Mustafa Akgören açıklamalarında şu ifadeleri kullandı.

“Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz ancak Eskişehirspor camiası olarak çok daha zor günlerden geçiyoruz. Boffin nedeniyle geçtiğimiz hafta kulübümüze resmi bir yazı gelmişti. 12 Nisan tarihine kadar ya Boffin’e ödeme yapmamız lazım ya da Boffin’i ikna etmemiz gerekiyordu. Nitekim Boffin’le de anlaşma sağladık. Ancak muhtemelen Boffin ve avukatı arasında bir iletişim kopukluğu yaşandı ve avukat arkadaş FIFA’ya parayı alamadık yazısı gönderdi. FIFA’da paranın ödenmediğini görünce TFF’ye -6 puan ve iki dönem transfer yasağının uygulanması gerektiği yönünde talimatını veriyor. Cezanın gelmesinin ardından hemen Boffin ve avukatı ile temasa geçtik ve durumu FIFA’ya bildirdik. Maalesef FIFA da paskalya nedeniyle tatile girmişti. FIFA ile karşılıklı yazışmalar devam ediyor. Ümidimiz bu yasağın ve puan silinmesinin kaldırılması yönünde. FIFA’nın vermiş olduğu kararların daha önce bozulduğunu görmedik. Ama bizim işin yüzde 50 ihtimalle çözülebileceğine inanıyoruz. Hukukçu arkadaşlarımızın bize söyledikleri bu şekilde. Biz üzerimize düşen ne varsa yaptık. 

Şener Erzik beyefendiden bir yardım talebimiz olabilir. Boffin’in avukatı Belçikada yaşayan birisi ve kendisi bu işi çözmeye çalışacağının sözünü verdi.
Boffin dışında TFF ve FIFA’da çok dosyamız var. Dosyaları hallede hallede yolumuza devam edeceğiz. Boffin’le başladık. Hayati önem taşıyan bir Pinto dosyamız var onu çözmemiz gerekiyor. Bienvenü var, Ben Khalifa var, Toko var, Funes Mori var. Var da var. Eskişehirspor çok büyük bir camia. Ama asla pes etmeyeceğiz. Tekrar eski şaşalı günlerimiz biraz zaman alacak ama elbet bir gün hak ettiği Süper Lig’e çıkacaktır.

Türk futbolunda güçlü bir maziye sahip olan ve alt liglerde bulunan kulüplerin acil olarak altyapıya yönelmesi gerekiyor. Ben ülkemizdeki yabancı futbolcu sevdasının Türk futboluna ekonomik olarak çok fayda getirdiğini düşünmüyorum. Altyapıdan yetişen futbolcular forma giydikçe TFF’nin kulüplere teşvik bonusları ödemesi lazım. Biz Eskişehirspor olarak şu an kendi özümüzden yetiştirdiğimiz futbolcularla yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizde bulunan kulüplerin çok az bir kısmı hariç tamamı borçlu. Kulüpler ciddi anlamda batmış durumda. Devletimizin bir seferlik tüm kulüplere bir yapılandırma yapmalı. Maalesef ülkemizde kulüpler çok kötü idare edilmiş. Yapılandırma olduktan sonra benzer tabloların yaşanması durumunda ciddi cezalar ve yaptırımlar yöneticilere uygulanmalı. 

Mehmet Özcan için herhangi bir teklif gelmedi. Belirlemiş olduğumuz bir bonservis bedeli yok. Teklif gelirse, taliplisi çıkarsa durumu değerlendirir ve bir fiyat belirleriz.
Metehan Altunbaş’ın ismi de konuşuluyor. Sezon sonunda sadece Mehmet Özcan ve Metehan Altunbaş değil kadroda yer alan birçok oyuncumuza resmi transfer teklifi gelecektir. Altyapımıza çok güveniyorum. Daha sizlerin henüz A takımda görmediğiniz nice yeteneklerimiz sırada bekliyorlar. Eskişehirspor futbolcu satışlarından ciddi gelirler bekleyerek borçlarını temizlemeye çalışan bir kulüp durumunda. Borçların tamamını futbolcu satarak bitiremeyeceğimizi biz de biliyoruz. Üzerinde çalışmalar yaptığımız, kulübümüze önemli gelirler sağlayacak projelerimiz var. Ancak yaşamış olduğumuz talihsizlikler var. Koronavirüs sürecinin sona ermesini bekliyoruz. Bu süreç bize ne yazık ki çok vakit kaybettirdi. Hayatın normale dönmesini bekliyoruz.

Mete Kaan Demir ve Cemali Sertel Başakşehir’in bonservisli oyuncuları. Transfer yasağını açamazsak maalesef bu iki isimde bizde forma giyemeyecek. Mete Kaan Demir korona sürecinde bile tesislerde bireysel antrenmanlarına devam ediyor. Müthiş karakterli, çalışkan ve kibar bir oyuncu.

Türk futbolunun çok önemli bir kur sorunu var. Kur problemi Türk futbolunda bulunan kulüplerin batış sebebidir. Eskişehirspor 2016 yılında küme düştüğünde Euro kuru 3 lira bile değildi. Euro bugün 7,5 lira. İki katından daha fazla. Bizim belimizi büken dosyaların tamamı Euro borcu. Euro her yükseldiğinde bizim mevcut borçlarımız artıyor. Süper Lig’e çıkana kadar hiç kimseyle Euro ve Dolar üzerinden elimden geldiğince sözleşme yapmamaya çalışacağım. Bu kur problemi korkunç bir batış sebebi. Yapacak bir şey yok. Bu durumu da aşmaya çalışacağız.

Eskişehirspor Kulübünü kendi şirketim gibi yönetmezsem bu işler nasıl çözülecek. Yaşadığım bir örneği anlatmak istiyorum. Tesislerde bir personelin odasına girdim. Odada kimse yok ama ısıtıcı açık yanıyor. Hava da o gün günlük güneşlik. Hemen çağırdım geldi. Unutmuş diyor. Evinde açık unutuyor musun dedim hayır dedi. Kulüpler inanın böyle böyle batıyor. Üç kişinin yapacağı işi beş kişiye, on kişiye yaptırmışlar. O kadar dertli ve doluyum ki anlat anlat bitmez. Biz şu an Eskişehirspor’u konuşuyoruz ama bu konuştuklarımız Türk futbolunun genel sorunları.”