Güngören’de muhtarlarla bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hem kendileri hem muhtarlar açısından bu toplantıların verimli olduğunu belirterek, "Muhtarlarımız şöyle söylüyorlar, uyuşturucu ile mücadelede, bu toplantılar yapıldıktan sonra yüzde 70 daha iyi bir noktaya gelindi. O tarihten itibaren de İstanbul'da uyuşturucu operasyonlarında yaklaşık yüzde 38 artış oldu." diye konuştu.
Bayram tatili süresince yaşanan trafik kazalarına ilişkin istatistikleri de paylaşan Soylu, "Tatilinin 8. günü sonu itibariyle 70 vatandaşımız hayatını kaybetti. Son 10 yıla göre yüzde 55,6 trafik kazasındaki ölümler azaldı, geçen yıl ortalamalarına göre 52,7 azaldı. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da eskiden su olmadığını, suyu insanların leğenlerde, küvetlerde tuttuklarını, daha sonra depolar aldıklarını anlatan Soylu, hava kirliliğinden dolayı insanların çocuklarını okullara gönderemediklerini, artık bu sorunların kalmadığını, İstanbul’un su ihtiyacının 2071'e kadar giderilmiş durumda olduğunu kaydetti.
"Terör örgütleriyle iltisaklı"
Bakan Soylu, Ramazan Bayramı'nın 1. günü Trabzon'da havalimanında yaşanan tartışmaya ilişkin, şunları söyledi:
"Çıkmak üzere iken birkaç kişi fotoğraf çekildi, 50-100 kişilik bir grup 'her şey çok güzel olacak' diye slogan atmaya başladı. VIP çıkışında sizin partinize mensup olmayan ve bir İçişleri Bakanı gelmiş, burası politik arena değil ki. Orada bulunmaya da hakkınız yok. Dışarıda bulunabilirler. Bana 'akıllı ol Soylu' diye biraz mafyavari bir laf söylemiş oldu. Oradaki amacı belli. Amacı bir tahrik, orada nahoş olayların çıkmasını temin etmek ve bütün seçimi de bunun üzerinden götürebilmek. Bir tezgah. Karmaşık bir adam zaten, terör örgütleriyle iltisaklı. Aynı zamanda Pontusçularla ilişkili bir adam. Türkiye'de bir Pontusçu hayali vardır. O Pontusçularla ilişkisi olan bir adam. Trabzon CHP İl Başkanı, Trabzon CHP milletvekili ile defalarca telefon irtibatı var. Orada bir tezgah olduğu apaçık ortada. Bu tezgaha bizi düşürmek istedi. Ama Allah da bize bir sekinet verdi bir söz söyleyip arabamıza bindik, oradan ayrıldık. Ama olan şu, bunların gözleri dönmüş. Hadi bir ülkenin terörle mücadele etti-etmedi, uyuşturucu ile mücadele ediyor-etmiyor ya arkadaş bu ülkenin İçişleri Bakanı, sen hakkın olmadığın yerde bulunuyorsun, ellerinden gelse bizi orada boğacaklar."
''Yine ayıplıyorum ve özür dilemeye davet ediyorum''
Süleyman Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son dönemlerde bunun ciddi bir şekilde farklı bir noktaya evrilebileceğinden endişe ettiğimi ifade etmek istiyorum. Özellikle 23 Haziran’da İstanbul’un, kendi arkasına güç alıp Türkiye’nin istikrarına yönelik bir hamleyi, bir senaryoyu ben siyasi tecrübem vesile ile görüyorum ki arkasından hemen gelmiş. Ordu'da havalimanından gitmek istiyor bir gün sonra. VIP'ten gitmek istiyor. Çok nazik bir şekilde valiliğimiz ilgili milletvekillerini uyardılar, 'Verdiğiniz listede buradan geçebilme hakkına sahip kimse yok, onun için biz buradan geçiremeyiz.' Bu bir kuraldır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayısın diye her yerden geçebilmeye hakkın yok. Sana Koç uçak tahsis edebilir ama devletin bir yeri tahsis edebilmesi için bir ilkenin, kuralın olması gerekir. Yine ayıplıyorum ve özür dilemeye davet ediyorum."
Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2019, 14:39