Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Artvin-Bilecik-Çankırı-Gaziantep-Iğdır 7'nci olağan il kongrelerine AK Parti Genel Merkezi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
"Önümüzdeki ay sonunda büyük kongremize hazır hale geleceğiz"
Geçtiğimiz yıl 18 Ekim'de başlattığımız il kongrelerimize salgın nedeniyle ara vermiştik. 13 Ocak'ta yeniden hızlandırdığımız il kongrelerimizde bugünle birlikte hamdolsun 56 ili tamamlıyoruz. Ay sonuna kadar tüm il kongrelerimizi bitiriyoruz. Böylece önümüzdeki ayın sonuna doğru planladığımız büyük kongremize hazır hale geleceğiz. Bu kongrelerimizi elbette, temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek yürütüyoruz. Kongrelerimizi adeta enerjimizi yenilediğimiz birliğimizi ve beraberliğimizi perçinlediğimiz demokrasi şölenine çeviren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
Hep söylediğimiz gibi siyasette hizmet mücadelesi bir bayrak yarışı gibidir. Ünvanlar elden ele geçer. Fakat millete hizmet davası aynı menzile doğru ilerlemeye devam eder. Unutmayın 'davası hak olanın yardımcısı Hak'tır. Hak olan davada zafer de muhakkaktır' şiarıyla yönümüzü 2023'e dönerek gece gündüz milletimizin gönlüne girmenin yollarına bakacağız. Ülkemizin haklarını ve menfaatlerini korumak için kararlı bir mücadele sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaptığmız fedakarlıkların boşa gitmesi ve elde ettiğimiz kazanımlardan geriye gidiş olmaması için çalışıyoruz. Ülkemize husumeti, politikalarının merkezine yerleştiren güçlere ve onlardan cesaret alan terör örgütlerine karşı kararlı bir duruş sergiliyoruz.
Küresel siyasi ve ekonomik dengeler sarsılırken ülkemizin önümüzdeki dönemde kendine güçlü bir yer edinmesi için çalışıyoruz. Bunun lokomotifi elbette Cumhur İttifakı'dır.
Böyle bir mücadeleye ülkenin tüm siyasi partilerinin tüm sivil toplum kuruluşlarının destek vermesi gerekir. Ama maalesef ülkemizde siyasi hırsları ve ideolojik saplantıları kendi vatanlarına ve halklarına olan sorumluluklarının önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsü ve sözcüsü de CHP'dir. Büyük bir üzüntüyle ifade etmek isterim ki CHP, 7/24 açık bir yalan partisine, başındaki zat da 7/24 yalan söyleyen bir adamcağıza dönüşmüştür.
"Öğrenci misiniz yoksa orayı işgale kalkışan terörist misiniz?"
Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara baktığınız zaman, hala terör örgütlerinin birer temsilcisi olanları 'bu ülkenin evlatları' veya 'kendisinin de arkadaşları' olarak tanımlıyor. Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz, ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz, siz talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Bu ülke, teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak buna da asla fırsat vermeyeceğiz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. Onun için de gereği neyse bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
"Artık bu ülke Taksim'deki bir gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır"
Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır. Bay Kemal, sen eğer bu yolda devam edeceksen buyur devam et, terörist arkadaşlarınla yola devam edeceksen buyur o yola devam et ama biz, teröristlerle beraber olmadık olmayacağız.
"Yalanı gür sesle söyleyince herkesi inandıracağını sanan zihniyeti milletimizin takdirine havale ediyoruz"
Gölge etmeseler yeter ona bile razıyız. Türkiye, terörle mücadele ederken, terör örgütlerinin ve teröristlerin yanında yer almasalar yeter. Önce kendi içlerinde tecavüz, taciz, bütün bu adiliklerden arındırılmış bir siyasi parti olsunlar yeter. Türkiye sınırlarını güvenli hale getirmenin kavgasını verirken emperyalistlerin tetikçiliğine soyunmasalar yeter. Türkiye, Doğu Akdeniz'de haklarını korurken karşımızdakilerin tezleri ile ortaya çıkmasalar yeter. Türkiye, Avrupa Birliği'nden Amerika'ya kadar, nice gücün haksız ithamlarına maruz kalırken onların değirmenlerine su taşımasalar yeter. Türkiye salgınla mücadele ederken milletimizin moralini bozmaya, yürütülen faaliyetleri sabote etmeye çalışmasalar yeter. Türkiye, küresel ekonomik krizin etkileriyle boğuşurken yalanlarla ortalığı bulandırmasalar yeter. Yine söylüyorum kendi partilerinde taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık ayyuka çıkmışken başkalarına çamur atmak yerine, önce kendilerini temizleseler yeter. Yalanı gür sesle ve kendinden emin bir edayla söyleyince herkesi inandırabileceğini sanan bu sıkıntılı zihniyeti milletimizin takdirine havale ediyoruz.
"Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara diyecek sözümüz yoktur"
Kabine toplantımızda kapsamlı değerlendirmeler yaptım. Dün CHP'nin başındaki zat çıktı yine tamamı yalan olan ithamlarla bu hakikatleri gölgelemeye çalıştı. Çiftçilerimize destek ödemesi yapılmadığını söyleyen bu zat 22 milyar liralık destek ödemelerini bu yıl yapılacak 24 milyar liralık destek ödemelerini yok sayıyor. Bu zat, Türkiye'nin dünyanın en büyük gıda ihracatçılarından biri olarak yurt dışından aldığı buğdayı ve diğer ürünleri işleyip sattığını görmek istemiyor. Çiftçimize ekmesi, biçmesi, üretmesi için her türlü desteği verdiğimizi daha fazlasıyla da vereceğimizi görmeyen gözlere, duymayan kulaklara diyecek sözümüz yoktur.
"Yeni Anayasa çalışmalarına Cumhur İttifakı olarak öncülük edeceğiz"
Önceki gün, hukuk ve ekonomi reformlarımız konusunda milletimizi bilgilendirirken aynı zamanda sivil anayasa ihtiyacımızı tartışmamızın zamanının geldiğini söylemiştik. Bu anayasa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi atılımların üzerinde inşa edilecektir. Sayın Bahçeli'nin dün bu konuda yaptığı olumlu açıklamaları ve çizdiği çerçeveyi memnuniyetle karşıladık. Mevcut anayasayı bir kenara bırakıp sivil bir anayasa üzerinde çalışmak Türkiye'nin önünde engin ufuklar açacaktır. Yeni anayasa çalışmasına Cumhur İttifakı ortağımızla birlikte öncülük edeceğiz. Böylesine kapsamlı bir çalışma ülkedeki tüm kesimlerin içinde yer almasıyla anlamlı hale gelecektir. Sabote etmek yerine olumlu katkıda bulunmak isteyen herkesi yeni anayasa çalışmalarının içinde görmek istiyoruz.
Yapılan reformların demokratik ve ekonomik kalkınmamızın çarpan etkisi haline dönüşmesini, kazanımların sürekli ileriye taşınmasında AK Parti olarak bize bir adım gelene on adım giderek ne gerekiyorsa yapmakta tereddüt etmeyiz. Cumhur İttifakı ile ülkemizin yakaladığı fırsatı tarihi zafere dönüştürme mücadelesinde yanımızda yer alacaklara yüreğimiz ve kapımız açıktır.
Bizim gençliğimiz polisine saldıran değil tam aksine polisiyle beraber el ele, dimdik yola devam eden bir gençliktir.