Okan Bayülgen’e Anadolu Üniversitesi’ni anlattı

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, kısa sürede özellikle gençler arasında trend olan Okan Bayülgen’in programında ünlü sunucunun sorularını yanıtladı.

Okan Bayülgen’e Anadolu Üniversitesi’ni anlattı
banner127

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, ünlü sunucu Okan Bayülgen’in Uykusuzlar Kulübü programına konuk oldu. Programda Bayülgen’in sorularını yanıtlayan Rektör Çomaklı, Anadolu Üniversitesi’nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Türkiye’nin en genç rektörlerinden biri olarak gençlerle kurduğu ilişkiler üzerine Bayülgen’nin sorusunu yanıtlayan Çomaklı, “Türkiye’nin en genç rektörlerinden biri olan Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, “Kişisel olarak yaptığımız işler elbette güzel ama gençlerle birlikte olmak dünyanın en güzel şeyi. İlk geldiğim zaman nereden geldiğimi merak edenler oldu ama daha sonra gerçek arkadaşlarının geldiğini anladılar. Bu çocukları anneleri babaları bizlere emanet ediyor. Bunun farkında olduğumuzdan yaklaşımımız bu şekilde oluyor. Yaptığımız her işte öğrencilerimizin menfaatini düşünüyoruz. Ben çocuklarıma nasıl bakılmasını istiyorsam, üniversitede de diğer ailelerin çocuklarına öyle bakıyorum. Bana sosyal medyadan gelen mesajlar üzerine öğrenci evlerine gidiyorum. Çünkü merak ediyorum. Bu çocuklar ne yiyor? Neler yapıyorlar? Bunu görmem gerekiyor. Eşimle birlikte kalkıp evlerine gittik ve çocuklarımızın aileleriyle görüntülü konuştuk. Benim işim bu çocuklara zaman ayırmak. Hiçbir çocuğumuza yanlış yapma lüksümüz yok” ifadelerine yer verdi.

“Öğrencilerimizden gelen tüm fikirlere açığız”
Anadolu Üniversitesi’nin her görüşe açık, özgürlükçü bir üniversite olduğunu ifade eden Rektör Çomaklı, üniversite yönetimi olarak öğrencilerin her alanda aktif pozisyonda olmaları için önemli adımlara imza attıklarını dile getirdi. Öğrenci kulüpleri üzerinden uygulanan sistem ile farklı düşüncelere sahip öğrencilerin birlikte keyifle çalışabildiğini sözlerine ekleyen Çomaklı, “Bizim çocuklarımıza ceza vermek olmaz. Hepsi pırıl pırıl, zeki ve melek gibiler. Karşımıza alıp hepsiyle görüştük. İstediklerini kalem kalem not aldık ve ona göre düzenlemeler yaptık. Öğrencilerimizden gelen tüm fikirlere açığız. Üniversite senatosuyla mentorluk sistemi getirdik. Öğrencilerimizi eskiden olduğu gibi sadece sosyal olmaya dayalı kulüp faaliyetlerine değil, akademik çalışmaların içerisine de dahil etmeye başladık. Bu sistemde fikri olan herkesi dinledik. Bilimsel çalışmalara da imza atacak öğrenci kulüpleri kurulmasını sağladık. Her kulübe salonlar tahsis ettik. Çocukları kurumsal anlamda kendilerini güçlü hissedecekleri bir yapıya getirdik. Tüm birimler faaliyetlerini öğrenci kulüpleri ile ortak yapıyor. Anadolu Üniversitesi altyapısal olarak gerçekten çok iyi bir üniversite ve buna bağlı olarak sistemin meyvesini almaya başladık. Çocuklar birçok ismi ağırlayıp etkinlikler tertip ettikçe sosyal sermayeleri artıyor. Hitabeti öğreniyorlar, ağırlamayı öğreniyorlar, organizasyonu öğreniyorlar. Geçen yıl bu tarz işlerle uğraşan öğrenci sayısı 200 iken bu yıl itibariyle 7 bin 500’e ulaştı” şeklinde konuştu.

“Mutlu olunan yerde terör kendine yer bulamıyor”
Sosyal bir kampüs oluşturarak terör faaliyetlerinin önüne geçildiğini anlatan Anadolu Üniversitesi Rektörü, farklılıkların huzur içinde avantaja dönüştüğünün altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Mutlu olunan yerde terör kendine yer bulamıyor. Argümanları geçersiz kalıyor. İnsanlar huzursuz olduğunda terör örgütleri bu durumdan besleniyor. Çocuklarımız kendilerine özgür bir alan bulduğunda, bu tarz bir durum söz konusu bile olmuyor. Bunun ispatı da geçen yıl 80 etkinlik gerçekleşirken bu yıl 741 etkinlik ile dönem kapatabilmemizdir. Öğrenci kulüpleri üzerine kurduğumuz sistem ile tüm düşüncelere sahip çocuklar bir arada ve özgürce kendilerini ifade edebiliyor. Çok güzel sohbet ortamları meydana geliyor. Kampüsün en aktif noktalarından biri kulüplerimizin olduğu bina ve zıt düşüncelerde gibi görülen kulüpler bile birlikte etkinlik düzenleyebiliyor. Öğrencilerimiz uç görüşlerde olsa bile iyi bir diyalog ortamıyla çözülemeyecek hiçbir şey yok. Hep birlikte olunca düşmanlık oluşmuyor. Ben bu konuda çocuklara güveniyorum.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30