Albayrak, şehir merkezindeki bir otelde organize edilen, "Adım Adım Ekonomi" başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, enflasyonla mücadelede sıfır tavizde çok katı ve kararlı olduklarını söyledi.
Türkiye'nin geçmiş dönemlerde yüksek enflasyon ile yaşamanın çok sancısını çektiğini anımsatan Albayrak, şunları kaydetti:
"Yüksek enflasyon beklentileri ve bu bağlamda üretim ve tüketim, kararlılığı olumsuz etkilediği gibi uluslararası rekabeti de faizleri de olumsuz etkiliyor. İşte bu nedenle programımızın birinci önceliklerinden bir tanesini enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması ve tek haneli seviyelerin yakalanması olarak ortaya koyduk. Geçtiğimiz ekimde yüzde 25’lerin üzerini test etti, gördü ve attığımız adımlarla enflasyonla topyekun mücadeleyle 2018 yılını hedefin altında da gerçekleştirerek kapattık. Bunun yanında enflasyon üzerindeki baskının özellikle en başında gelen en önemli unsurlarından bir tanesi malum gıda fiyatlarındaki bu spekülatif artışı sınırlamak amacıyla İstanbul ve Ankara’da başlayarak, bugün yaklaşık 10-15’i geçti, büyükşehirlerimiz noktasında tanzim satış noktaları devreye alındı."
Özellikle mevsimsel etkilerden de kaynaklanan bu enflasyonist baskıları azalttıklarını ifade eden Albayrak, şöyle devam etti:
"Hepimizin malumu birileri ki ocak-şubat ayındaki bu spekülatif fiyatlama, Türkiye’deki seraların binde 8’i fırtınadan etkilenecek, bahane o ya fırtına geldi, seralar çöktü, fiyatlar uçtu, 5 lira patlıcan 15 lira, 8-6 lira biber 25 lira, 3-4 lira domates 10 lira. Sonra, sen mi bu fırsatçılığı yaparsın, tanzim satış devreye girer girmez bir iki gün içerisinde fiyatlar yarı yarıya düşmeye başladı mı? Hani yoktu domates, biber, patlıcan. Kimse kusura bakmasın, devlet, olarak millet olarak gerekli gördüğümüzde her türlü müdahaleyi ortaya koyarak, bu adımları atarak hiçbir şekilde buna fırsat vermeyeceğiz ve milletimiz de bu adımdan duyduğu memnuniyetle birlikte tüm bu eleştirilerin, görüşlerin üzerinde bu süreci yürüttük. Kararlılıkla uyguladığımız tedbirlere bağlı olarak şubat ayındaki aylık enflasyon beklentilerinin altında gerçekleşmesiyle 19’lu seviyelere enflasyonu getirdik. Önümüzdeki dönemde mevsimsel koşulların gıda üretimini destekleyici hale gelmesi, fiyatlardaki katılıkların giderilmesine yönelik uygulayacağımız yapısal tedbirler neticesinde ve en önemlisi baz etkinin de etkisiyle bu eylül ayı gibi 2019 yılında tek haneli rakamları göreceğiz. Göreceksiniz, enflasyonda bu yıl bunu göreceğiz. 2019’un yıl hedefini 15,9 koymuştuk, bunun çok daha altında gerçekleşecek. Bu da ne demek, hem maliyetler hem faizler hem bu süreç hem de likidite daha iyi noktaya geliyor."
Bakan Albayrak, uygulayacakları birçok reformun hayata geçirilmesiyle birlikte çok daha pozitif bir sürece gireceklerini kaydetti.
"Yaz aylarında cari fazla sürecine giriyoruz"
Albayrak, seçim sürecinde olunmasına rağmen finansal istikrardan, bütçe disiplininden, para ve maliye politikalarından dik duruştan taviz vermediklerini ve bunun sonuçlarını adım adım almaya başladıklarını söyledi.
Ekonomiye ilişkin öncü göstergelerin 2019 yılı için çok güçlü bir toparlanmayı işaret ettiğini belirten Albayrak, şöyle devam etti:
"İhracat, turizm göstergeleri ilk 2, 2,5 ay gayet olumlu. Birilerinin aksine. Türkiye benzeri ekonomik saldırıları yaşadığı dönemde hem ithalatta hem ihracatta küçüldüğü bir süreç yaşadı ama bu yeni dönemi ayrıştıran en önemli unsur ne biliyor musunuz? İthalatta dengelenme, lüks tüketim, cari tüketim düşerken, ihracatta büyüme devam ediyor ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50'lerden, 60'lardan bugün yüzde 85-90'lara doğru çıkıyor ve bu süreç cari açıkta beklediğimizden çok daha güçlü neticede olacak. Ocak ayı açıklandı, yıldan yıla, ne kadar çıktı biliyor musunuz? Yaklaşık 21 milyar dolar. Şubat sonu rakam 17 milyar dolar olur. İhracat rakamlarına, gümrükten rakamlara bakıyoruz, bakanımızla da konuşuyoruz, mart sonu itibarıyla eksi 13, eksi 14'lere kadar gevşeyeceğiz. Bu şu demek, yaz aylarında Türkiye, turizmin, tarımın etkisiyle, ihracatın daha da güçlü etkisiyle biz cari fazla sürecine giriyoruz. Bu noktadaki bu normalleşme reel sektördeki olumlu gelişmelerle birlikte çok daha iyi bir noktaya taşıyacak. Özellikle ocak ayındaki sanayi üretiminin aylık orandaki artış, perakende sektöründeki pozitif yöndeki artış, kredi büyümesindeki toparlanmanın başladığını hep birlikte görüyoruz."
Albayrak, Gezi olayları, 17-25 Aralık sürecine değinirken, işin siyasi ve ekonomik operasyon tarafını iş dünyasının çok iyi gördüğünü söyledi.
"Siz bakmayın şunu, bunu diyenlere." ifadesini kullanan Albayrak, şöyle konuştu:
"Geçenlerde mesaj atmışlar. 'THY batıyor, bilmen ne batıyor, şu holding batıyor Allah Allah... İş adamlarına algı birileri. Size de muhakkak gelmiştir. Ya dedim 'Şunu bir araştırın bakalım.' Facebook'tan şuradan, buradan… Hemen emniyet, hemen siber güvenlik savcılarımızla irtibata geçtik, kaynağını araştırdık, bir baktık ki enteresan bir hücre evinde ya Adana ya Mersin birisi gözaltına alındı. Bir baktık yurt içi yurt dışı ilişkileri… Kimlerle iş tutuyor. Evindeki dijitaller. Geçen gün savcımızla yine bilgi aldık. Hala evindeki o dijitallerin… Yalnız yaşıyor. Kimler üzerinden, kimler bu operasyonel algıyı ortaya koyuyor. Sonuç, işin komik tarafı bu mesajı attıktan üç gün sonra 'batacak' dedikleri THY tarihin en büyük karlılığıyla dünyaya manşet oldu. Algı, iletişim, kim nasıl bir operasyon içinde?"
Bakan Albayrak, "Öyle mi olacak, 15 lira mı olacak, yok mu artıran? Kimler söylüyor bunu söyleyeyim mi size? Salonda, Trabzon'da yoktur bu ama eş dostta varsa selamımı iletin diye söylüyorum, bakın iki kesim söylüyor bunu. Bir, malum siyasi motivasyonla karalama, iletişim ve algıyla kötücül bir söylemle seçime giderken manipüle etmeye çalışan bir kesim var, onu biliyoruz artık, ezberledik. İkincisi kim biliyor musunuz? İkincisi şu, ağustos, eylül, ekim aylarında bol bol döviz alıp, '6 liradan, 7 liradan niye, dolar 10 lira, 15 lira olacak ya 6-7 liradan toplayalım dolarları, 10-15'e satarız.' Sonra ne oldu? Dolar düştü 5 liraya. Bunlar şimdi kara kara düşünüyor 'Eyvah eyvah, ne yapacağız?' Şöyle bir kriz çıksa da füzeyi atsa da şu olsa da bu olsa da dolar yükselse de bir satsak da bir kar etsek. Çok beklersiniz. Hele hele seçimden sonra çok daha beklersiniz." dedi.
Rahat olunmasını isteyen Albayrak, şunları kaydetti:
"Ülkemizin ekonomisi de diyorlar ya IMF, şu, bu, para... Sözde birilerinin algı oluşturma noktasında Türkiye'nin ihtiyacı olduğu söylenen paralar diyorlar ya 'şu kadar milyar dolar, şu kadar milyar lira paraya ihtiyacı var.' Bizim Bakanlığımızın koordinasyonunda sadece ilk 2,5 ay yaklaşık 70 milyar lira piyasaya sıcak finansman anlamında, likidite anlamında para koyduk. 20 milyar KOBİ değer kredisi paketi, artı 25 milyar 45, 15 milyara yakın esnaf, yaklaşık 60 milyar liradan fazla 6 ay ödemesiz, 36 ay vadeli çok uygun maliyetli likidite. Ötesi, ocak ayından itibaren sadece kamu ödemesi eski parayla 30 katrilyondan fazla ödeme yaptık. Dolayısıyla hangi para? Bizim rahatımız yerinde, Türkiye Hazinesinin parası bol, çok rahat. Hatta biz ilk iki ay bütün 2019 finansmanını bitirdik, biz bunu kapattık yani borç, finansman ihtiyacımız yok. Ha gelen varsa uygun maliyet bakarız. Bilanço elhamdülillah çok sağlam ama birileri... bu algı.
Göreve geldikleri ağustos ayından bu yana Türkiye olarak türlü türlü zorluklara göğüs germek ve mücadele etmek durumunda kaldıklarını ve Türkiye'ye yönelik finansal dalgalanmalar karşısında çok güçlü bir duruş sergilemeyi başardıklarını vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:
"Komşumuz Rusya dünyanın iki süper gücünden bir tanesi. 2015 yılında benzer bir yaptırım ve kur saldırısına maruz kalması sonrası yaşadıklarını göz önünde bulundurduğumuzda yaklaşık 3 yıl gibi bir süre toparlanma süreci, 300 milyar dolardan fazla döviz rezervinin eritildiği, faizlerin yüzde 100'den fazla artışla birlikte yaklaşık 3 yılda toparlanmaya çalıştığı bir ekonomik saldırı süreci... Türkiye şükürler olsun 6 ay gibi hızlı bir sürede buna çok güçlü bir refleks gösterdi. Özellikle Türkiye'de göreve geldiğimiz ilk günden bugüne kadar hayata geçirdiğimiz birçok reformlar, oluşturduğumuz ekonomik altyapı... 2008 küresel krizi dahi ki o dönemi en az etkiyle atlatan, en hızlı bu süreçten çıkan bir ülke olarak güçlü ve istikrarlı bir liderlikle 17 yıldır Türkiye ekonomisi bütün bu yaşananlardan, 2001 krizi, 2008 krizi, 2018 Ağustos'taki yaşanan tüm bu süreçlerden sistemini çok daha güçlendirerek bir adım daha ileriye giderek, bir ekonomik altyapıya kavuştu."
Albayrak, bu süreçte, 17 Nisan 2017 referandumunda yeni sisteme "Evet" oyu veren her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da bunda çok büyük katkısı olduğunu düşündüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:
"Niye? İcrai anlamda çok daha hızlı karar alan, hızlı reaksiyon veren, 2008'de 10 yıl önce aynı süreçlerde yeni ekonomiyle ilgili bakanlık, üçlü kararnameler, ekonomi koordinasyon kurulları, karar alma, karar alma... 8 ay, 10 ay, bir sene sürdü birçok süreç ama bu dönemde tüm bu yaşadığımız saldırılara iki ayda o kadar hızlı karar alarak, o kadar hızlı reaksiyon gösterdik ki. Özellikle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen bu güçlü ve kararlı adımlar ve güçlü koordinasyonla dünyanın beklenenden çok daha kısa sürede Türkiye'nin bu yaşananların üstesinden gelmesini hayretle izlediğine şahit oldum, gittiğim her yerde bunu görüyorum. Beklenti oydu birilerinin, 'Türkiye diz çökecek, en az iki, üç sene resesyon, ekonomi yerlerde, faizler yüzde 50-60'larda, enflasyon 30-40, Türkiye artık en az iki, üç sene toparlayamaz' beklenti buydu, bunu çok net görmeniz lazım ama elhamdülillah 3-5 aylık süreçte çok önemli adımlar attık. Özellikle bu açılmada en önemli yol haritamız, göreve geldiğimiz dönem ele aldığımız ve sizlerle, ekonomi dünyasıyla yurt içi ve yurt dışında paylaştığımız Yeni Ekonomi Programı oldu."
"2019'un ilk çeyreği çok daha iyi bir büyüme rakamı geliyor"
"Yaşanan tüm bu gelişmeler, o gün birileri dalga geçse de veya burun kıvırsa da Yeni Ekonomi Programında neyi öngördüysek, ondan da iyi bir süreçle adım adım Türkiye yoluna ilerliyor." değerlendirmesinde bulunan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ağustos ayında yaşadığımız tüm bu spekülatif saldırıların etkileri ve yol açacağı olası sıkıntıları tüm boyutlarıyla, detaylı bir stratejiyle değerlendirdik. Türkiye 2001 krizinde 4 çeyrek küçüldü, eksi 10 bir çeyrekte küçüldü, 2008 finansal küresel krizde yine 4 çeyrek etkilendi, bir çeyrekte yaklaşık eksi 14,4 küçüldü ama tüm bunlara rağmen Türkiye 2018'in son çeyreğinde eksi 2, eksi 3 civarı bir şekilde kapadı. Öncü göstergelere bakıyorum, bu yılın ilk çeyreğinde çok daha iyi bir performansı görüyoruz. Bırakın 4 çeyreği, 2 çeyrek bile belki görmeyeceğiz. Ocak, sanayi ve perakende rakamları aralığa göre bir artış, şubat, ocaktan 5-6-7 puan belki daha yukarıda, şubat ayı daha iyi gerçekleşti. Mart, ilk 15 gün rakamlarına baktık, seçime rağmen mart, şubattan daha iyi. Bu da öncü göstergelerle birlikte gösteriyor ki 'en kötü geride kaldı' dememizin sebebi o. 2019'un ilk çeyreği çok daha iyi bir büyüme rakamı geliyor ve ikinci çeyrekten itibaren Allah'ın izniyle ülkemizi hedeflediğimiz potansiyel büyüme sürecine çok hızlı ve güçlü adımlarla taşıyacağız."
Bakan Albayrak, şunları söyledi:
"Ekim, kasım, aralık aylarında özellikle özel bankalarımız kaynaklı reel sektöre yönelik kredi geri çağırmalarıyla yaşanan daralma ki bu rakam yaklaşık 70 milyar liradır. Ocak, şubat, martta attığımız adımlarla bu piyasadaki likidite tekrar girmeye başladı. O keskin bir şekilde bankalar tarafından... Kamuyla özel arasındaki farkı görüyoruz, fiyatlamalarda da görüyoruz, vadede de görüyoruz, KOBİ'de de değerde de esnaf kredisinde de görüyoruz ve bu çerçevede baktığımızda şubat ayındaki kredi piyasasındaki artış 43,5 milyar lira. Mart ayı asgari bu kadar, dolayısıyla ilk çeyrekte geçtiğimiz yılın son dönemindeki bu daralmayı biz likidite anlamında dolduruyoruz. Bu çerçeveden baktığımızda, öncü göstergelerin tamamı ekonomideki güvene dayalı bu olumlu adımların işaretlerini çok net bir şekilde ortaya koyuyor."
Kısa vadede ekonominin kırılganlıklarını azaltmaya yönelik birçok tedbiri hayata geçirdiklerine ancak temel unsurun kısa, orta, uzun vadeli dedikleri tüm bu adımlarda köklü, kalıcı bir dönüşüm ortaya koymak olduğuna işaret eden Albayrak, "Hatırlayalım eylül, ekim aylarını piyasa faizleri yüzde 40'ları, 50'leri buldu, enflasyon yüzde 30'lara çıkacak, 25-30 gidiyor… Sadece ekim ayı sonrasında üç ay içerisinde faizler 20'lere, 20'lerin altına inmeye başladı. Bu yeterli mi? Olur mu yeterli. 2013 Mayıs ayında faizler 4'lere, 5'lere, 6'lara inmişti." diye konuştu.
"Bundan sonra artık seçim meçim yok, 4,5 sene Allah'ın izniyle yok"
Bakan Albayrak, geçen hafta İstanbul Beyoğlu'nda olduğunu belirterek, "Gezi'nin yıl dönümü gibi, oradaki esnaf, iş dünyamız o örnekleri verdiler. Finansman, maliyet ne kadar iyiydi, Gezi süreci bir başladı bir ay içerisinde faizler 7-8-9'lara çıktı. Tam o püskürtüldü, ağustos, eylül normalleşme dedik, 3 ay sonra 17-25 hop faizler 5-6 puan daha 11-12-13'lere çıkmaya başladı. Yani işin siyasi ve ekonomik operasyon tarafını aslında iş dünyamız çok iyi görüyor içeride ve dışarıda, o zaman 50'ler, 40'lar, 30'lar, 20'ler değil, en kısa sürede Türkiye'de faizleri, enflasyonu tek haneli sürece adım adım indireceğiz." dedi.
Son dönemde özellikle bu konularda çok önemli mesafeler aldıklarına dikkati çeken Albayrak, şunları aktardı:
"Bunu çok daha ileriye taşıyacak kararlılığa sahip yeni sistemin de güçlü icrai fonksiyonu, koordinasyon, hızlı karar alma, netice odaklı bir şekilde süreç çok daha rahat. Daha da önemlisi ne biliyor musunuz? Son 3 senede neredeyse 5 tane seçim oldu Türkiye'de, 6 ayda bir seçim, bir senede bir seçim, adım atıyorsunuz seçim, o seçim bu seçim. Bundan sonra artık seçim meçim yok, 4,5 sene Allah'ın izniyle yok, bu çok önemli. Önümüzdeki yerel seçimlerin de bitmesiyle birlikte bu süreç çok daha istikrarlı bir döneme girecek ve nisan ayından başlayarak yeni dönemde atılacak adımlarla alakalı düzenlemelerle, politikaların uygulanmasıyla alakalı önemli bir fırsat penceresi ortaya çıkacak ve bunu hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. İlk çeyrekte her alanda çok önemli politika ve stratejilerin hazırlıklarını gerçekleştirdik ve dediğim gibi küresel piyasaların Türkiye'ye bakışının daha da güçlendiği, kararlı adımların atıldığı, piyasalardaki durgunluğun çok daha pozitif bir yöne seyredildiğini hep birlikte göreceğiz."
Albayrak, ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile şubat ayında da bakanlar olarak iki toplantı yaptıklarını ve bu toplantıda bütün iş dünyasının taleplerini aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Şu destek, bu destek, SGK prim desteği, asgari çalışma desteği… Hatta ve hatta maaş desteğine kadar, birçok destek işte. Biz dedik ki 'hay hay, devlet olarak bütün bu desteklerle ilgili üzerimize düşeni yapacağız.' Yönetmelik, düzenleme teşvikin ötesinde hatta Meclisten yeni yasal düzenlemeyi de geçirerek şubat ayında bu adımları attık ve bu adımların karşılığı olarak iş dünyamız da taahhütte bulundu. Dedi ki 'Bu destekler olsun', her il teker teker taahhütte bulundu. Trabzon ne kadar? Trabzon yaklaşık 10 binlik istihdam artışı noktasında taahhütte bulundu. Tüm Türkiye'de sektörlerin çatı kuruluşu olan TOBB camiası bunların hayata geçmesi noktasında, bu adımlar atılırsa 81 vilayet 2,5 milyon istihdam sözü ortaya koydu. Biz üzerimize düşeni yerine getirdik ve bu adımları attık. Şimdi iş dünyası, Çalışma Bakanımız açıklayacak ben buradan açıklamayayım ama özellikle en kötü dönem dediğimiz aralık, ocağa rağmen bu adımlarla birlikte şubat ayında istihdamda kaç yüz bin etkisi olduğunu yakında duyacağız, pozitif bir etkiyi görüyoruz. Mart ayının ilk 15 gününe baktık, tüm Türkiye'deki istihdam rakamları martta şubattan daha iyi bir şekilde ciddi bir artış göstermeye başlamış. Hele nisan, mayıs, haziran, mevsim ve ekonomideki bu sürecin ortadan kalkmasıyla çok daha güçlü bir istihdam rakamına doğru ilerliyoruz."
"En kötü geride kaldı"
Gerek esnafa gerek KOBİ'lere 60 milyar liranın üzerinde 6 ay ödemesiz, 36 ay vadeli ciddi bir finansman ortaya koyduklarını kaydeden Albayrak, "Küçük ve orta ölçekli işletmelerimize özellikle doğal gazda yüzde 10'luk bir indirimle maliyet alanında da BOTAŞ'ın büyük bir yük yüklenerek önemli bir katkı sağladık." diye konuştu.
Albayrak, faizlerdeki iyileşmelerin daha iyi bir noktaya geleceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Verdiğimiz kredilerin yanında işletme kredilerinde de yüzde 20'nin altını gördük. Biz her süreçte eski bir reel sektör çalışanı olarak, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde çünkü ülkemizin başında sonuç odaklı, netice odaklı, icraatçı bir Cumhurbaşkanı var, ne kadar sonuç odaklı olduğunu tüm Türkiye görüyor zaten. 'O öyle dedi, bu böyle dedi' yok. Hemen sonuç, hemen netice yani orta sahada top dolaştırmıyor, topu veriyorsunuz, dikine oynuyor Trabzon gibi, gol atmaya gidiyor. Bu anlamda da yeni dönemde de özellikle bu yeni sistemin etkisiyle, katma değerli iş üreten reel sektörümüzün güçlü şekilde yanında olmaya devam edeceğiz ve inşallah ikinci çeyrekle birlikte bu iyileşmeler, sanayi, istihdam anlamında çok daha pozitif gelişmeleri göreceğiz. En kötü geride kaldı."
Ağustos ayında yaşadıkları tüm bu saldırıların üstesinden geldiklerini, Türkiye'ye "Bu virajı dönemez" denildiği bir dönemde çok zorlu bir sürecin üstesinden milletle birlikte geldiklerini tüm uluslararası objektif kurum ve kuruluşların teyit ettiğine dikkati çeken Albayrak, "Yurt dışına gittiğiniz her yerde böyle bir şaşkınlık var, 'Bunlar 2-3 seneden aşağıya toparlanamaz, Türkiye 4 çeyrek değil çok daha üzerinde küçülür, Türkiye şöyle olur, böyle olur' diyenlerin ağzına lafı tıkayacak bir performansla Türkiye çok hızlı bir refleks gösterdi. İşte Türkiye'nin tüm bu ortaya koyduğu başarılı performansa rağmen, biz yeni başladık. Ben onu diyorum, bugün dünden, yarın da bugünden iyi olacak. Tüm bunlara rağmen hepimizin malumu, içeride hala bu dediğimiz algıdaki birileri, özellikle seçim odaklı bir yaklaşım ama işte görüyorsunuz seçim algısı. Hep seçimin ertesi günü hayat devam ediyor birilerine." diye konuştu.
"Birileri hayal kuruyor"
Albayrak, "Ben Ankara'ya gelene kadar şu sözün gerçekliğini yakından müşahede etmemiştim." ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şöyle bir laf var, 'Yalandan kim ölmüş.' Ne zaman Ankara'ya gittim, bir baktım ki bayağı insan yaşıyor, bunlar ölmediyse bu laf doğru demek ki yani. Onun için biz söylemden çok eyleme, icraata bakacağız ve bu çerçevede dünkü Trabzon, bugünkü Trabzon, dünkü Türkiye, bugünkü Türkiye ve yarının Türkiye'si ve Trabzon'u noktasında bu duruşu ortaya koyacağız. Birileri hayal kuruyor, 17 yıldır kuruyor, son 5 senede yaşananlar ortada, bölgemiz, coğrafyamız ortada. Saddam Hüseyin diye biri vardı, hatırlıyor muyuz? Hafız Esad vardı, o öldü oğlu geldi, Suriye'nin durumu ortada, izliyor muyuz?"
Türkiye'nin son yıllarda karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkati çeken Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birilerinin son 5 yıldır tüm bu operasyonuna rağmen ama sosyal olaylar ama ekonomik olaylar ama terör olayları ama savaş bütün bu operasyonlara rağmen teker teker dominonun taşlarının yıkıldığı bir iklimde birileri hayretle Türkiye'yi izliyor. 'Bunlar' diyor, 'Hacı yatmaz gibi, vuruyoruz, vuruyoruz, bir daha kalkıyor ve her kalktığında daha da güçlenerek kalkıyor.' En basit örnek iki tweet arasındaki fark, bir ağustostaki tweete bakın, bir de ocak ayındaki tweete bakın. İki tweetin etkisinin Türkiye ekonomisine ne şekilde yansıdığına bakın, bir de boş konuşanlara bakın, onları üzmeye devam edeceğiz. Tıpkı 17 yıldır birinci derdi bu milletin işini, aşını büyütmek ve tüm bu küresel krizleri nasıl güçlü şekilde atlatarak ağustostaki spekülatif saldırıların nasıl üstesinden geldiysek bir kez daha o birilerini her anlamda hem ülkenin birliği ve beraberliği hem ekonomi, güç ve istikrarı noktasında hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğiz. Allah'ın izniyle nisan ayından itibaren çok daha güçlü bir ekonomik reform ve politika sürecini devreye alarak ekonomideki altyapımızı çok daha güçlendireceğiz. Tüm göstergelerde çok net söylüyorum, çok daha iyi bir hedeflenenden, yeni bir 2019 yılı ortaya koyacağız. Kolay değil, tüm bunca saldırılara bunca algı operasyonlarına 'O olacak, bu olacak' saldırılarına rağmen, yalanları boşa çıkınca, hayal ettikleri gerçek farklı çıkınca, işte ne diyoruz karamsarlık pompalanma sürecine yürüyecekler."
"Güçlü Türkiye' diyoruz, birileri rahatsız oluyor bundan"
Albayrak, FETÖ'nün yerel seçimlere yönelik yaratmaya çalıştığı algı operasyonuna ilişkin de düşüncelerini paylaşarak, şunları kaydetti:
"Hele de malum kanallar üzerinden yapanlar 31 Mart'ta bu kirli siyaseti bir kez daha milletimizin huzurunda ortaya koyanlar inşallah gerekli tokadı yiyecek ve 1 Nisan sabahı kalktıklarında her seçim sonrası başarısızlıklarını örtmek için uydurdukları bahaneler Allah'ın izniyle artık tutmayacak. Türkiye artık yalan, iftira ve istismar siyasetini tarihe kavuşturmak zorunda. Bizler 1 Nisan'dan itibaren gündemin birinci maddesinin ekonomi olduğu, önünde milletimize hizmet için kesintisiz 4,5 senenin olduğu bir hükümet olarak ilk günkü aşk ve heyecanla bir kez daha 'Bismillah' diyerek yola başlayacağız. Bir kez daha milletimizin işini büyütmek için 'Bismillah' diyerek yola koyulacağız. Bir kez daha milletimizin aşını büyütmek için 'Bismillah' diyerek yola koyulacağız."
"Güçlü Türkiye' diyoruz, birileri rahatsız oluyor bundan." ifadesini kullanan Albayrak, şöyle devam etti:
"Bir ülke, 82 milyon ülkenin vatandaşı bir ülkenin gelişmesinden, daha da güçlenmesinden niye rahatsız olur? Bu şey gibi 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz ya birileri bundan rahatsız oluyor. Kandil'in açıklamalarından rahatsız olmuyor, şehitlerimizin cenazelerinden rahatsız olmuyor, birileriyle yan yana yürümekten rahatsız olmuyor, bunlardan rahatsız oluyor. Yurt dışında şehit olanlara mevlit okuttuğunuz kadar ülkemizde şehit olan Mehmetçiklerimize de ama Trabzon ama Konya ama Denizli eşrafından, bunlara da samimiyetle yaklaşmamız lazım, ayrımcılık yok.
Bak Kandil'in açıklamalarına, bak Pensilvanya'nın açıklamalarına, gör bakalım kim kiminle kol kola yürüyor. Bu millet salak değil, bu toplum saf değil, hele Karadeniz insanımız çok akıllı, zeki, leb demeden leblebi de değil, leb demeden bütün kuruyemiş dükkanını sayacak kadar kıvrak zekası da var, aklı da var. Onun için yine bir kez daha büyük ve güçlü Türkiye idealine atılacak tüm bu güçlü adımlar için yine 'Bismillah' diyerek yola koyulacağız. Cenabıallah niyetlerimizi, kalplerimizi biliyor. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır inşallah."
Albayrak, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu'nun, "Bankaların Trabzon'daki KOBİ'lere sunduğu kredi miktarının artırılması" talebi ile ilgili de, "Bankalar Birliğimizle konuştuk, özellikle şimdi sadece ilk iki bankamızdan 70 milyonluk limiti iki katına çıkarıyoruz, 140 milyon liralık limitin şimdi onayını söyledim arkadaşlara, Trabzon'a tahsis ediyoruz. Trabzon'umuzun, Doğu Karadeniz'imizin, Türkiye'mizin ekonomisini çok daha ileriye taşıma noktasında sonuna kadar yanınızda olacağız." diye konuştu.