Sevim'in açıklaması şu şekilde;

"İcraata geçebilmemiz için kongre kararı alınması çok önemliydi. Bu karar alındı, fakat saatler sonra kararı alan aynı yönetim kurulu tarafından hukuken tartışmalı bir şekilde iptal edildi.Oysa tüzüğe uygun şekilde alınan bir kararın, yani kongreye gitme kararının gecikmeksizin ve öncelikle uygulanması gerekirdi. Ayrıca, hukukçu arkadaşlarımız Sayın Osman Taş’ın Başkanlıktan istifa ettiği anda tüm görevlerinin hukuken sona ermiş olduğunu, imza atma, hatta toplantılara katılma yetkisinin bile bulunmadığını ifade etmişlerdir. Kulüp Denetleme Kurulu ilk aşamada tüm bu konuları ve tüzüğe aykırı kararları inceleme ve denetleme yetkisine sahip, Kulübün iç denetim organı olup görevini yapmalıdır. Yapmamasının doğurabileceği sonuçlar yasalarda bellidir. Şu anda kamuoyunun da malümu olduğu üzere tam bir kaos ortamı yaşanmaktadır. Yönetim kendi içinde bölünmüştür. Kimin kime ne dediği belli değildir. Saat saat değişiklik arz eden gelişmeler insanları yormuştur. Kamuoyu gereksiz yere gereksiz konularla meşgul edilmektedir.

Birlik olmada anlaşamayanlar ayrışmada çok kolay anlaşabilmektedir. Sosyal medyada onur kırıcı ve hakarete varan suçlamalar her geçen gün atmaktadır. Bu arada halisane niyetlerle ve sadece kulübümüzün içinde bulunduğu duruma sessiz kalmayalım diye yola çıkan bizler de son günlerde çeşitli hakaretlere ve tehditlere maruz kalmaktayız. Hayatımızın hiçbir döneminde bu tür kavgaların tarafı olmayan bizler için bunlar katlanılabilir şeyler değildir.Böylece bu kulübe düzgün insanların katkı verememelerinin gerçek nedenini yaşayarak daha iyi anlamış durumdayız.

Bazı basın mensubu arkadaşlarımızın sitem ederek ‘’Niçin Yönetimdeki isimler hakkında bilgi vermiyorsunuz?’’ şeklindeki sorularının cevabı da böylece ortaya çıkmaktadır. Biz bu gelişmeleri biraz da öngörerek; bürokrasiden, yargıdan, spor, bilim, sanat ve iş dünyasından olup, yönetimde yer alacak arkadaşlarımızın önceden herhangi bir sıkıntıya veya baskıya maruz kalmamaları için birkaç isim dışında açıklama yapmama kararı almıştık. Haklı çıktık.

İsimler hakkında bilgi alamayınca isimlerin bazılarının Eskişehirli olmadığı varsayımı üzerinden ‘’Eskişehirsporu yalnız Eskişehirliler yönetir’’ kampanyası açanlar olduğunu görüyoruz.O zaman iş başka şehirden veya ülkeden hiçbir futbolcu da almayalım, antrenör de, teknik adam da almayalıma gider ki; bunlar günümüzün gerçekleri ile bağdaşmayan sağlıksız düşüncelerdir.Biz ‘’Ne Mutlu Eskişehirsporluyum Diyene’’ düsturuyla kendini Eskişehirspora yakın hisseden herkesi kucaklıyoruz ve onlardan güç alıyoruz.

Son olarak, icraata geçebileceğimiz uygun bir zemin olana kadar mecbur kalmadıkça yeni bir açıklama yapmayacağımızı, halihazırdaki kargaşa ortamından uzak duracağımızı, ancak yarın göreve başlayacakmış gibi çalışmalarımızı sürdüreceğimizi, kaynak konusu dahil tüm konularda daha önceki taahhütlerimizin geçerli olduğunu kamuoyuna duyururuz"