İşte Es-Es taraftarlarının maç hakkındaki görüşleri...

“Bedirhan, Talha ve Sunday Alimi çok iyiydi. Gayet verimli bir kamp dönemi geçirmişler. Maçta maalesef 9 kişiydik. Forvet hattımız her maç olduğu gibi ortada yoktu. Orta sahada Mehmet Özcan şu an ileriye dönük güzel pasları vardı fakat geçen seneki formu gibi değildi. Ama eminim ki bunun üzerine koyacaktır. Kalecemiz malesef patlayan bomba diye düşünüyorum. Nerde ne yapacağını bilmeyen ve her seferinde takım arkadaşlarına bağıran bir kaleci. Kendi suçunu bilmeyip etrafındaki kişilere bağırmaktan başka birşey yapmıyor. Ekrem bir an önce hazırlanıp maçlara çıkmalı. Teknik Direktör Mustafa Özer’in hataları çok fazlaydı. 90 dakika forvetsiz oynayıp son 10 dakika 2 defans 5 orta saha yapmaya başladı. Maalesef bu futbolda maç bilmem kaç tane belge ile kazanılmıyor.  Bir an önce kendisine çeki düzen vermeli.” (Tansel Dilşen)

“Abicilik sistemi ile kadro kurulmaz. Ankaranın gençleri Eskişehir’in 3-4 yıldır bir arada oynayan abilerini devirdi. Metehan Altunbaş’ı kim tanıyordu çıktığı ilk maçta gol attı para kazandırıp gitti bu takımdan. Ben alt yapıda daha nice Metehanların olduğuna inanıyorum. Kalkıp gol yememe üzerine açıklama yapılmaz. Kampın ilk gününden beri çıkıp amacımız savunma diyen bi adamla yola devam edilemez. Madem transfer yasağın var alt yapıdan hücumcu çıkar savunma değil. Savunma çıkarıyorsan oynatacaksın. Forveti kalkıp savunmaya koymayacaksın. Eğer bugün çocuklarımız yenilseydi kimse bu kadar isyan etmeyecekti. Takımın abileri çıkıp yenildi. Transfer yasağın varsa transferi alttan yapacaksın İbrahim Halil ile olmaz.  Kurulu bir sistem yok. Her şey tamammış gibi serbest vuruş organizasyonları düzenlenmiş. İddia ediyorum bizim U19 takımımız A takımımızı yener. Böyle devam ederse puan alamayacağız ve paraşüt olmadan alt lige düşeceğiz.” (Ertan Bülent)

“İkinci forvet oynayabilen Onur bayramoğlu stoper oynadı. Gençler oynayabilirdi. Onur da gol yollarında etkili olabilirdi. Takım düzensiz taktiksiz oynadı. Ben sahada kaptan göremedim. Bazı yerlerde hakem hataları oldu. Sezgin gibi olamadı. Maalesef Onur çok sakindi. Mehmet Özcan, Furgan Polat’ın aklı bir karış havada. Hala gidecek futbolcu gibi davranıyorlar. Maçın en iyisi Talha Erdoğan’dı.” (Alparslan Demir) 

“Yeni umutlar ile başlayacak bir takım , yeni umutlarla filizlenen bir taraftar ve şehir ile Ankara deplasmanına çıkacaktık ve rakipte gençlerin oynaması nedeniyle herkes galibiyetten emindi ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Maça başladığımızda Talha'nın etkili şutu ile acaba dedik her şey farklı mı olacak? Sonra frikik organizasyonu ile "Bu çocuklar artık bu şehrin yükünü taşır" dedim. Sonra ikinci yarı aynı iki yıl önce ki Eskişehirspor gibi olan bizden daha tecrübesiz bir ekip olan Ankaraspor’un gelecek vaadeden oyuncusu Erdem Çetinkaya oyuncularımız arasından kafayı vurup fileleri havalandırdı ve bizi de 45 dakikalık uykudan uyandırmış oldu. Sonrasında ise kalan dakikalarda hiçbir etki gösteremeyen Eskişehirspor adeta sahada yoktu ve iki kaleci değişikliği yapan topu kontrol etmekte zorlanan bir kaleci karşısında şut bile atamadan maçı tamamladık. Kıssadan hisse yeni kurulan bir Ankaraspor bize iki yıl önce Balıkesirspor karşısında bizim gösterdiğimiz mücadeleyi gösterdi.  Şimdi bizim sormamız gereken iki yıldır birlikte oynayan bu oyuncu topluluğu neden hiç gelişmedi neden o gün 10 kişi kalmasına rağmen savaşıp bir puanı kurtaran takım gibi değildi? Nerdesin ey ruh, Nerdesin Eskişehirspor? Neredeysen hemen gel çünkü biz çok özledik.” (Ramazan Kuyucu)

“Maça hızlı başlayan taraf bizdik. Maç başında 1-2 net fırsat yakaladık. Ama değerlendiremedik.  İkinci devre baskılı başlayan Ankaraspor’du. Maçın 59 dakikasında kornerden gelen orta ile defans oyuncularımızın  pozisyon alma hatası ile gol yedik. Golden sonra orta sahamızın direnci kırıldığı için top taşıyamadık. Bu yüzden ileri uç oyuncularımızı beslemedik.” (Berat Akyol)

“Ankaranın gençlerine nazaran bizimkiler daha tecrübeliydi. Ne yazık ki ortada bi kaç duran top organizasyonu dışında futbol yoktu. Neye hazırlanılmış acaba lig öncesi merak konusu. Saha koşulları kötüydü ama aynı sahada maç yapmamıza rağmen rakibe nazaran ayağımıza çok dolaştırdık topu. Kendimize denk bi takımı kesinlikle yenmeliydik. Agresif futbol şart.” (Burak Ergün)

Maçı bazen takım kazanır bazen hoca… Bugün hoca kaybetti.. Rakibin üstüne gelemiyor sen ileride topu tutacak adamı defansa koyuyorsun. İlk 30 dakika da rakibin birşey yapamayacağı belli iken saha dizilişini bile değiştiremedi. (Çağıl Kaya)

Mustafa Özer le bu iş olmaz. Bize bu gençleri oynatacak kurt bir hoca lazım. Mesela Yılmaz Vural, Yücel İldiz... Ama parasızlık ve borçlar bunu imkansız kılıyor. (Erhan Kenar)

Takım sahada yoktu resmen. Sonbahar yaprakları gibi döküldü. Halil İbrahim Öner sahada yürüdü durdu. Mehmet Özcan çok çalıma kaçtı. Biraz ikinci yarı oyuna giren Hamed şut çekti... Şut veya şut çekmek, ‘Futbolda bir oyuncunun rakip takımın kalesine yakın bir noktadayken, gol atmak için var gücüyle topa yaptığı sert ve hızlı ayak vuruşudur.’ Ve bunu hiç yapmıyoruz. Oyuncalarımızda panik vardı ve çok top ezdik. Topu ileriye taşıyamadık. Defanstan çıkarken hep uzun topla çıkıldı. Her topu rakibe verdik… (Yasin Çakır)