Çapa'nın açıklaması şöyle;
"Camia olarak zor bir süreçten geçerken, bugün böyle bir basın toplantısı düzenlemek zorunda kaldığım için camiamızdan ve spor kamuoyundan özür dilerim.
Sn. Osman Taşın 04/09 tarihinde yapmış olduğu basın toplantısında benim ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar özelliklede Eskişehirspor'a zarar veriyor cümleleri beni derinden yaralamıştır.
Öncelikle ne gibi zarar verdiğimi kendisine sormak isterim. Çünkü söylemiş olduğu cümlelerden ben bunu çıkartamadım.
Kendisi 2018 yılında Eskişehir’e geldiğini söylüyor.
Sn Osman Taş'ın bu süreçte Eskişehirspor’un hangi sorunlara çözüm üretmeye çalıştığını duymamış görmemiş veya yaşamamış olabileceğini düşünmüyorum.
Çünkü kendisi de iyi bir Eskişehirspor taraftarı.
Benim kendisine bile zararım olmadı. 3 ay imzalatamadığı Es Store sözleşmesi için beni aradı ve kendisine yardımcı olmamı istedi. Ve kendisine bu konuda yardımcı olmuşumdur. Yani Kendisine bile faydam oldu. Benim kişisel sorunum kimse ile olmaz.
Daha sonra Kaan Başkan döneminde 2. başkanımızdı.
2018 -2019 sezonunda neler yaşadık. Bunun ile ilgili kitaplar yazılır ancak ben sizlerin fazla zamanını almayacağım. Kısaca özetleyelim isterseniz:
Şampiyonluk hedefi ile kurulan futbolculara lisans çıkartamadık,
Transfer yasağı,
Elinde lig tecrübesi olan 2-3 futbolcusu,
FİFA'da bekleyen -6 dosyaları,
Kulüp lisansı,
Ve 31 Ağustos gecesi, Süper Lig heyecanı ile lige hazırlanan taraftarımızın; yıkılan hayalleri...
Maddi sıkıntıları söylemiyorum bile, çünkü TFF 1. Lig'e düştükten sonra hep vardı ve bundan sonra da bu gidişle uzun süre olacak.
İaşe sıkıntısı,
Deplasmanlarda Es Es kümeye sloganları,
Herkesin bu takım devre arasını görmez düşer söylemleri,
Daha fazlası var, bunlar şuan aklıma gelenler...
Söyledim ya fazla zamanınızı almayacağım...
BU SORUNLARI AŞMAK İÇİN BİZLER VE CAMİAMIZ NELER YAPTI?
Biz Ekibimiz ile birlikte bu camianın ışığını söndürmeme adına profesyonel kimliğimizi bir kenara bırakıp, duygularımız ve amatör ruhumuz ile çalışmaya karar verdik. Kendimize onur meselesi yaptık. Bu şehir benimde şehrim deyip taşın altına gövdemizi koyduk.
Yöneticilerimiz , icra kurulumuz, siz basındaki arkadaşlarımız, büyük taraftarımız , siyasetçilerimiz, iş adamlarımız vehasıl tüm camiamız kucaklaştı ve birlikteliği sağladı. “Eskişehirspor’un olduğu yerde umut vardır , küllerimizden yeniden doğacağız" diyerek kolları sıvadık hep birlikte.
Bu birliktelik bizlere neleri kazandırdı
U15 ile U 21 karmasından oluşan 20 tane bizim çocukları kazandırdı.
Deplasmanlarda 4 yedik, beş yedik, olsun diyerek taraftarımız inancını kayıp etmedi. Bizim çocukları inandırdı ve cesaretlendirdi.
Ligin ilk devresinde 16 puan alarak. Futbol ailesinin takdirini aldı. Tüm camiamızı umutlandırdı ve ligde kalmamız için camiamıza çok büyük bir inanç sağladı.
BU BİRLİKTELİK BİZLERE NELERİ KAZANDIRDI.
FİFA dosyalarında - 6'ların gelmemesini,
Kulüp lisansının alınmasının ( bunun için de Halil Başkan ile az İstanbul’a gitmedik değil)
Transfer tahtasının kaldırılmasını, ( bu konuda mütevazı olmayacağım hem maddi hem manevi büyük katkımın olduğunu söylemekten çekinmeyeceğim)
Bu birliktelik bizlere neleri kazandırdı.
İlk devre lisansını çıkartamadığımız oyuncuların serbest kalmalarına rağmen takımda tutmamızı. (Gitmiş olsalardı tüm alacaklarını hak ederek gideceklerdi, bunun maliyeti de yaklaşık 10 milyon TL hatta bu iyi niyetli arkadaşlarımız sözleşmelerinde indirim yaparak kaldı.)
Bunların hepsi bu camianın ne kadar güçlü ve sağlam olduğunun göstergesidir.
Bu birliktelik bizlere neleri kazandırdı.
Sezonun bitimine 3 hafta kala ligde kalmayı, yalnız ligde kalmayı değil Eskişehirspor’un geleceğinin zeminini sağlama aldırdı.
Burada taraftarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Ligde kalmayı garantiledikten sonra Es tv 90+3 programına katıldığımda, “Kongre var, oluşacak yeni yönetime neler söylemek istersin" denildiğinde, "Uzun vadeli projesi ve 10 milyon TL olmayan yönetim talip olmasın diyerek" yanıt vermiştim. Bu açıklamam dan sonra eleştirildiğimi de biliyorum.
Neden 10 milyon TL olduğunu yanlış hatırlamıyorsam açıklamıştım. Bunun 4 milyon TL'si FİFA dosyaları, kalan 6 milyon TL'de geçtiğimiz sezondan futbolculara ödenmesi gerektiğini belirtmiştim.
Bunu Odunpazarı Belediye başkanımız Sn Kazım Kurt dün vermiş olduğu bir röportajda 10 milyon TL'den bahsediyor. Bütçe işi benim işim değil ben yönetici değilim ancak icra kurulu dönemimde dersime iyi çalışmıştım.
SEZON BAŞI RAPOR SUNDUM
Sezon sonu 3 dosya hazırladım ve yönetime bunları verdim.
1/ Transfer tahtası açıldığı takdirde şampiyonluğa oynayacak kadro için oyuncu sayısı mevkileri ve bütçesi ( transfer yasağını kaldıracak bütçe dahil)
2/Transfer tahtası açılmadığı takdirde Play Off'a oynayacak kadro için mevcut kadronun 26-27 sayıya indirerek korunması ve geçtiğimiz sezondan kalan ödemelerin yapılması (yaklaşık 5.5 milyon TL)
3/Sorunsuz bir sezon geçirmek
Bütçeyi düşürüp FİFA’da olan -6 puan dosyalarını kapatmak veya çözüm üretmek.
Bunları sezon hazırlıklarına başlamadan önce yönetim kuruluna verdim. Yoğunluklarından dolayı bunları değerlendirecek zaman bulamadılar.
ESKİŞEHİRSPOR’A NASIL BİR ZARAR VERDİM?
Neyse bugün ki basın toplantımızın konusu bu değil.
Amacım polemik yaratmak değil ve polemiğe de girmeyeceğim.
Eskişehirspor’a nasıl bir zarar verdim
Transfer tahtası açılsın diyerek günde en az 2 saat telefonda alacaklı futbolcuyu ve avukatları ile görüşerek mi?
Transfer tahtası açılırken bırak maaş almayı kendi cebinden maddi destek vererek mi?
Eskişehirspor’a nasıl bir zarar verdim?
Bir profesyonel Teknik Direktör idmandan önce ve idmandan sonra koşarak siyasetçinin, işadamının kapısını çalıp maddi ve manevi destek isteyerek mi?
Geçtiğimiz sezon 30' dan fazla futbolcuyu para almadan tutarak mı?
Eskişehirspor’a zarar veren kişi Polonya ve Afyon kampını 2 ilişkilerini kullanarak, hatta kulübün kasasından 1 lira çıkmadan sağlar mı?
Yine 2 ilişkilerini devreye sokarak bir takımın yıllık 600.000 TL maliyeti olan spor malzemelerini ücretsiz sağlayarak mı?
Eskişehirspor’a zarar veren kişi
Verilen ödeme sözleri yerine gelmediği için futbolcuları arayarak gelmelerine yardımcı olarak mı?
Yöneticilerine birlikteliği biran önce içinizde sağlayın bu takıma zarar veriyor diyerek mi?
Arkadaşlar sizlere soruyorum
Ben Eskişehirspor’a zarar mı veriyorum?
Kamuoyunun vicdanına bırakıyorum...
2/Sözleşmedeki rakam
Süresini ve ücretini siz belirleyin dediğimde Sn Mustafa Topkaya anlaşma sürecindeki toplantıda vardı ve bunun ile ilgili gereken açıklamayı sizlere zaten yaptı. Eskişehirspor’da ben süre ve ücreti asla konuşmam, yöneticilerin takdirine bırakırım.
Bu benim için önemli değildi benim için önemli olan yalnız sahaya konsantre olmaktı.
Benim kendilerinden 3 şartım vardı bunu da Sn Mustafa Topkaya söyledi ama buna açıklık getirmek zorundayım.
1/ Kendi teknik ekibim ile çalışırım...
2/ Kadronun korunması ve ilk günden itibaren herkesin katılması. Polonya kampı sonrası kadro sayısının 26-27 indirilmesi...
3/ Kamptan önce futbolculara geçtiğimiz sezondan kalan ödemelerin yapılması...
(Bu konuda da anlaşma sağladık, ileride göreceksiniz sorunların başladığı ve olayların bu noktaya gelmesi de bu 3 şartın yerine gelmemesidir )
Bu görüşmeleri bitirdikten sonra
Ben, teknik asbaşkanlarımız (Mete Yılmaz ve Mustafa Polat) sportif direktörümüz Ayhan Taşcı aşağıdaki çalışma odamıza geçtik. Toplantı esnasında Sn Taş beni dışarıya çağırdı ve Odonkor konusunu açtı. Ben o saate kadar alt yapı sorumlusu olarak geldiğini basından okumuştum.
Benden bir ricasının olduğunu söyledi. Bende buyurun başkanım dedim. Odonkor alt yapı ve A takım arasında köprü olacak. Kampa katılsın tanışmış olursunuz dedi.
Bende kendisini kırmadım eğer köprü olacaksa sorun yok ancak ekip için ise olmaz dedim. Yok köprü olarak diye tekrarladı.
Biliyorsunuz Sezon hazırlıklarımız 1 Temmuz’da başladı.
1 Temmuz’da 10 eksik ile başladık bunların içerisinde askerde olanlar vardı, vize sorunu yaşadıklarımız vardı ve söz verilen ödemelerin yapılmadığı için gelmeyenlerde vardı.
Afyon kampına kadar ödemlerin yapılacağı ve tam kadro gideriz diye plan yapmıştık.
Ancak buraya da maalesef ödemeler yapılandığı için tam kadro gidemedik.
Polonya kampı öncesi Sn. Taş ve teknik asbaşkanlarında olduğu toplantıda ödemlerin takım kampta iken ödeneceği oyuncularımıza söylendi. Bu tür toplantılara ne ben nede ekibim hiç bir zaman katılmadı.
Biz takımız ile Polonya’ya gittik. Sn Taş ve yöneticilerde 2 gün sonra kampa katılacaktı.
Polonya kampında Odonkor ile birlikte Ferhat da gelmiş. Ferhat ben başkanın yiyeniyim diye kendisini tanıttı ve ikisinin de teknik kadro yardımcı hocalar olarak anlaştıklarını söylediler. Benim bundan haberim yok. Bana söylenenin Odonkor'un alt yapı ve A takım arasında köprü olacağı. Senin ismini ilk defa duyuyorum. Ben kendi ekibim ile çalışacağım diyerek cevap verdim. Odonkor'u sahaya çıkartırım ancak sen olmaz deyince. Kendi aralarında konuştular ve birlikte çıkmamaya karar verdiler. Ben de, Başkan ve yöneticiler 2 gün sonra gelecek size ne gibi görev vereceğini konuşuruz dedim.
Başkan ve yönetimden kimse kampa gelmedi ve arkadaşlar da kampın bitmesine son 2 gün kala bizlere haber vermeden ayrılmışlar.
Takımın kampta iken söz verilen ödemeler maalesef yapılmadı.
Afyon kampı öncesi Sn Taş benim ile görüşmek istediğini söyledi. 2 yöneticimiz ile birlikte beni Es store bekliyorlardı. Ben gelince yukarıya toplantıya geçtik ve bana kamp nasıldı diye sordu bende kendisine gayet olumlu geçti dedim.
Ferhat ve Odonkor yok dedi. Kendisine orada olanları anlattım, telefonu aldı, onları aradı ve benim orada anlattıklarımı onlardan duyunca, ben artık kendi çevremdeki insanlara da güvenemiyorum diyerek masayı terk etti. Orada söylediği diğer cümleleri ben söylemeyim gerek duyarsa orada olan yönetici arkadaşlar söylerler. Biz bir birimize baka kaldık.
O akşam bu işin böyle gitmeyeceğini birlikte olduğumuz yöneticilerimize söyledim.
Siz başka bir hocaya bakın dedim ve biz ayrıldık. Gecenin geç saatinde tekrar aradılar bir araya geldik Hocam sen kampa gitmesen, bu kadar emek boşa mı bu takım dağılır hiç mi hatırımız yok sende dediler. Saatlerce konuştuktan sonra onları kıramadım.
Afyon kampı öncesi verilen ödeme sözü yine yerine gelmedi ve oyuncular kampa gitmeye tereddüt etti.
Oyuncuların ve bazı yöneticilerin de katıldığı 1 saatlik toplantını, ardından Afyon’a hareket ettik.
2 gün sonra yöneticilerimizden 1 tanesi aradı. Başkan Afyon’a gelip senden özür dileyecek diyerek. Bende buna gerek yok, Eskişehirspor başkanı hocasından özür dilemez, bizim o koltuğa saygımız var, buna gerek yok, Başkanımız Afyon’a güzel haber ile gelsin futbolcuları mutlu etsin ben de mutlu olurum dedim. Eğer herhangi bir ödeme yapmayacaksa da lütfen gelmesin. Ortam gerilmesin dedim.
Göztepe maçından sonra sn Taş Afyon’a geldi ve benim ile görüşmek istediğini söylemiş tek asbaşkanımıza. Bende takım yemeği var, 15 dakika sonra gideriz diyerek, takım yemeğine geçtik. Daha sonra birlikte bazı yöneticilerin ve başkanında olduğu yere geçtik. Oradaki misafirlere hoşgeldin dedikten sonra.
Başkan ile ayrı bir yerde görüşmek üzere kalktık bende teknik asbaşkana siz de gelin diyerek kolundan tuttum. Sn Taş özel görüşeceğimizi ve 5 dakika sonra teknik asbaşkanı çağıracağını söyledi.
İlk sorusu hocam senin benim ile sorun nedir diye sordu. Bende kendisine benim herhangi sorunum olmadığını, sorunum olsa idi şuan burada olmazdım ve kendisine sizin bir sorunuz var galiba dediğimde, " Sen bu kulübe ne verdin diyerek" masayı terk edip gitti.
Bende haklısınız bişey vermedim. Siz veren birilerini getirin dedim. Ve yardımcı hocalarımı aradım. Hazırlanmalarını söyledim. Biraz sakinleşmek ve ortamın daha fazla gerilmemesi için Sportif direktörümüz Ayhan Taşçı ile oradan uzaklaşmak istedim. Orada olan yöneticiler oradan uzaklaşmamı istemediler. Ben de biraz sakinleşip geri geleceğime dahil söz verdim ve oradan ayrıldım.
Döndüğümde Eskişehir’den bazı yöneticilerin ve taraftarın otele geldiğini gördüm. Kendileri olaydan haberdar olmuşlar. Ve kamp sonuna kadar kalmamı rica ettiler. Şehrin önde gelenleri aradı. Yine kıramayacağım insanların araya girmesi ile devam ettim.
Biz dışarıda iken oyuncular ile toplantı yapmış Sn Taş Kamp sonu ödemeler için bir söz daha vermiş .
Dönüşte yine herhangi bir ödeme yapılmadı.
Sizlerde bunu defalarca yazdınız zaten
3/ TAKIMIN İDMANA ÇIKMAMASI VE BAŞKANIN İSTİFASI
Bizler tesise gelmeden önce, oyuncular ile yöneticilerimiz toplantı yapmışlar. Saat 16:00 da teknik ekipteki arkadaşlar ile tesislere geldiğimizde. Bize idmana çıkmama kararı aldıklarını ve bunu yazılı olarak basına bildireceklerini söylediler.
Bende kendilerine bunu yapıyorsunuz yarın camiadan herhangi bir tepki gelirse, bunun sorumluğunu üzerime almam ve futbolcularımın da üzerine gelinmesini istemem dediğimde.
Bizde gerekirse kararın arkasında olduğumuzu söyleriz dediler.
Futbolcularımız daha sonra yazılı basınıza bir bildirim verdi.
Başkan istifa ettikten sonra takım idmana çıktı ve Fuat hoca Başkan istifa ettikten sonra takımı sahaya Çıkardı oldu bunu organize ettiği düşünüldü veya söylendi.
Arkadaşlar bu takım geçtiğimiz sezon 8-9 ay maaş almadı.
Bir günden bir güne idmana çıkmamazlık yaptı mı. Yapmadı çünkü verilen bir söz yoktu. Kulübün durumu belli idi ve herkes bunu kabullenmişti
HAKAN ASLANTAŞ KONUSU
4/Hakan Aslantaş konusu: bunu Sn Topkaya açıkladı, buraya da eklemem gerekenler var
Biliyorsunuz Hakan’a da ödeme yapılmadı diyerek bazı arkadaşlar gibi Polonya ve Afyon kampına katılmadı. Hatta TFF ye verdi. Bunu da sosyal medyadan yöneticimiz açıkladığı için söylüyorum.
Kadro ile ilgili sayımız fazla, sayıyı azaltmamız gerekiyor. Toplantıya sn Taş da katıldı.
Sağ bek mevkisine geldiğimizde orada biliyorsunuz. Feyzi, Bedirhan ve Hakan Aslantaş var.
Sn Taş Hakan’ı gönderin, ben olsam onu geçen sezonda almazdım diyerek. Hakan’ın gönderilmesine istedi.
Evet sn Taşın basın toplantısında söylediği gibi. Daha sonra Mete beni aradı, Hakan’ın indirim yaparak takımda kalmak istediğini söyledi ancak bir şartının olduğunu. Şartını sorduğumda ilk 11 garantisi
Sence böyle bişey mümkünmü diye sorduğumda yok dedi. Bende o zaman bunu bana niye soruyorsun dedim.
Bazı yönetici arkadaşlar ile de neden ters düştüğümü size söyleyim. Kulübün maddi sıkıntılarından faydalanmak isteyen altyapıda oynamış oyuncu velileri var. Bunlar yöneticilere kulübe maddi katkıda bulunmak istediklerini söylüyor bunu için bir şartları var, çocuklarının A takım kadrosuna alınmaları. Bunlar içinde yöneticilerimiz bana rapor getiriyor. Kabul etmediğim zaman da ben kendileri ile kötü oluyorum.
5/ KULÜBÜ BENİM YÖNETTİĞİMİ SÖYLÜYOR
Evet icra kurulu döneminde toplantıların tamamına katılıyordum. Buna kulübün ihtiyacı olduğu için icra kurulunda olan arkadaşlar istedi. Birde Kaan Başkan döneminde ilk ayında da yön kurulu toplantılarına katıldım. Daha sonra kendi isteğim ile ayrıldım. Şuanki yönetimin hiç bir yön kurulu toplantısına katılmadım.
Biliyordunuz kadromuzun fazlalığını hep söyledim. Yöneticilere ayrılması gereken oyuncuların isimlerini verdiğimizide . Bunu yöneticiler yerine getirmedi. Şimdi size soruyorum kulübü yöneten Fuat Çapa olsa, sayımız şuan halen 30 üzerinde olur muydu
ÜLTİMATOM KONUSU
6/ Bir TD , bir kulup başkanına Ültimatom vermez haklısınız.
Bunu bende biliyorum
Daha önce söyledim ya burada profesyonel düşünen bir TD, duygularını ve amatör ruhunu katmazsa zor diye şimdi camia olarak kendimize soralım
Ültimatomu ben mi verdim yoksa
Ödemeler yapılmadı diyerek 1 Temmuz’da gelmeyen oyuncular mı
Yine ödeme sözü verilip, o söz yerine gelmedi diyerek idmana çıkmayan oyuncular mı
Vermiş olduğu sözleri yerine getiremediği için
Başkanın istifasını karar defterine yazan yöneticiler mi
Başkan döndükten sonra kongre kararı alan yöneticiler mi
Kongre kararı iptal olursa istifa edeceğim diyen yöneticiler mi
yoksa ben mi, hatta istifa eden yöneticiler mi
Şehrin ileri gelenleri işadamlarımı
Size ve kamuoyuna soruyorum Ültimatumu ben mi verdim yoksa camia mı
Evet benim profesyonellik gereği ve bulunmuş olduğum konumda bunları söylemem doğru değil. Daha önce de söyledim burada ben profesyonel bir iş yapma ortamında bugüne kadar çalışamadım. Sizlerden biri olduğum için, birilerinin bunu ifade etmesi gerektiği
İhtiyacını duydugum için.
Bu sorumluluğu da ben üzerime almak zorumda kaldım.
Bu şartlar altında yalnız sahaya konsantre olmak herkes için çok zor.
İç saha maclarına çıkıyıroruz tesislerde personel hariç yolcu eden yönetici sayısı ya bir ya 2
Deplasmanı saymıyorum bile orayı siz tahmin edin
Geçtiğimiz hafta bir derbi karşılaşmasına çıktık.
Hiç bir yönetici takımını yolcu etmeye tesisler gelmedi.
Biz geçtiğimiz sezon otobüse binerken en az 10 yönetici bizi yolcu ediyordu. Taraftarımız bizlere meşaleler ile eşlik ediyordu.
Aslında bugüne kadar yaşadıklarımızın resmî
Bursa macı öncesi çekilmiş oldu
Yine de Eskişehirspor şuan kadro olarak geçtiğimiz sezonun çok üsütünde her ne kadar Şuan sportif anlamda beklentilerimizin altında kalsakta
Ligin 3 haftalık istatistiklerinde pozisyona girme, kullanılan duran toplar, topa sahip olmada ligin ilk 5 takımından biriyiz.
Sonuçlar muhakkak gelecektir
Yukarıdaki anlattıklarımın şansızlıklarımızın ve hakem kararlarının etkisinin de olduğunu göz ardı etmeyelim. Bu takıma olan İnancımızı kayıp etmeyelim bu arkadaşlar sezon sonunda herkesin yüzünü güldürecektir. Bundan şüphemiz olmasın, yeterki onların saha içindeki mücadeleyi
Camia olarak geçtiğimiz sezon olduğu gibi birlikte saha dışında da verelim.
Tazminatı ödeyecek gücümüz varsa, bunun ile FiFa dosyalarımızı kapatalım veya aylardır maaş alamayan kendi futbolcularımıza personelimize, sağlık Ekibimize, şöförümüze, malzemecilerimize ve teknik ekipteki arkadaşlarımıza verelim. Ben istemiyorum.
Tazminat ücretini kendisi ödeyeceğini söyledi, bu rakamı ödesin. Futbolcu alacaklarını ve TOKO dosyasını kapatma koşulu ile bugün bırakmaya hazırım.
Zarar veriyor kelimesi bana çok ağır geldi, bunu hak edip etmediğimi camianın ve kamuoyunun vicdanına bırakıyorum
Geçmişte yaşanalar bugünlerde konuşuluyor, bugün yaşananlarda gelecekte konuşulacak.