MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, "21. yüzyıl her ne kadar barış, özgürlük ve insan haklarının sıkça kullanıldığı bir dönem olsa da işin aslı hiç de öyle değildir. Bugün halen dünyanın bazı bölgelerinde acımasız etnik katliamlara şahit olunmaktadır. Bir çok ülkede yaşanan olaylar ne yazık ki insanların içerisine düşmüş olduğu vicdani sefaleti gözler önüne sermektedir. Masumlar sahipsiz, zalimler pişkin, dünya halkı ise kör ve sağır rolünü oynamaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan raporları ciddiye alan yoktur. Sanki tüm dünya bu caniliği bir tiyatro oyunu oynar gibi izlemektedir. Emparyalizmin tatmin olmayan iştahı günden güne kabarmakta, mazlumların feryatları yeri göğü inletmektedir. Doğu Türkistan şuan dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumundadır. Ülke yerden göğe kadar adeta çelik perdeler ile kapatılmış durumda. Zulmün ve işkencelerin her türlüsü deneniyor. Toplu soykırımlar uygulanıyor. Mazlumların feryatları ölümler ile kesiliyor. Doğu Türkistan bugün adeta fani dünyanın cehennemi durumundadır. Çin yönetimi 2017'den beri ülke genelinde kurduğu yüzlerce kampta hukuksuz bir şekilde en az 1 milyon soydaşımıza baskı, zulüm ve işkence yapmaktadır. Küçücük müslüman Türk evlatları anne ve babalarından kopartılarak kamplara kapatılmıştır. Müslümanların namus ve onuruna hayasızca saldırılmaktadır. İffetli Türk kızları Çinli erkekler ile baskı ve tehdit ile zorla evlendirilmektedir. Türkiye'ye seyahat etmek, umre veya hac için kutsal topraklara gitmek orada tutuklanma sebebi olarak gösterilmektedir. Yurt dışında bir akrabanızın olması bile orada suç olarak sayılmaktadır. Müslüman Türkler dini inançlarını ve milli kimliklerini inkara zorlanmaktadır. Çince konuşmayan Türklere işkence edilmektedir. Aileleri toplama kampına atılan çocukların yakınları tarafından bakılmasına izin verilmemektedir. Türklerin sürekli gözetim ve kontrol altında tutulması için her yere kamera ve çip yerleştirilmiş ve hareketleri takip edilmektedir. Türklerin kan ve DNA örnekleri zorla alınarak veri bankasına aktarılmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği Müslüman Türk soykırımını derhal durdurulmalıdır. Çin anayasası ve sözde özerk bölge yasaları ile Türklere verileceği vaat edilen temel insan hakları müslüman Türk soydaşlarımıza tanınmalıdır. Eğitim merkezleri adı altında kurulan bu toplama kampları derhal kapatılmalıdır. Tutuklu olarak bulunan soydaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Haberleşme ve seyahat yasakları kaldırılmalıdır. 2014'den beri Çin zindanlarında tutulan İlham Tohi bir an önce serbest bırakılmalıdır. Dış işleri bakanlığının bu konuda sessiz kalmayacağını ve gerekli diplomatik girişimlerde bulunacağını temenni ediyorum. Türk Dünyasının Bilge Lideri Türk Milliyetçiliğinin Kurucusu Alparslan Türkeş'in de dediği gibi, "Nerede bir Türk varsa orası bizim ilgi alanımızdır. Dünyanın neresinde mazlum, garip soydaşımız din kardeşimiz varsa her birinin derdi ile dertlenmek hepimizin boynunun borcudur. Doğu Türkistanlı soydaşlarımız asla yalnız değildir. Al bayrak'tan gök bayrağa selam olsun. Yaşasın haklı Doğu Türkistan davamız. Yaşasın hiç bir güç önünde eğilmeyen soydaşlığımız. Yaşasın büyük turan ülkümüz. Yaşasın yüce Türk milleti" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin de yaptığı konuşmasında MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'a destek verdi. Sezgin konuşmasında, "Kendisinin yaptığı konuşmaların tamamına katılıyorum. Biz de İYİ Parti olarak meclis gündemine bu konuyu defalarca getirdik ancak hükümetten, iktidardan gerekli cevabı ve beklendiğimiz yönelimi göremiyoruz. Bu her şeyden ziyade insan haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiği bu ortamda sanırım bu duruma en tepkisiz kalan hükümet Türkiye Cumhuriyeti hükümeti. Maalesef. Geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletlerde bu gündeme gelmiş ve hükümet temsilcimiz sade ve sadece çok küçük bir müdahalede bulunmuştur. Biz de bu duruma çok üzülüyoruz" dedi.