Söz konusu Kovid-19 felaketinin ülke ekonomisini genel olarak olumsuz etkileyeceği şüphesizdir. Özel sektörde bazı faaliyet alanları (temizlik ve gıda) dışında çok ciddi ekonomik kayıplara sebebiyet vereceği aşikardır. Nitekim Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Mart 2020 tarihinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerini azaltmak için "Ekonomik İstikrar Kalkanı" paketi açıklamıştır. Üretimin ve ihracatın devamı, için Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi özel sektörde olumlu karşılanmıştır. Ancak özel sektörün en büyük beklentilerinden biri olan kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması paket kapsamına dahil edilmemiştir.
Öncelikle son 20 yılda ki kamu alacakları ile ilgili yapılan çalışmalara bir göz atalım :
7 Mart 2002 Tarihinde 4746 sayılı Yasa İle Emlak Vergisi Düzenlemesi
27 Şubat 2003 Tarihinde 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu
22 Kasım 2008 Tarihinde 5811 sayılı Vergi Barışı
13 Şubat 2011 Tarihinde 6111 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
29 Mayıs 2013 Tarihinde 6486 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
10 Eylül 2014 Tarihinde 6552 sayılı İş Kanunu
19 Ağustos 2016 Tarihinde 6736 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Kanun
27 Mayıs 2017 Tarihinde 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun
18 Mayıs 2018 Tarihinde 7143 sayılı Vergi ve Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun
Bu zamana kadar yapılan çalışmalar tam yerinde olması ile beraber vatandaşlarımız açısından da olumlu ve sevindirici olarak karşılanmıştır. Günümüze baktığımız taktirde Devletin virüs salgını nedeni ile yüksek nakit ihtiyacı olduğunu aşikardır. Salgın krizinin atlatılması sonrasında devletin borçlarında artış olduğunu göreceğiz. Verilecek olan yapılandırma müjdesi ile mükelleflerin biriken borçlarını ödemek için harekete geçeceğini bu nedenle de vergi borcu yapılandırma müjdesinin verilmesi olumlu karsilanacaktir. Devletimiz için elzem olan para akışına da bir bakıma alternatif çözüm olmuş olacaktır. Bu konu hakkında Kamu Hesapları Bülteni'nde yer alan rakamlara göre; 2018 sonu itibariyle mükelleflerin birikmiş borcu, faiz ve cezalarla birlikte 409 milyar Türk Lirası olmuştur. Bu tutar 2019 yılı sonu itibariye 500 milyar TL’yi aşmıştır. SSK primleri de dahil olduğunda rakam daha da artmaktadır. Yukarıda yaptığımız açıklamalar ve geçmiş uygulamalar, reel sektörün içinde bulunduğu durum vergi affını gündeme getirmektedir.
Yeniden yapılandırmanın çıkması halinde 31 Mart 2020 tarihinden önceki kamu alacaklarını kapsaması uygun olacaktır. Borçların faiz ve zamlarının silinerek yerine Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi’ne (Yİ-ÜFE) göre hesaplanacak tutarların baz alınması ve yeniden yapılandırılarak ödeme periyodunun 3 yıla yayılması zor durumda olan mükellefleri ve küresel felaketten (covid-19 vakası) etkilenecek mükellefleri rahatlatacaktır.
Bu zor günlerde beklentimiz Devletimiz ve vatandaşımızın daha da fazla kucaklaşması karışılıklı olan beklentilerin yerine getirilmesidir. Öncelikle Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ve Sn. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bu konuya ivedikle eğileceğinden derneğimiz olarak hiç şüphemiz yoktur. Gerektiğinde devletimizin bekası için taşın altına elimizi koymaktanda kaçınmayacağız gerekli çalışmalarda yer almaktanda gurur duyacağız.
Güncelleme Tarihi: 04 Mayıs 2020, 13:31