Kınık köyünde yıllardır yapılan ve başlıca geçim kaynağı olan çömlekçilik, artık belediye bünyesinde kadınlara da öğretilecek. Verilen kurs ile kadınlar da çömlek yapmaya başlarken, ilerleyen dönemlerde bunları satışa çıkartarak da maddi kaynak da elde edebilecekler.
"Doğalgaza dönüş olursa daha rahat bir ortamda çalışacaklar"
Mesleğin zorluklarından da bahseden Tekin, köyde doğalgaz olmadığını ve çömlek ustalarının ekonomik olarak zorlandığını ifade ederek, “Kınık köyü el sanatları ile ünlü bir köyümüz. Toprağın sanata dönüştüğü yerdeyiz şu anda. Her bir evde çömlek fırınlarının, atölyelerinin olduğu bir yer burası. Köy halkı geçimini buradan sağlıyor ve ilçemizin de ülkemizde ve dünyada tanıtılmasına önemli bir katkısı var köy halkının. Pazaryeri çömleği de ileriki zamanlarda çok yol kat edeceği kanaatindeyiz. Tabi burada köy halkının bazı istekleri var. Köyümüzde doğalgazımız yok, dolayısı ile fırınlarımız elektrik ile çalışıyor. Onun için ekonomik anlamda doğalgaza dönüş olursa daha rahat bir ortamda çalışacaklar ve aile bütçelerini daha iyi koşullarda döndürebilecekler. Bunun da ilçemize de katkısı olacak. Daha fazla üretip daha çok tanınmasına katkı sağlayacak” diye konuştu.
“Burada hem çömlek öğreniyorlar hem de el emekleriyle ürünler ortaya çıkarıyorlar”
Gerçekleştirdikleri proje ile kadınların da çömlekçilik ile uğraştığını aktardı. Başkan Tekin, “Bizim belediyemiz bünyesinde İş-kur projesi kapsamında da 25 hanımımıza çömlekçilik kursu veriyoruz. Kaybolmuş el sanatları adı altında veriyoruz bu kursu. Burada hem çömlek öğreniyorlar hem de el emekleriyle ürünler ortaya çıkarıyorlar. Yakında da aile bütçelerine katkı sağlamak amacıyla satış yapmaya da başlayacaklar” dedi.
“Gençler artık pek yapma taraftarı değil”
Eskiden mesleğin çok daha yaygın olduğunu ve şimdi çok az kişinin kaldığını belirten çömlek ustası Emin Aslan, “Son birkaç yıldır toprağa dönüş var. Fakat şöyle bir sıkıntımız var. Gittikçe azalıyoruz. Usta yetişmiyor. Bu bizim için bir sıkıntı. Şöyle söyleyeyim eskiden hemen hemen her evde atölye vardı. 70-80 atölyeden elde yapan 6-7 tane kaldık. Bu da ustanın yetişmemesinden ve yeterli kaynağın olmamasından kaynaklanıyor. Gençler artık pek yapma taraftarı değil. Okuyup gideceğiz diye bakıyorlar. Çok değerli bir meslek bu” ifadelerini kullandı.