Gazeteleri okuyanlar ve haberleri takip edenler bilirler. Eskişehir'de yaşayan bir dede torun topladıkları mavi kapaklarla engelli insanları ve ailelerini sevindiriyor. İlla ki denk gelmişsinizdir. O zaman biz de bu gönlü güzel insanları tanıyalım dedik. Öncelikle merhaba. Sizleri tanıyabilir miyiz?
Ben Melike Sarıtaş. 17 yaşındayım ve Eskişehir Gazi Meslek Lisesinde Radyo Televizyon bölümünde okuyorum. Ben de Halit Aydoğan. 73 yaşındayım ve Melike'nin dedesiyim. 12 yıldır torunumla mavi kapak topluyor ve karşılığında tekerlekli sandalye temin ederek ihtiyacı olanlara teslim ediyoruz. Bu işi canı gönülden, severek yapıyoruz.
Pekala 12 yıl öncesine dönersek, bu fikir nasıl ortaya çıktı, Melike senden dinleyebilir miyiz?
İlkokulda Ayşe isminde bir öğretmenim vardı. Kendisinin engelli bir oğlu vardı. İnanılmaz duyarlı bir insandı. Bana bu mavi kapakların nasıl yardıma dönüştüğünü öğretmenim anlatmıştı. Sınıfta bütün arkadaşlarım gruplara ayrıldı ancak ben tek başıma kaldım. Herkes 500 kapak topluyordu. Ben de dedeme geldim ve ağlamaya başladım. Devamını dedemden dinleyelim.
- Melike ağlayarak geldi ve durumu anlattı. Ben o zaman torunuma bir söz verdim. Seni bu kampanyaların hepsinde birinci yapacağım. Sonrasında 30 bin kapak topladık ve bunları başardık. O zamanlar görevde olan bir belediye başkanımız bize bir tekerlekli sandalye verdi. Eğitim Bir-Sen şubesi bize engelli bir kardeşimizi getirdi.
- O çocuk inanılmaz akıllı bir çocuktu. İsmi Mahmut'tu. Mahmut'u annesi tekerlekli sandalyeleri olmadığı için sürekli sırtında taşıyordu. Biz ailesine bu sandalyeyi hediye edeceğimizi söyledik ancak yanımıza geldiklerinde Mahmut'un haberi yoktu. Sürpriz yapacaklardı. Mahmut tekerlekli sandalyeyi görünce, "Anneciğim keşke bizimde böyle bir tekerlekli sandalyemiz olsa da sen de beni sırtında taşımaktan kurtulsan" dedi. Bu olayı yaşadıktan sonra biz dede ve torunu olarak sonuna kadar bu mavi kapakları toplayacağımızın ve insanlara umut olmaya devam edeceğimizin kararını aldık. Engelleri ortadan kaldırmak ve onların özgürlüğe açılan penceresi olmak adına çıktığımız bu yolda elimizden geleni yapacağımızın sözünü verdik. Bugünlere kadar çok güzel bir şekilde geldik. Instagram üzerinden açtığımız hesap ile insanlara sesimizi de çok güzel bir şekilde duyurabiliyoruz. 100 bine yaklaşan bir takipçi sayısına ulaştık.
Peki bir tekerlekli sandalye için ne kadar kapak toplamanız gerekiyor. Bu kapaklar sandalyeye nasıl dönüşüyor?
30 bin damacana kapağı bir tekerlekli sandalye ediyor. Küçük su şişesi kapaklarıyla da 200 bin kapak gerekiyor. 12 yıldır bir plastik geri dönüşüm fabrikası var. 1-2 ton rakamlarına ulaştığımızda haber veriyoruz ve gelip bu kapakları alıyorlar. Oradan elde edilen gelirler ile tekerlekli sandalye alınır ve dedemin bulmuş olduğu engelli kardeşlerimize teslim ederiz. Dedemin bir defteri var. O defterde kime ne zaman ne teslim edilmiş, kimden ne zaman ne alınmış hepsi tek tek yazmaktadır.
Bu kapak toplayarak engellilere yardım işi ne zamana kadar sürecek?
Melike, "221. tekerlekli sandalyemizi Serkan isminde bir engelli kardeşimize teslim ettik. Nereye kadar, ne zamana kadar sürer net bir cevabımız yok. Biz sonuna kadar, gücümüzün yettiği yere kadar çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin dört bir yanından gelen destekler bizim daha çok bu işe sarılmamızı sağlıyor. Bir engelli ve ailesini daha mutlu ettiğimizde çok mutlu oluyoruz. Akşam kafamızı yastığa koyduğumuz içimiz huzur doluyor" derken,
Halit Dede, " Melike'nin dediklerine katılıyorum. Ben yeni bir güne uyandığımda acaba bugün kaç kapak çuvallayacağımın, ne kadar kapak temizleyeceğimin heyecanı ile uyanıyorum. Engelli kardeşlerimizin adreslerine ulaşmaya çalışıyorum. Şehir dışından gelen kapakları almaya gidiyorum. Akşam bunların yorgunluğu ile yatağa girmek çok güzel bir duygu" dedi.
Şikayetçi olduğunuz bir konu var mı?
Bazı kişiler bizim adımızı kullanarak mavi kapak topluyorlarmış. Özellikle Eskişehir'de bu sıklıkla yaşanır bir hal almış. İddialara göre Bizi dede torundan gönderdiler diyerek bu kapakları alıp paraya dönüştürüyorlarmış. Bizim kesinlikle o insanlar ile alakamız yok.
Bize 81 ilden kargolarla, şehirlerarası otobüs firmaları ile insanlar topladıkları kapakları ulaştırmaya çalışıyorlar. Dedem her gün otogara giderek bu kapakları alır. Bunu bilen bazı şahıslar dedemden önce oraya giderek kapakları alıyormuş. Bizim ismimizi söyledikleri içinde firma yetkilileri kapakları veriyormuş. Aldığımız duyumlara göre de bu kişiler paraya dönüştürdükten sonra bu paraları da sigara ve alkol gibi keyfi şeylere harcıyormuş.
Biz yaptığımız her işi Instagram hesabımızdan takipçilerimizle paylaşıyoruz. İnanmayanlar @dedetorunmavikapak hesabını açarak kontrol edebilirler. Adımızı kullanarak bu kapakları toplayanların ellerini vicdanlarına koymalarını istiyoruz. İnsanların umuduyla oynamayın. Çünkü sizler de engelli adayısınız.
Bizim daha çok engelliye yardım edebilmemiz adına lütfen böyle oyunlara başvurmayın. Bu kapaklar bizim değil, engelli kardeşlerimize aittir. Onların haklarını lütfen gasp etmeyin.
Biz asla para kabul etmiyoruz. 12 yıldır da bu durum hiç değişmedi. Bize ulaşıp para göndermek isteyenlere bize her zaman bize para yerine tekerlekli sandalye gibi araçlar gönderin dedik. Biz insanlardan kapak istiyoruz. Engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak eşyaları kabul etmiyoruz. Oyuncak tarzı eşyalar gönderenler oluyor. Onları da ihtiyaç sahiplerine gönderiyoruz.
Melike sana özel bir soru soracağım. 17 yaşındasın ve küçük yaşlardan itibaren dedenle beraber mavi kapak topluyorsunuz. Bu kampanyanın sana kişisel anlamda neler kattığını düşünüyorsun?
İnsanlar bana genelde yaşıma göre çok olgun davrandığımı söylüyorlar. Ben yaptığımız bu işin bana bu özelliği kazandırdığını düşünüyorum. Ayrıca insanların çok gereksiz konulara üzüldüklerini düşünüyorum. Çünkü bu hayatta çok zor şartlar altında hayatlarını devam ettirmeye çalışan insanlar var.
Bu kampanyayı devam ettirirken unutamadığınız bir anınız var mı? Bu sorumuzun cevabını da Halit Dedemizden alalım.
Batman'da yaşayan bir Fatma Öğretmenimiz var. Bize ulaştı ve dedi ki, 'burada üç tane engelli öğrenci var, bize bir tane tekerlekli sandalye temin edebilirseniz ben sıra ile bu öğrencileri okula götüreceğim' dedi. Ben de kendisine 'gönlümüz bu şekilde razı olmaz biz size üç tane tekerlekli sandalye gönderelim' dedim. Fatma Öğretmenimize bu sandalyeleri gönderdikten bir hafta sonra aradım. Nasıl öğrenciler mutlular mı dedim. Öğretmenimizde bana 'bir dakika geç geldikleri ders yok ama hafta sonları okul olmadığı için şikayetçiler" dedi. Ben onların çok başarılı olacaklarına canı gönülden inanıyorum.
Bu röportajı okuyanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Öncelikle unutmayalım ki hepimiz birer engelli adayıyız. Engel sadece kelime olarak kalmalı. Onlara her zaman yardımcı olmalıyız. Görme engellilerin kullandığı sarı şeritleri işgal etmeyelim. Araçlarımızı engelli rampalarına park etmeyelim. Kısacası onların işlerini zorlaştırmayalım. İhtiyacı olanlara yardım edelim. Bize yardımcı olan Eskişehir içinden ve yurdumuzun dört bir yanından binlerce destekçimiz var. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Engelli kardeşlerimize de seslenmek istiyoruz. Sakın üzülmeyin. Yanınızda koca bir devlet ve küçücük bir dede torun var.