Törene; Vali Özdemir Çakacak ve eşi Hanımefendi Kevser Çakacak, Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Muharip Hava Kuvveti Komutan Vekili Hava Korgeneral Mehmet Özlü, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, mülki ve askeri erkan, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, STK’ların temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Atatürk Bulvarı’ndaki tören ilk olarak Vali Çakacak, Muharip Hava Kuvveti Komutan Vekili Özlü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in askeri araçla halkı selamlamasıyla başladı. Ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşımız hep bir ağızdan okundu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği kutlama mesajının okunmasından sonra törende bir konuşma yapan Vali Çakacak, “Tarihin her döneminde var olmuş milletimizin, ebediyete kadar var olacağının bir kez daha tescil edildiği Cumhuriyetin ilânının 95. yıldönümünü kutladığımız bu kutlu ve mutlu günde sizleri sevgi, saygı ve muhabbetle selâmlıyorum.” dedi.
Türk Milleti’nin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğini dile getiren Vali Çakacak, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yıl dönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşadıklarını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu anlamlı gün vesilesiyle başta cumhuriyetimizin kurucusu, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını; aziz vatanımızın asıl sahibi olan bu toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran aziz şehitlerimizi saygıyla yad ediyorum.
Bugün, aziz milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlattığı ve tarihin hiçbir döneminde boyunduruk altında yaşamayan, bağımsızlığına düşkün Türk Milleti’nin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğinin bir ifadesi olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yıl dönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Cumhuriyet, sadece bizim bağımsızlık arzu ve irademizi temsil etmez.
İstiklal mücadelemiz ve Cumhuriyet, emperyalist devletlerin zalim pençelerine düşen bütün mazlum milletlerin istiklâl meşalesidir aynı zamanda. Bağımsız bir millet olarak, bağımsız bir vatanda yaşamak uğruna, binlerce şehidimiz kara toprağa düşerken, bütün mazlum milletlerin haysiyetini de savunmuştur, onlara örnek olmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti, ‘Benim en büyük eserim’ diyerek tarif etmiş, barışçıl, çağdaş bir ülke için sağlam temeller atmıştır.
İşte o sağlam temeller üzerinde 95 yıldır var olan ülkemiz bölgemizdeki ve dünyadaki sayısız bunalımlara rağmen geçmişte olduğu gibi bugün de bölgesinde bir istikrar adası olma özelliğini devam ettirmektedir. Türkiye, hâlâ kimsesizlerin kimsesidir. Türkiye, hâlâ çaresizlerin çaresi olan bir merhamet ülkesidir.
Ne mutlu ki, Kurtuluş Savaşı’nda hiçbir boyunduruğu kabul etmeyen asil Türk Milleti 95 yıl sonra bugün de aynı ruh hâlindedir.
Tüm bölücü ve yıkıcı faaliyetlere, tüm ihanet girişimlerine rağmen Türkiye bugün dünyanın önde gelen devletleri arasında yerini almıştır. Kalkınan ve gelişen bir ülke olarak ekonomisi sürekli büyümektedir. Çok iyi eğitimi olan yetişmiş insan kaynağına sahiptir. Dünyaya açık küresel bir ülkedir. Türk şirketleri, iş adamları, yatırımcıları, öğrencilerinin yerküre üstünde ayak basmadığı tek bir kara parçası yoktur. Güçlü ve düşmana korku salan modern bir orduya sahiptir. Emniyet kuvvetleri, halkını güvende tutacak her türlü kapasite ile donatılmıştır. Bilgi ve teknoloji üretmekte ve dünyaya satmaktadır.
Bütün bunların ışığında şunu inanarak dile getirmek istiyorum:
Bölgemizdeki gelişmeler ve terör olayları, bizi cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümü olan 2023 için belirlenmiş hedeflere ulaşmaktan asla alıkoyamayacaktır. Milletimiz birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıktığını; bir ve beraber olarak, ortak bir gelecek üzerinde yürümekte kararlı olduğunu Kurtuluş Savaşında olduğu gibi 15 Temmuz’da ve sonrasında açıkça göstermiştir.
Atatürk, Yüce Milleti ile birlikte kurduğu bu Cumhuriyeti, Türk gençliğine emanet etmiştir. Biz de şanlı atalarımızın torunları olarak bizlere bırakılan en büyük miras olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni devraldığımız noktadan çok daha ileri noktalara taşıyacağız.
Duygu birliğimizin büyük bir coşkunluğa ulaştığı bu günde, Cumhuriyetin Türk Milleti’ne bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değer olduğunun bilinciyle, cumhuriyetimiz ve aydınlık yarınlarımız için, ortak değerlerimiz etrafında, her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenerek, geçmişte olduğu gibi bugün de tek yürek olarak el ele, gönül gönüle geleceğe güvenle bakacağız.
Şehrimizin köklü tarihini sanayi ve turizm hamleleriyle bütünleyerek, sürdürülebilir marka şehir olma yolunda ümit dolu yarınlara taşımanın çabasındayız.
‘Mevcudiyetimizin ve İstikbalimizin yegâne temeli olan’ Cumhuriyetimizin bekası için bilgiyi tüketen değil, üreten; takip eden değil, takip edilen bir ülke olmak zorundayız.
Ülkemizin maddi-manevi kalkınma seferberliğine Eskişehir olarak bilimde, kültürde, sanat ve sporda; ileri teknolojide, sanayide en üst düzeyde katkı vermenin gayretindeyiz.
Huzurun, sevginin ve bir arada yaşama kültürünün şehri olan Eskişehir; içtenlikle inanıyorum ki ürettiği değer ve güzellikler ile geleceğimizin inşasına önemli katkılar sunacaktır.
Bu duygu ve düşünceler ile Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kahraman silah arkadaşları ile canlarını vatan uğruna feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle, saygıyla, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Eskişehirli hemşerilerimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.”
Vali Çakacak’ın konuşmasından sonra Cumhuriyet Anadolu Lisesi ve Sabiha Gökçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi halk oyunları ekipleri gösteri sundu. Şiirlerin okunmasından sonra askeri birlik ve okul öğrencileri tören geçişi yaptı.
