Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Lulia Dragusan, Alexandr Aricov, taraf avukatları ve müşteki Cemalettin Sarar katıldı. İddianamenin okunmasının ardından savunma yapan Lulia, olayın yaşandığı gün İstanbul’da olduğunu söyleyerek ve kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. Gece arkadaşının evinde kaldığını ve Eskişehir’e hiç gelmediğini aktaran sanık, “Ben orada 2017’de çalıştım. 2 aylık bir çalışma sürem oldu. 9 senedir İstanbul’da yaşıyorum ben. Eskişehir’de işi bıraktıktan sonra direk Moldova’ya döndüm. 1 ay kaldım, tekrar İstanbul’a döndüm ve eski çalıştığım tekstil fabrikasında işe başladım. Benim 18 Mayıs’ta görüldüğüme dair ifadeler var ama ben o gün İstanbul’da çalışıyordum. Çalıştığım iş yerinde bir sürü kamera var. Bunlar da incelenebilir. O gün saat 16.00’da işten çıktım ve eve gittim. Ev arkadaşım evdeydi. Akşam alışveriş yapmak için dışarı çıktım. Daha sonra arkadaşım aradı, onun evine gittik. Biraz oturduk bir şeyler içtik. Saat geç olduğu içinde eve gitmedim ve orada kaldım. Odaya geçerken Alexandr Aricov’un odada uyuduğunu gördüm. O gün elbise aldığım mağazanın kartı, cezaevine girerken alınan eşyalarımın arasında duruyor. Mağazanın kamera görüntüleri de var. Onlar izlendiğinde benim suçsuz olacağım belli olacaktır” ifadelerini kullandı.

"18 Mayıs’ta İstanbul’da evdeydim"
Sanık Lulia Dragusan’ın ardından savunma yapan tutuklu sanık Alexander Aricov da o gün Eskişehir’de olmadıklarını iddia ederek, “Yanlarında iki ay boyunca bahçıvan olarak çalıştım. Eşim işten ayrılınca benim de işime son verildi. Ben de 18 Mayıs’ta İstanbul’da evdeydim. Evden hiç çıkmadım. Akşam 17.00 sularında eve geldim. Tatiana ile eşi evdeydi. Televizyonun karşısında uyuyakalmışım. Sabah 5 gibi uyandım. Lulia benim odamda uyumuş. Terzinoc ve kardeşim Dimitri eve gelmişti. Eşyalarını topluyorlardı. Nereden geldiklerini sorduğumda da eğlenceden dediler” dedi.
Sanıkların ardından söz verilen müşteki Cemalettin Sarar, olayı anlattı. Kendisine şiddet göstermediklerini fakat eşi direnince zor kullandıklarını ifade eden Sarar’a, huzurda bulunan sanıkların evlerine girenler olup olmadıkları soruldu. Cemalettin Sarar, "Yüzlerinde maske vardı. Bilemiyorum. Ama fizik ve konuşma olarak benziyorlar. Biri kalıplı bir erkek, diğer ise kadındı. Ben o gün kırık Türkçe konuşmaları yüzünden Moldovalı ya da Bulgar olabileceklerini düşünmüştüm” dedi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verirken, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 12 Mart'a erteledi.

47'şer yıl hapis istemiyle yargılanıyorlar
Geçtiğimi Ekim ayında hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Lulia Dragusan ve sevgilisi Alexandr Aricov ile firari olarak aranan Dmitri Aricov (31), Alexei Terzinov (37), Vasyl Nachev (41) ve Ilia Saraci (27) hakkında 'nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mala zarar verme' suçlarından 47 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Firari 4 sanık hakkında yakalama kararı çıkmıştı.

Olay
Eskişehir'de 18 Mayıs 2019 gecesi silahlı 3 şüpheli, Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ve eşini evlerinde rehin aldıktan sonra soymuştu. Evde bulunan ziynet eşyalarını ve 2 bin 600 lirayı alan şüpheliler, kayıplara karışmıştı. Olayın sonrasında 6 şüpheli şahıstan Lulia Dragusan ve sevgilisi Alexandr Aricov tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Diğer 4 şahıs ise hala firari olarak aranıyor.