Süleyman Soylu açıklamalarında özetle şu ifadelere yer verdi;

"Biz bu süreci Çin’de boy gösterdiği ilk zamandan itibaren takip etmeye başladık. Elazığ’da deprem olduğu zaman Sağlık Bakanımızla beraber bu süreci takip etmeye başladık. Tedbirlerimizi ilk olarak o zamanlarda almaya başladık. Çin ve İran hattından bu virüs Avrupa ülkelerine ve ABD’ye sıçradı. Biz de acil olarak sınır kapılarımızı kapatma kararı aldık. Bu kararı da tavizsiz olarak uyguladık. Devam sürecinde okulları kapattık, maçları seyircisiz oynattık. Birçok önlemi almaya da devam ettik. Önlemler almaya devam ediyoruz. Lokantaları ve restoranları sadece gel al ve paket servise döndürdük. 165 binin üzerinde işletme kapandı. Bu rakamlara kuaförler ve güzellik salonları dahil değil.

65 yaş ve üstü kişiler ile kronik rahatsızlığı olanlar için sokağa çıkma yasağını getirmek zorunda kaldık. 65 yaş yasağına da çok yüksek oranda yaşlılarımız uydu. Vatandaşlarımız konulan yasaklara uymazlarsa para cezası ile karşı karşıya kalacaklar. Kurallara uymamakta ısrarcı olanlara tek tek dava açılacak.
Karantina ve gözetim kurallarına uymayanlar konusunda elimde net bir rakam yok. 14 günlük bir gözetim uygulamamız var. Bu gözetim altında bulunanlar arasında yurt dışında görev alanlarda var, devlet yetkilileri de var. Ama bu konuda hiç kimseye bir ayrılacalık yapmıyoruz. Hepsi konulan kurallara uyacaklar. Kuralları çiğnemeye kalkan olursa de cezai işlemler tek tek uygulanacaktır.

Bu aralar çok fazla yakın temas kurmuyorum. Günün her saatini toplantılarla ve görüşmelerle geçiriyoruz. Sürekli halkımız için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Devletimizin tüm birimleri büyük bir mücadele ortaya koyuyor. Özellikle sağlık birimleri olağanüstü bir mücadele içerisinde. 

Türkiye’de şuan için sokağa çıkma yasağı sadece 65 yaş üstü ve kronik hastalar için geçerlidir. Tüm ülke olarak böyle bir uygulamamız yok. Gün gün gelişmeleri takip ediyoruz. Şu anda bütün şehirlerimizde bütün hoparlörden bu konuda hassas olmaları gerektiğini anonslarını bizim talimatımızla yapıldı. 

Maske üreticilerinin bir bölümü maskeleri depolarında tutuyorlar. Dün sabah 08.00 itibariyle tüm maske üreticilerine eş zamanlı operasyonlar yaptık. Bu üreticilerin devletimizle anlaşma yapması gerekiyor. Parasıyla almak istiyoruz. 12 saat süreleri kaldı. Allah şahit fabrikalarına el koyarız. Böyle bir yetkimiz de var. Taviz vermek gibi bir düşüncemiz yok.

12-13 tane provokatör paylaşım tespit ettik. Araştırdık 9-10 tanesi Almanya’dan kaynaklı paylaşımlar. Bunların tamamı Türkiye’nin böyle bir ortamda ortaya koymaya çalıştığı direnci kırmaya yönelik paylaşımlar. İnsanlarımız lütfen paylaşımların kaynaklarına baksınlar. 

Türkiye’de yaşayan 10 milyondan fazla 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı bulunan vatandaşımız var. Bu insanları yasakların ardından evlerinde yalnız bırakamazdık. 1 buçuk milyon 65 yaş üstünde evinde yalnız başına yaşayan vatandaşımız var. Bu insanlara sahip çıkmamız gerekiyor. 112,155 ve 156’dan destek alabileceklerini belirten SMS’ler gönderdik. Kimsesiz ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız. İlk günden 30 bin 500 çağrı geldi. 27 binini karşıladık. Jandarma, Polis, AFAD, Yerel yöneticiler, kaymakamlıklar ve valiliğin görevlendirdiği tüm ekipler bir oldu. Bir milletin kendi büyüklerine nasıl sahip çıktığı bir kez daha ortaya net bir şekilde konuldu. Bu yaşlıların her birinin birer aile hekimi var. Bu hekimler ikişer günde bir hal hatır soracaklar. Bir eksikleri olup olmadığını soracak. Hiçbirisi yalnız kalmayacak.

Evde kalmak gerçekten çok önemli. Spor yapacaksak evde yapalım. Sağlık konusu çok ciddi bir mesele. Sağlıkçıların koyduğu kurallara hepimizin uyması gerekiyor. Kaderciliğe teslim olmamalıyız. Bana bir şey olmaz düşüncesinden kurtulmamız gerekiyor. Teyzem umreden geldi. Daha bu olaylar başlamadan önce. Ben akrabalarıma kesinlikle ziyarete gitmeyeceksiniz dedim. Kendisini telefonla arayıp görüştüm. Bu virüsü gerçekten çok ciddiye almamız gerekiyor. Sağlık Bakanımızın çok güzel bir sözü var. Herkeskendi OHAL’ini ilan etsin. Aldığımız tedbirler her geçen gün artacak."