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre kadınlardaki doğumsal bağışıklık da erkeklere göre daha yüksek” dedi.
Kovid-19’a karşı en önemli savunma hücrelerinin T lenfositler olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Sönmez, “T lenfosit dediğimiz beyaz küreler, bağışıklık sisteminin özel hareket timleridir. T hücrelerinin özel tipine ‘MAİT’ diyoruz. MAİT’ler virüsü yakalayıp yok eden hücrelerdir. Özellikle MAİT hücreleri kadınların dolaşım yollarında daha fazla bulunduğu ortaya konuldu. Erkeklerin hastalığı ağır geçirme nedenlerinden biri de, sağlık problemi yaşadıklarında hastaneye başvuruda yavaş davranmaları” diye konuştu.
Türkiye'de bayramdan sonra günlük vaka sayılarının 5 binin altına indirilmesi hedefleniyor. Vaka sayılarında istenilen düzeye ulaşıldığı takdirde sınırlamaların kaldırılması gündeme gelecek. Ancak vaka sayılarının hedeflenen seviyelere düşmemesi durumunda ise toplumun büyük bir kısmı aşılanana kadar yeni tedbirlerin alınabileceği belirtiliyor. Aşı olmayan kişilerin ve yaş gruplarının toplumdaki dolaşımını azaltmaya yönelik tedbirler de bunların arasında.
Vaka tablosunun kötüye gitmesi hâlinde ise tedbirler ağırlaştırılacak. Ayrıca bu süreçte aşılama da bütün hızıyla devam edecek. Vaka sayılarının düşüş eğilimine girdiği ve bunun kontrollü geçiş dönemiyle sürdürüldüğü dönemde aşılanmanın da devam etmesi, sürece büyük bir katkı sağlayacak. Önümüzdeki günlerde Sinovac aşısındaki tedarik sıkıntısının ortadan kalkması bekleniyor.
Sputnik V aşısı da uygulama için gün sayıyor. BioNTech aşısının ise uygulanması sürüyor. Haziran sonunda 40 yaş üstü kişiler, ağustos ayında ise 18 yaş üstünün aşılanmasının tamamlanması planlanıyor.
Türkiye gazetesinin haberine göre, vaka sayıları düşüşe geçmezse toplumun büyük bir kısmı aşılanana kadar yeni tedbirlerin alınabileceği belirtiliyor. Yine aşı olmayan kişilerin ve yaş gruplarının toplumdaki dolaşımını azaltmaya yönelik tedbirlerin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Normalleşme adımları Bilim Kurulunun tavsiyesiyle belirlenecek. Vaka sayıları hedeflenen seviyelere düşmezse belirli bir saatten sonra uygulanan sokağa çıkma sınırlamalarının devam edebileceği belirtiliyor. Yine hafta sonu uygulanan sokağa çıkma sınırlamasının da sürebileceği ifade ediliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökçe Demir de, erkeklerdeki ölüm oranının kadınlara göre daha yüksek seyrettiğini belirterek şu uyarılarda bulundu: “Erkeklerde kalp ve damar hastalıkları daha fazla görüldüğünden Kovid-19’a yakalananlar arasında orta yaş erkek ölümlerinin yüksek olduğunu görüyoruz. Kadınlarda çift X kromozomu olması da bağışıklık sistemindeki proteinlerin daha fazla üretilmesini sağlıyor.
Ayrıca kadınlardaki östrojen hormonu anti inflamatur özelliğe sahip olduğundan, inflasmayonu kırıcı etki gösteriyor. Aşı karşıtlarının ortaya koydukları sözde argümanlar doğru değil. Kısırlık meselesi daha öncede kızamık, boğmaca, tetanoz aşıları için gündeme getirilmişti.
Kovid-19 hastalığı genelde damarın iç yüzeyini döşeyen hücreleri hedef alıyor. Erkek üreme organını besleyen damarlar zarar gördüğünde, sorunlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle aşı değil, hastalığın kendisi üremeyi olumsuz etkiliyor.”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Bölümü’nden Dr. Mert Ahmet Kuşkucu da “Halihazırda İngiltere varyantı en baskın tür olarak dikkat çekiyor. ABD, günde 6 bin virüs dizilimine bakarken, Türkiye’deki rakam kıyaslanamayacak kadar düşük seviyede. Bu nedenle şu an için Hindistan varyantını hızla yayıldığını ve öldürücü etki gösterdiğini veya göstereceğini söylemenin bilimsel dayanağı yok. Vakaların yüzde 90’ı İngiliz varyantı, yüzde 5’i Afrika, Brezilya ve Kaliforniya varyantı, yüzde 5’lik kısım da Wuhan türü nedeniyle hasta oluyor. Hindistan varyantının da etkisini henüz bilmiyoruz” diye konuştu.
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Gökçe Demir ise, “Hindistan varyantının etkilerini çok bilmiyoruz. Hindistan varyantı için henüz ülke genelinde yapılmış bir bilimsel dizilim çalışması ve araştırma olmadığından bu varyant türü için ‘öldürücü, en kötü virüs’ şeklinde yorum yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
Kovid-19 tedbirlerini ve sokağa çıkma yasağını ihlalden edenlere yönelik Bursa'nın İnegöl ilçesinde 17 kişiye, Malatya'da 76 kişiye, Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde 32 kişiye, Gaziantep'te 243 kişiye, Trabzon'da 16 kişiye ve Muğla'nın Datça ilçesinde de 26 kişiye para cezası uygulandı.
İzmir'de "tam kapanma" döneminde alkol satışı yapılamayacak. Adıyaman'da Kovid-19 tedbirleri kapsamında, 27 evde karantina uygulaması başlatıldı. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, koronavirüs salgını sürecinde geçen yıl marttan bu yana kent genelindeki sokak hayvanlarının yaklaşık 110 ton mama ve yemle beslendiğini bildirdi.