Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Malatya Büyükşehir Belediyesinin yanında düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Sözlerine "Güneşimsin, yıldızımsın, ayımsın, gümüş okumsun sen altın yayımsın, Beydağı'ndan daha soylu beyimsin, yüce dağlar gibi vakur Malatya." diyerek başlayan Erdoğan, Malatya için "Dili güzel, ili güzel, yolu güzel, huyu güzel, suyu güzel, kendi güzel." nitelemesini yaptı.

Malatya türküsünün "Malatya, Malatya bulunmaz eşin, gönülleri coşturur ayla güneşin." sözleriyle seslenen Erdoğan, şehri ve ilçelerini selamladı.

Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşların "Malatya seninle gurur duyuyor." sloganlarına "Ben sizlerle gurur duyuyorum." karşılığını verdi.

Daha öncekiler gibi 31 Mart seçimlerini de yine zaferle neticelendirmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sizlerden 31 Mart'ta da yine güçlü, yine tarihi bir destek bekliyoruz. 31 Mart'ta Malatya'nın iradesine, partisine kadrosuna sahip çıkmasını bekliyoruz. Malatya'dan sandıkları patlatmasını bekliyoruz. Sizlerden 31 Mart günü sandıklara gözünüz gibi bakmanızı istiyorum. Unutmayın sadece biz sandığa gitmekle kalmayacağız. Yakın aile fertlerinden başlayarak herkesi vatandaşlık görevini yapmaya davet edeceğiz. Şimdi ben Malatyalı kardeşlerime diyorum ki, Malatya sadece Malatya değildir, İstanbul'da bir Malatya var mı, var. Tüm İstanbul'daki Malatyalı kardeşlerimi telefonla arayacak mısınız? Onlara da bu coşkuyu, bu heyecanı yansıtacak mısınız? İstanbul'un dışında nerede olursa olsun, İzmir, Ankara hepsini aramak suretiyle onlara da bunu anlatacak mısınız? Zira bu sadece Malatya değil, 780 bin kilometre karenin bir mücadelesidir. Ben size inanıyorum. Ülkemize rekor oranlarla yine bir demokrasi şöleni yaşatacağız, buna inanıyorum."

'Ülkemizin yüz yüze bulunduğu tehdit ve tehlikelerden asla bahsetmiyorlar'

Muhalefetin ısrarla 31 Mart seçimlerini önemsiz gibi göstermeye çalıştığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"31 Mart'ın sıradan, basit, olağan bir yerel seçim olduğunu iddia ediyorlar. Ülkemizin yüz yüze bulunduğu tehdit ve tehlikelerden asla bahsetmiyorlar. Ne terör gibi bir dertleri var, ne Irak gibi bir gündemleri var, ne güvenli bölge gibi bir planları, ne de Suriye'de kalıcı barışa dair teklifleri var. Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoruyla nasıl mücadele edeceğimize dair tek bir fikir dahi geliştirmiyorlar. Bölücü terör örgütüne giden tırlar dolusu silahları hiç konuşmuyorlar, ağızlarına dahi almıyorlar. Karadeniz'de ne olduğundan, Ege'de, Akdeniz'de hangi güç mücadelelerinin yaşandığından haberleri bile yok. Bırakın haberdar olmayı, bırakın bizim mücadelemize destek vermeyi, çoğu zaman menfaatlerimizi koruma noktasında attığımız stratejik adımlardan dahi rahatsız oluyorlar." 

"CHP cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında gidip gelmekte"

Türkiye'nin tarihinde ilk kez kendi gemileriyle Doğu Akdeniz'de doğal gaz aradığını hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"CHP'liler bunu bile dillerine doluyor. Ülkemiz Rumlara ve bölgedeki diğer güçlere rağmen böyle kritik bir hamle gerçekleştiriyor, CHP bunu bile engellemeye çalışıyor. Meclis kürsüsünde Rumlar ile aynı dili konuşup Rum tezlerine sözcülük, borazanlık yapıp Yunan gazetelerine manşet oluyorlar. Cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu ince çizgiyi kaçırdığınız an birden kendinizi ihanet çukurunda bulursunuz. O hassas ayrımı önemsemediğiniz zaman kendinizi birden Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürerken bulursunuz. Milli hassasiyetleri bir tarafa bırakırsanız, oradan oraya savrulmaktan kurtulamazsınız. Maalesef CHP'nin bugün yaptığı aynen budur. CHP cehaletle gaflet, gafletle ihanet arasında gidip gelmektedir. Biz, CHP'nin kendisine çeki düzen vermesini bekledikçe, Genel Başkanından milletvekillerine kadar CHP'liler çok daha büyük savrulmalar yaşıyor, çok daha vahim hatalar işliyorlar. Burada şu gerçeği üzülerek söylemek durumundayım; Mevcut yönetim altında CHP, milli irade düşmanları tarafından kullanılan bir koçbaşına dönmüştür. Bugün CHP, Türkiye'ye yönelik husumet besleyenlerin istedikleri gibi yönlendirdiği, parmaklarında oynattığı bir aparata dönüşmüştür."

"HDP de oralarda yok"

Bugün CHP'nin, tarihinin en büyük kimlik bunalımını yaşadığını vurgulayan Erdoğan, "Eminim sizler de Bay Kemal'in YPG terör örgütüyle ilgili yaptığı açıklamaları, daha doğrusu hezeyanları takip etmişsinizdir. Bay Kemal'in 15 Temmuz demokrasi zaferimizi örselemek için attığı iftiraları eminim sizler de görmüşsünüzdür. 15 Temmuz gecesi 23.15, Atatürk Havalimanı'nda darbecilerle anlaşarak tankların arasından geçip Bakırköy Belediyesine giden sensin Bay Kemal. 01.15'te ben, damadım, eşim, kızım, torunlarımla beraber Atatürk Havalimanı'na indim, onbinler orada... Sonra dediler ki iki saat önce Bay Kemal, tankların arasından geldi geçti, şimdi de Bakırköy Belediyesinde... Ya bu adam korkak, ürkek, pısırık... Şimdi de kimleri aldı yanına? Terör örgütünün başındakileri aldı. Onlarla beraber seçime giriyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Güneydoğu'da, Doğu'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "İstanbul gibi yerlerde, bu sefer terör örgütlerinin desteklediği HDP de oralarda yok. Sözde İYİ Parti ile bu noktada iyi birleştiler. Saadetçik de yanlarında..." ifadelerini kullandı. 

"Katil sürüsünü, CHP Genel Başkanı kanaryaseverler derneği gibi mi görüyor?"

Kılıçdaroğlu'nun sadece 15 Temmuz destanına leke sürmediğini, bir de 82 milyonun huzurunda YPG terör örgütüne sahip çıktığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: 

"PKK'nın Suriye kolu olan YPG terör örgütünün ülkemiz için bir tehdit oluşturmadığını iddia ediyor. Şimdi buradan soruyorum; Bay Kemal aylardır bir şey söylüyorum ben, bugüne kadar 23 bin tır dolusu silahla donatılan, Suriye'de binlerce insanı katleden, yüzbinlercesini sürgün eden, 10-12 yaşındaki çocukların eline silah verip zorla savaştıran bir katil sürüsünü, CHP Genel Başkanı kanaryaseverler derneği gibi mi görüyor?"

Kılıçdaroğlu'na "YPG bize saldırmaz" sözünü hatırlatarak seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hadi YPG terör örgütünün Suriye'de işlediği insanlık suçlarını duymadın, görmedin, peki bu örgütün ülkemizdeki eylemlerinden de haberin yok mu? PKK'yı Avrupa Birliği terör örgütü ilan ediyor. Ya sen, kanaryalar derneği mi ilan ediyorsun? YPG'nin şehit ettiği güvenlik görevlilerimizden de haberin yok mu? YPG'li teröristler tarafından Güvenpark'ta vahşice katledilen insanlarımızdan da mı bilgin yok? Hadi bu örgütün Suriye'de enkaza çevirdiği şehirleri görmedin, daha bir sene önce sınır illerimize atılan roketleri de mi duymadın Bay Kemal? Zeytin Dalı Harekatı öncesinde Hatay ve Kilis'e yapılan 162 ciddi tacizden de mi bilgin yok?" 

"Ülkesinin gerçeklerinden habersiz bir muhalefet partisi olmaz"

Kılıçdaroğlu'nun hiçbir şeyden haberinin olmadığını belirten Erdoğan, "Dokuz kere mağlup oldun, yine koltukta oturuyorsun. Dünyada böyle bir örneği yok. YPG roketlerinin, Çalık Camisi'nde şehit ettiği kardeşlerimizden de mi habersizsin?" dedi. 

Türkiye gibi bir devletin böyle bir muhalefet, muhalefet genel başkanına sahip olmasının ülke adına utanç verici olduğunu kaydeden Erdoğan, kendi ülkesinin gerçeklerinden bu derece habersiz bir muhalefet partisinin olmaması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, "Kendi ülkesinin yüzleştiği tehditten ve tehlikelerden bu kadar uzakta bir muhalefet partisi dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. Geldiğimiz nokta itibarıyla Türkiye'de artık muhalefet açığı değil, devşirme muhalefet sorunu vardır." vurgusu yaptı. 

Türkiye'nin, PKK'nın Suriye kolunun avukatlığını yapan örgütün halkla ilişkiler ofisi gibi çalışan bir muhalefet problemi olduğunun altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Terör örgütlerine canlı kalkan olmayı kendine vazife edinen bu muhalefet zihniyeti maalesef Türkiye'nin en büyük açmazlarından biridir. Sadece bizim değil, milletimizin de CHP'ye baktıkça, CHP'nin başındaki zatın bu söylemlerini işittikçe Türkiye adına endişelenmesi gayet tabiidir. Özellikle CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin, partilerinin gidişatıyla ilgili ciddi kaygıları olduğunu biliyorum. Pensilvanya ve Kandil ile geliştirilen bu yakınlaşmanın bilhassa CHP seçmenini çok ciddi rencide ettiğinin farkındayım. Aynı şekilde milliyetçi muhafazakar tabana sahip diğer ittifak ortakları da Bay Kemal'in söylemlerini içlerine sindiremiyor. Parti başkanları koltuk sevdası uğruna, Bay Kemal'in bölücü örgütün uzantılarına verdiği desteği görmezden gelse de, tabanları bunu kabul etmiyor. Her ne kadar üst yönetim, Bay Kemal'in hokkabazlıklarına ses çıkarmasa da bu partilerin tabanları çevrilen dolapları gayet iyi biliyor. İnşallah bu kardeşlerim, 31 Mart günü sandıkta parti yöneticilerine gerekli ikazı yapacaklardır. Kandil ve Pensilvanya ile girilen bu kirli ittifaka CHP, İyi Parti ve Saadete gönül vermiş vatandaşlarım artık 'yeter' diyecektir."

'Belediyelerinize gönderilen paraları Kandil'e gönderen sizsiniz'

Alana kurulan dev ekrandan, HDP'li parti yöneticilerinin ve milletvekillerinin bazı konuşmalarını içeren videoyu izleten Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin, "Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da da AK Parti ve MHP'yi bitireceğiz." şeklindeki sözlerini hatırlattı.

Alandakilere, "Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, Türkiye'nin 7 bölgesinin bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: 

"Peki ne yapmak istiyor bu ifadeyi kullanmakla? Türkiye'yi bunlar bölmek istiyor, sen Kürdistan'ı çok seviyorsan Kuzey Irak'ta Kürdistan bölgesi var, lütfen oraya defol. Son zamanlarda HDP'liler bir şey uydurmaya başladılar, 'Erdoğan, HDP'ye oy verenleri terörist ilan ediyor.' Hiçbir yerde benim böyle bir ifadem olmamıştır ama başındakiler olarak sizler teröristsiniz. Çünkü, sizler bu terör örgütüne destek verdiniz, veriyorsunuz. Belediyelerinize gönderilen paraları Kandil'e gönderen sizsiniz. Niçin buralar kayyuma teslim edildi, yargı bu kararı neden verdi, işte bundan verdi. Bundan sonra da aynı şey olursa aynı kararı ben inanıyorum ki bizim yargımız alacaktır.' Neden? Çünkü bu milletin çukur, kanal açmaya parası yok, hizmete var." 

Bu millete hizmetkar olmaya geldiklerini belirten Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu hizmeti vermeye devam edeceklerini söyledi. 

"İnsanların en hayırlısı insanlara en fazla hizmet edendir." sözünü hatırlatan Erdoğan, yola böyle devam edeceklerini vurguladı. 

Kimin kimlerle olduğunu kimlerle yol yürüyüp, yoldaşlık ettiğini gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Ne diyor; 'biz sırtımızı YPG, PKK'ya dayadık.' Siz o terör örgütlerine sırtınızı dayamaya devam edin. Biz de sırtımızı halkımıza ve Allah'a dayadık. Biz bu yolda böyle yürüyoruz, farkımız bu." ifadesini kullandı. 

"31 Mart, oyunu kalıcı olarak bozma seçimidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı'na ilişkin olarak da şu değerlendirmede bulundu:

"Bu ittifak, milletin geleceğine pusu kurma, Türkiye'nin istikbalini karartma, ülkemizi Suriye'deki kazanımlardan koparma, terör örgütlerini tekrar başımıza musallat etme ittifakıdır. Bu ittifak, bir yıkım ittifakıdır. 31 Mart sadece partilerin, adayların yarıştığı bir seçim değildir. Bu seçim belediye başkanlıkları yanında bir beka seçimidir. 31 Mart, ülkemizin ayaklarına vurulmaya çalışılan prangaları kırma seçimidir. Eğer bizler Cerablus'ta, Afrin'de bu onurlu mücadeleyi vermeseydik oralardan yapılan saldırıların neticesi farklı olabilirdi, işte beka meselesi. 31 Mart, Suriye'de, Irak'ta oynanan oyunu kalıcı olarak bozma seçimidir. 

31 Mart, Türkiye'yi terör kuşağıyla çevrelemek isteyenlere hadlerini bildirme seçimidir. 31 Mart, hülle ile hileyle bölücü terörün uzantılarını belediyelere doldurmaya çalışanlara esaslı bir ders verme seçimidir. 31 Mart, Pensilvanya'yla Kandil'le anlaşıp, sizin iradenize, halkın iradesine siyasi tünel kazanlara geçit vermeme seçimidir."

Erdoğan, alandakilere, 31 Mart'ta sadece Malatya Büyükşehir Belediye Başkanını, ilçe belediye başkanlarını, meclis üyelerinı ve muhtarları seçmeyeceklerini belirterek, "31 Mart'ta milletimizin birliğine, dirliğine, kardeşliğine saldıranları, sandıkta sizler püskürteceksiniz. 31 Mart'ta sandığa giderek vereceğiniz oylarla Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açacaksınız. Sandığa gitmeyenleri de sandığa götüreceksiniz." diye seslendi.

"9 bin 802 kişi kapasiteli yurtlar"

Malatya'nın tarihi yapısının önemine değinen Erdoğan, kente yapılan yatırımları anımsattı.

"Son 17 yılda Malatya'ya 20 katrilyon liralık yatırım yaptık." diyen Erdoğan, eğitim alanındaki yatırımları anlattı.

Bu kapsamda kente 4 bin 726 yeni derslik inşa ettiklerini, Turgut Özal Üniversitesini kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, Yüksek Öğrenim Yurtlarından riskli olanları yıktıklarını, koğuş sisteminde olan yurtları bazalı sisteme geçirerek dönüştürdüklerini kaydetti. 

Erdoğan, 9 bin 802 kişi kapasiteli yurtlarda öğrencilere hizmet verildiğini hatırlatarak, önümüzdeki yıl merkezde 2 bin kişi kapasiteli yurtlar açacaklarını söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirde 27 bin seyirci kapasiteli stadyum yaptıklarını anımsatarak, Süper Lig takımlarından Yeni Malatyaspor'un da stadın hakkını verdiğini belirtti. 

Recep Tayyip Erdoğan, Yama Dağı Kayak Merkezi, Battalgazi ve Akçadağ'a spor salonları, Arapgir'e yüzme havuzu kazandırdıklarını, Malatya Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu ve Doğanşehir Yüzme Havuzu'nun da yapımının sürdüğünü dile getirdi. 

Erdoğan, Darende Gençlik Merkezi ve Pütürge Spor Salonu'nun ihalesinin ise devam ettiğini kaydetti.