Tepebaşı Belediyesi ve Tarih Vakfı işbirliğinde düzenlenen Tarih Konuşmaları etkinliği, Eskişehirlilerin yoğun ilgisi ile devam ediyor.
Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Seçim Tarihimizden İlkeler, Kavgalar ve Propaganda isimli söyleşide siyasetçi, araştırmacı, yazar ve Konda Araştırma ve Danışmanlık kurucusu Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Tarih Anabilimdalı Öğretim Üyesi, Tarih Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Alkan ‘Yargının Seçimleri Yönetmesinin Önemi – 1963 ve 1976 Yerel Seçimleri Örneği’ ve ‘Seçim Tarihimizde Propaganda – Olaylar, Afişler ve Mizah’ başlıklarında konuşmalar yaptı.
ÇOK DEĞERLİ İNSANLARI ESKİŞEHİRLİLER İLE BULUŞTURACAĞIZ
Etkinliğe Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı. Program başlangıcında bir konuşma yapan Başkan Ataç, “Öncelikle değerli büyüğümüz Tarhan Abi’ye hoş geldiniz demek istiyorum. Tarih Vakfı ile böyle bir etkinlik yapmamız o kadar güzle oldu ki… Türkiye’de çok sıradan işler yapılıyor ama iyi işler de var ve bu da o iyi işlerden bir tanesi. Ben Mehmet Hocama çok teşekkür ediyorum. Bu tip çalışmalar neticesinde çok değerli insanları Eskişehirliler ile buluşturacağız, izleyeceğiz. 1 ay sonra, 31 Mart’ta önemli bir seçim var arkadaşlar. Bu seçim öncesinde böyle değerli bir insanın, Konda Araştırma ve Danışmanlık’ın kurucusu Tarhan Erdem büyüğümüzün gelmesi bizi çok mutlu etti. Ondan öğrendiğimiz çok şey var. Bugün bizlere çok önemli bilgiler aktaracak. Yoğun katılımınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
YARGININ SEÇİMLERİ YÖNETMESİNİN ÖNEMİ
Daha sonra Tarhan Erdem, ‘Yargının Seçimleri Yönetmesinin Önemi – 1963 ve 1976 Yerel Seçimleri Örneği’ başlığında konuşarak anketlerin, seçmen tercihleri üzerinde büyük bir etki yaratmadığına dikkat çekti ve “Türkiye’de ilk kez siyasi kamuoyu araştırması 1981’de yapılmıştır. Sanki bir araştırma sonucunda bir parti veya bir adayın daha çok oy aldığı söylenirse, vatandaş grubu da o tercihe uyar ve oyunu ona verir zannediliyor. Bunu çok araştırdık. Kesin bulgu şudur ki; Türkiye’de yaşayan seçmenler, diğer yerlerde de farklı olduğunu sanmıyorum, anket sonuçlarına göre oy veren seçmen sayısı çok azdır. Çok kez sorduk, çok araştırma yaptık tüm Türkiye genelinde. Hiçbir araştırmada yüzde 3’ün üzerinde çıkmadı. Yüzde 3 kişi, ‘Ben ankete bakarak oy veririm’ dedi. Fakat anketlerin, siyasi partilerin yöneticileri için çok faydası var” diye konuştu.
Yargının seçimleri yönetmesinin önemine de değinen Tarhan Erdem, “Eşitlik, açıklık, gizli oy - açık tasnif, YSK’nın seçimlerin düzenli ve adaletli gerçekleştirilmesi için karar alabilmesi seçimler için çok önemlidir. 2014’ten sonra yapılan 7 seçimde, propaganda eşitliği Türkiye’de yok. Eşitlik olmazsa ne olur? Sesi güçlü çıkan insanlar, çok yaygın ve sürekli bir şekilde propaganda yapmakla kalmazlar. Toplumu şu veya bu şekilde etkilerler. Bu eşitsizlik içindeki etkinin, hepimiz şahidiyiz. Bu şekilde yapılan seçim, 4 temel ilkenin en az birine, eşitlik ilkesine aykırıdır. Türkiye’nin 1 numaralı meselesi demokrasidir. Demokrasi ile çözülemeyecek problem yoktur. Demokrasi demek, bir kelimeden ibaret değildir. Esasında 4 ilkenin de uygulanmasıdır. Tabi ona basın ve ifade özgürlüğünü de eklemek lazım” sözlerini kullandı.
OLAYLAR, AFİŞLER VE MİZAH
Prof. Dr. Mehmet Alkan ise ‘Seçim Tarihimizde Propaganda – Olaylar, Afişler ve Mizah’ başlıklı konuşmasında; Osmanlı dönemindeki seçimler, parlamento seçimi, ilk mebuslar, ilk parlamento binası, ilk seçim kanunu, ilk kullanılan oy pusulası ve adaylar, ilk seçim sandığı, Mebus Marşı, sanatçılarının çizdiği seçim gravürleri, seçim propagandaları, afişler, sloganlar, seçim plakları ve şarkıları, dönemin karikatür dergileri, mizah dergileri, gazete kupürleri gibi konularda, örnekler eşliğinde bilgiler verdi.
Alkan, “33 tane genel seçim yaptık bu güne kadar. İlkini 1877 yılında yaptık. Ama yerel yönetimler açısından baktığımızda, 1840’lı yıllardan itibaren yaptık. 1839 Tanzimat Fermanı’nın ilanının ardından bazı yerel kurulların oluşturulması, daha sonra muhtar ve ihtiyar heyeti seçimi yapmaya başladık. İlginç olan şu; ‘ihtiyar’ seçmek demek. Bizde, yaşlı anlamına geliyor. İhtiyar etmek, seçmek demek. Muhtar ihtiyar edilmiş, yani seçilmiş demek. İhtiyar heyeti de seçilmişler heyeti demek. Ama zamanla seçilenler hep yaşlı olduğu için aynı anlama gelmeye başlıyor. Mithat Paşa 1864 yılında ilk defa, ‘O ili yöneten valinin yanında seçilmiş üyelerden bir meclis katılırsa daha iyi olur’ diyor. Sonra 1870 yılında il genel meclisleri faaliyete geçiyor” dedi.
Alkan konuşmasının devamında 1961 seçim güzelleri adlı bir karikatürü katılımcılara göstererek “Ne bir hakaret algılanıyor, ne bir küçümseme algılanıyor. Siyasilerin kendisi de dahil olmak üzere herkes, o dönemde mizahi eleştirileri hoşgörü ile karşılıyor. Böyle bir karikatürü şimdi hayal edemezsiniz. Peki, biz bugün demokrasinin neresindeyiz” şeklinde konuştu.
Etkinlik sonunda, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç konuşmacılara teşekkür ederek çiçek takdim etti. Programda Tarhan Erdem, Eskişehirli okuyucuları için kitaplarını da imzaladı.