İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de yaşanan sel ve orman yangınları gibi afetlerle ilgili "Türkiye'nin birçok yerinden insanlar yardım gönderdiler, destek oldular. Devletimiz, hükümetimiz elinden gelen her şeyi yaptı. Sadece evi yanan, evini, işini, dükkanını, sanayi sitesini su basan, sel götürenlere değil, aynı zamanda her birini kucaklayan bir anlayışı ortaya koyduk." dedi.
Bakan Soylu, İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen, emniyete tahsis edilen yeni araçların hizmete alınması töreninde, büyük ve asil bir milletin çocukları olduklarını söyledi.
Aynı zamanda dünya için de geçmiş ve gelecek için de önemli bir coğrafyanın çocukları olduklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Burada zor zaman diliminde de iyi günümüzde de kötü günümüzde de zorluğumuzda da kolaylıklarımızda da medeniyetimizin de tarihimizin de bize eklediği sorumluluklarını yerine getiren bir milletiz. Zengin olduk diye şımaran bir millet değiliz, sırtımızı günümüze dönen bir millet değiliz, değerlerimizden ayrılan bir millet değiliz, komşumuzu unutan bir millet değiliz. Batı'ya tapınarak onların değerlerine tabii olan bir millet de değiliz. İlmin, fennin, sanatın ama insanlığın da varlığını bilen bir anlayışı gerçekleştiren bir milletiz. Ve bugün de en güzel ama en güzel numunesini burada ortaya koyuyorsunuz."
Neredeyse 2020'nin başından itibaren Elazığ depremiyle başlayarak bir afet silsilesi ve salgınla karşı karşıya olunduğunu hatırlatan Soylu, birçok ülkenin sarsılmasına rağmen Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde gerek afetle gerekse de salgında karşı karşıya kalınan olaylarda bugün ayakta olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 212 milyar doları aşan ve tarihinde en büyük dış ticaret hacmine ulaşan bir rekora imza attığını anımsatan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Üreten bir Türkiye, meselesini yürüten bir Türkiye, birçok zorlukların içerisinden geçmesine rağmen bugün ayakta duran bir Türkiye. Ama aynı zamanda sorumluluklarından da vazgeçmeyen bir Türkiye. Bir eli Libya'da olan bir Türkiye, oradaki sorumluluğunu yerine getiren, hemen altımızdaki güneyde o insanların hayat gailelerine çaresiz kalmayan, ilgisiz kalmayan bir Türkiye. Yine öteki tarafında 10 yıllardır çözülemeyen Karabağ sorununa çözüm için adım atan bir Türkiye. Dünyanın neresinde olursa olsun bir haksızlık varsa sesini çıkaran bir Türkiye. Kendi içine kapanan, aman ne hali varsa görsün anlayışında bir Türkiye değil ve ülkemizin her yanında yatırımlarına devam eden bir Türkiye. Bundan da vazgeçmeyen, ülkesinin moralini ayakta tutan bir Türkiye ve bunu sağlayan bir Türkiye."
En son Arhavi ve Rize'deki selin ardından Muğla, Antalya, Adana ve Mersin ile diğer illerdeki orman yangınlarına ve Kastamonu, Sinop ve Bartın'da yaşanan sel felaketlerine dikkati çeken Soylu, büyük ve asil milletin birbirini yalnız bırakmadığını, her ne olursa olsun birbirine elini uzattığını kaydetti.
Arhavi'de yaşanan selde girdiği bir dükkanda ümitsiz bir adamla karşılaştığını aktaran Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hiç merak etmeyin, hep birlikteyiz' dedim. Bu millet de büyük, bu devlet de büyük. Bir hafta sonra o esnafımızla, iş insanımızla karşı karşıya kaymakamlığın bir odasında bir komisyonla birlikte yine ticaret odamızdan, esnaf odalarımızdan oradaki eşraftan olan bir komisyonla bir araya geldik. Allah'a çok şükürler olsun, oradan çıkarken yeniden işini kurabilmenin heyecanıyla ve o 40 yıllık kayıplarını bir vesileyle başından geçmiş bütün badireye rağmen, telafi edebilecek bir anlayışı bularak oradan çıktı. Çünkü Türkiye'nin birçok yerinden insanlar yardım gönderdiler, destek oldular. Devletimiz, hükümetimiz elinden gelen her şeyi yaptı. Sadece evi yanan, evini, işini, dükkanını, sanayi sitesini su basan, sel götürenlere değil, aynı zamanda her birini kucaklayan bir anlayışı ortaya koyduk.
Bu, hakikaten bu memleket adına, milletimiz adına büyük bir hasrettir. Allah'a çok şükür Türkiye bunu sağlayabilme kabiliyetini ortaya koydu. Şurada çok büyük bir kampanya yapmamamıza rağmen, yani sel meselesinde ve yangın meselesinde tam tamına şu ana kadar 966 milyon lira bir yardım toplandı, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir çağrısıyla 966 milyon, yaklaşık Kuveyt'in de göndereceği bir 5 milyon dolar var onla beraber 1 milyar yani 1 katrilyonun üzerine çıkan bir yardım kampanyasıyla inşallah hem devletimizin, milletimizin yaralarını hem vatandaşımız, milletimizin yaralarını sarma konusunda el birliğiyle bir hareketlilik ortaya koydu. Toplam masrafı da söyleyeyim; şu ana kadar toplam masraf 6,5 milyarı, katrilyonu aştı. Şu son afetlerle ilgili olan meselede. Onun için birbirimize her zaman ihtiyaç duyduğumuz, birbirimizi her zaman gözettiğimiz bir anlayışı yaşıyoruz."
Bakan Soylu, Türkiye'nin, başarısını, mücadelesini, doğruluktan sapmadığı, inancının ve medeniyet ahlakının söylediği yolda yürüdüğü için gerçekleştirdiğini söyledi.
Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye, bütün güvenlik problemlerinin ortasında belki de ilk temas noktasında 2002'den itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir istikrar adası olarak ayakta kalmayı, düzenli göçü yönetmeyi, düzensiz göçle mücadeleyi, terörle mücadeleyi, uyuşturucuyla mücadeleyi, ekonomik kalkınmasını, altyapı ve sanayi hamlelerini başarmıştır. İnsani afetlerin yanı sıra doğal afetler karşısında da vatandaşına mahcup olmayacak, her türlü ihtiyacını karşılayabilecek bir kapasiteyi oluşturmayı başarabilmiştir. Şunu ifade etmek isterim; büyüklerimiz hep bize doğru olmayı öğütlemiştir, menfaat için doğruluktan şaşmamayı, bu dünyanın bir de ahiret hayatı olduğunu, hesap günü olduğunu, ona göre yaşamak gerektiğini öğretmiştir. İşte, Türkiye tarif etmeye çalıştığım bu başarısını, bu mücadelesini doğruluktan sapmadığı için inancının ve medeniyet ahlakının söylediği yolda yürüdüğü için gerçekleştirmiştir."
"Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik"
Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya, dünyaya umut veren bir ülke haline geldiğini vurgulayan Soylu, "Orta Doğu politikasında petrol hesabı yapmadık, insanlık hesabı yaptık. Biz, terörle mücadelemizde başka ülkelere nasıl zarar veririz hesabı yapmadık, gençler ölmesin, anne babalar evlatlarından ayrılmasın, ağlamasın hesabı yaptık. Biz uyuşturucuyla mücadelede şu ülke, bu ülke hesabı yapmadık, gençler, bitip tükenmesin hesabını yaptık. Çünkü bizim insanımız, insanı eşrefi mahlukat olarak gören her insanı bir alem olarak gören bir anlayıştır. Onun için 21. yüzyılda mahcup olmadık. İşte onun için etrafımızdaki bütün ateş çemberine rağmen Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik ve Allah'a şükür birilerinin hesabını yaptığı gibi 21. yüzyılda bizi hasta adam yapmaya çalışanlara karşı ayakta duran, etrafındaki coğrafyaya, dünyaya umut veren bir ülke haline geldik. Hep birlikte ve hepinizin sayesinde." diye konuştu.
Soylu, Adana'da çok önemli bir törende olduklarını, yapılan yardımla sadece bugüne bir katkı konulmadığını, kentin huzuruna ve sükununa katkı sağlandığını söyledi.
Hayırseverlere katkısı dolayısıyla teşekkür eden Bakan Soylu, "Yapılan katkıyla gelecek nesillere sadece işinize sahip olduğunu göstermiyorsunuz, şehrinize, şehrinizin güvenliğine, insanlığa destek olmanın ne olduğunu sadece kendi şehrinize değil, aynı zamanda ülkemizin ve dünyanın her noktasında zorda olan herkese yardım eli uzatmanın bu medeniyetin bize bıraktığı en önemli miras olduğunu ortaya koyuyorsunuz. Allah razı olsun." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, bir bağışçı okul yapıyorsa işini gücünü bırakıp gittiğini, onun şerefiyle şereflenmeyi kendine bir borç olarak gördüğünü aktardı.
Türkiye'nin, milletin, Cumhur İttifakı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacak işi çok olduğu dile getiren Soylu, "Bu vesileyle her birinize tekrar teşekkür ediyorum. Kesenize bereket, Allah sizden razı olsun. Allah birinizi bin yapsın ki daha çok yapın, daha çok araçlar alın, daha çok okul yapın, daha çok hastaneler yapın ve dünyaya bir şeyi gösterin, Batı'ya da bir şeyi gösterin, maddeye tapılmayan, insanlıkla manayla bir olan geçmişini unutmayan geleceğe geçmişin mirasını taşıyan asil bir milletin nasıl bir millet olacağını bundan sonraki nesillerimize de gösterin." değerlendirmesinde bulundu.