İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgede, suç ve suçlularla mücadele kapsamında güvenlik kameralarının kamu ve özel sektör tarafından etkin kullanıldığı hatırlatılarak, kent güvenlik yönetim ve plaka tanıma sistemleri, kamu binaları başta olmak üzere apartman, site ve iş yerlerinde güvenlik kameralarıyla 24 saat esasına göre kayıt yapıldığına dikkati çekildi. Bakanlığa mevzuatla verilen suç ve suçlularla mücadele, kamu düzeni ve genel güvenliği sağlama görevi kapsamında, şehir içi toplu ulaşım araçlarında da güvenlik kameralarının bulunduğu belirtildi.
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİNİN YAYINLANMASI SUÇ NİTELİĞİNDE
Genelgede, güvenlik kameraları aracılığıyla kayıt altına alınan, delil veya kişisel veri niteliği taşıyan görüntülerin yayımlanmasının soruşturmanın gizliliğini, suç ve suçlularla mücadeleyi, temel hak ve özgürlükleri, özel hayatın gizliliğini ve kamu düzenini olumsuz etkilediğine, bu görüntülerin yayınlanmasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında suç niteliğinde olduğu vurgulandı.
Güvenlik kameraları tarafından kayıt altına alınan görüntülerin yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşasını önlemenin, bunları kayıt altına alan kişi, kamu görevlisi, kamu, özel sektör, apartman, site yöneticileri ve esnafın sorumluluğunda olduğu anımsatılan genelgede, Bakanlığa bağlı kolluk birimlerinin de suç ve suçlularla mücadele faaliyetleri kapsamında müdahale verdikleri olaylara ilişkin elde ettikleri görüntüleri ilgili mevzuatla düzenlenen kurallar çerçevesinde muhafaza etme ve adli ya da idari mercilere iletme yükümlülüklerinin bulunduğu hatırlatıldı.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL EDİYOR
Adli bir olaya konu olsun ya da olmasın apartman, site, iş yeri, toplu taşıma araçları, kent güvenlik yönetim sistemi kameralarıyla kaydedilen ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde delil veya kişisel veri niteliği taşıyan görüntülerin zaman zaman basın kuruluşları aracılığıyla veya sosyal medyadan paylaşıldığının görüldüğü belirtilen genelgede, “Bu paylaşımlar suç ve suçlularla mücadeleyi, temel hak ve özgürlükleri, özel hayatın gizliliğini ve kamu düzenini olumsuz etkileyen, paylaşımda bulunanlar açısından ise paylaşımda bulunanın kimliği, paylaşımın niteliği ve unsurlarına göre adli ve disiplin mevzuatı açısından işlem yapılmasını gerektiren eylemlerdir.” ifadesi kullanıldı.
Bu eylemlerin kamu görevlileri, esnaf veya bir sanat erbabı tarafından işlenmesi durumunda cezaların belli bir oranda artırılmasının, kişilerin işleri gereği elde ettikleri delil veya kişisel veri niteliğindeki bilgi ve belgelerin sorumluğunu daha fazla üstlenmeleri amacı taşıdığına işaret edilen genelgede, şu ifadelere yer verildi:
GEREKLİ TEDBİRLER ALINACAK
“Bu itibarla suç ve suçlularla mücadele etmek için güvenlik kameralarıyla elde edilen görüntülerin basınla ve/veya sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaşılması, yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşa edilmesinin önlenmesi amacıyla tüm kolluk personeli ve diğer kamu görevlileri, bina, apartman, kamu ve özel sektör yöneticileri ile şehir içi toplu taşıma yapan tüm şoför esnafının uyarılması ve konuya ilişkin bilgilendirici eğitimler düzenlenmesi başta olmak üzere gerekli diğer tedbirler alınacak. Güvenlik kameraları aracılığıyla kayıt altına alınan veya görevi/işi gereği elde ettiği görüntüleri basınla ve kamuoyuyla paylaşan kolluk görevlileri, diğer kamu personeli ve sorumluluğu bulunan diğer kişiler hakkında gecikmeksizin adli ve idari soruşturmalar başlatılacak.”
Genelgede, başta valiler ve emrindeki sıralı amirler olmak üzere tüm ilgililer tarafından konunun önemle takip edilmesi, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi istendi.
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2018, 14:21